Benim Sevgilim Katil

Acı gerçek

Ebrar'dan
Sabah uyandığımda Umut yoktu saate bakanda 11.30 geçiyordu oha ben bu saate kadar yatmış olamam banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım dün kutlamada yorulmuştum ve üstüne üstlük Taha'nın dediği söz aklımı karıştırıyordu aşağıya inende kahvaltımı yaptım bugün Umutun yanına gidecektim ve Taha'nın neyden bahsettiğini öğrenecektim mutfağa geçip Ayşe ablaya seslendim
"Ayşe abla benim Can'ım böyle bol çikolatalı pasta çekti yapabilir misin" dedim bana bakıp gülümsedi
"Tabiki sen yeterki iste kızım" dedi ve malzemeleri çıkartıp yapmaya başladı bende salona geçtim birden bire aklıma çikolatalı pasta geldi neyden sebep bilmiyorum ama canım çekti doktorun dediği gibi aşeriyorum sahi doktor demişken ben vitaminlerimi  içeyim odaya çıkıp vitaminleri içip mutfağa geçtim mis gibi pasta kokuyordu Ayşe ablaya bakanda servis ediyordu
"Ayşe abla iki dilim yetmez sen bana dört dilim koy" dedim gülümseyip başıyla onaylayıp  dört dilim koydu yanınada portakal suyu koydu ben içeri geçip yemeye başladım sonra aklıma Umut  geldi  bence ona da götürmeliyim tabağımı bitirip Ayşe ablanın yanına gidip
"Ayşe abla şey Umuta da koy ben götüreyim dedim başını sallayanda bende odaya çıkıp montumu aldım ve aşağıya indim Ayşe abla elindeki cam tabağın içindeki keki bana uzattı elime alıp evden çıktım Çetin abi yanıma gelip
"Çetin abi Umutun yanına" dedim başıyla onayladı

Şirketin önüne gelende arabadan indim şirkete gelende herkes karşıladı Umutun odasına çıkanda sekreteri yoktu ve Umutun kapısının yarısı açıktı kapıya yaklaşanda Taha'nın sesi geldi
"Abi daha söylemedin mi" dedi neyden bahsetiyor arkaları bana dönük olduğu için beni görmediler Umut konuştu
"Nasıl söyleyeyim Ebrar ben senin anneni öldürdüm mü diyim" demesiyle elimdeki tabak yeri boyladı Umut ve Taha bu tarafa bakanda ikiside şaşırmıştılar ne yani benim annemi öldüren sevdiğim adam mı Umut gelirken elimle dur işareti yaptım
"Sen sen annemi mi öldürdün" dedim güçlükle bana bakıp
"Ebrar bir dinle iste-" demesine izin vermeden bağırdım sesim yankı yapıyordu
"Sen annemi öldürdün ve bana dinle diyorsun neyi dinleyeyim ha neyi ben senin yüzünden her gece ağladım biliyor musun senin yüzünden ben her dışarı çıktığımda diğer çoçuklar anneleriyle gülüşünde ne kadar ağladım biliyor musun" dedim bir adım daha yaklaşanda bağırdım
"Yaklaşma katil!" diye ve hızla merdivenden inip dışarı çıktım şirketteki herkes şaşkınca bakıyorlardılar ee doğal tabi Mutlu bir şekilde girdim beş dakka sonra hüngür hüngür ağlayarak çıktım ağlayarak koşmaya başladım arkadan Umutun sesi geliyordu ama dinlemiyordum ben ben annemin katiline aşık oldum ben onun yüzünden yıllarca ağladım o ne yaptı hiç birşey olmamış gibi hayatına devam etti en çokta bu Can'ımı acıttı uçurumun kenarına gelende durdum yorulmuştum arkamdanda Umut geldi
"Ebrar uzaklaş ordan" dedi nefes nefese bende konuştum
"Niye uzaklaşayım ha sevdiğim adam annemin katili çıksın ben niye burdan uzaklaşayım ha niye" dedim ve bir adım daha yaklaştım uçurumdan düşmeme iki adım mesafe vardı Umutta yaklaşınca bağırarak bir adım daha geri gittim
"Yakalaşma!" dedim olduğu yerde durdu
"Sana birşey soracağım Umut ben hiç ağlarken yüreğin sızlamadı mı" dedim bana bakıp
"Nasıl sızlamasın kalbime bıçak saplıyorlar sanki" dedi sinirle gülüp
"Öylemi bana yalan söyleme ben onca yıl ağladım ama sana birşey olmadı normal hayatına devam ettin" dedim bana pişman gözlerle bakıp
"Nerden biliyorsun" dedi tekrar gülüp
"Sen hiç vicdan azabı çektin mi" dedim bana bakıp
"Evet hemde defalarca bak bi dinle anlatayım gel buraya anlatayım" dedi bağırarak
"Anlat o zaman" dedim nefes alıp anlatmaya başladı
"O Zaman daha 18 yaşımdaydım  hani sana dedim ya kardeşimi öldüren adamlar var işte onlarla çatışmadaydık kardeşimin intikamını almak için sen ve annen ordan geçiyordunuz işte o sırada benim kurşun yanlışlıkla annene isabet etti korktum anlıyor musun korktum kaçı geldim babama her şeyi anlattım bana onlara yardım et belki vicdan azabın hafifler dedi ama tam olmadı her gece kabus gördüm o anı ve ondan sonraki anda sen geliyordun birşey diyeceğin sırada uyanıyordum bunun için psikolojik tedavi bile aldım ama yine olmadı sonra babam senle evlenmemi istedi bende evi terk ettim sonra babam gil öldükten sona yemin ettim senle evleneceğime dair sanar senle karşılaştık senin Hakkı'nda araştırma yaptım annenin ismini gördüm dondum kaldım seni takip ettirdim sana zarar gelmesin diye sonra senle istemiyerek evlendim yemin ettiğim için sonra sen kendini bana bağladın benide sana sana bağımlı oldum aynı uyuşturucu bağımlısı gibi o kokunu içime çekmek o bal dudaklarını öpmek istedim anlıyor musun ben ölene kadar vicdan azabı çekeceğim sen beni sevdiğini söyleyende nefret ettim kendimden çünkü ben senin annenin katiliyim ama bu kalp varya bu kalp sen diye attı" dedi ve gözünden bir yaş damla geldi ben ise durmamaksızın ağlıyordum daha fazla dayanamayarak bayıldım
Umut'dan
Ebrar bayılanda onu kucağıma aldım öğrenmişti acı gerçeği eninde sonunda öğrendi kucağımda yürürken Çetin geldi arabaya binip eve gittik evde herkesi gönderdim tek kalmıştık odaya çıkıp yanına uzandım yine sayıklıyordu
"Anne anne Umut yardım et anneme" diye yine kendimden nefret ettim o niye benden nefret etmesinki gözlerini açıp bana baktı
"Git istemiyorum seni git katil" dedi çatallaşmış sesiyle tam Mutlu oldum derken yine vicdanım buna engel oldu
"Yapamam gidemem" dedim sinirle doğrulup
"Sana git de- ah!" Dedi birden elini karnına koyup yine bağırdı telaşla
"Ebrar iyimisin" dedim
"Ah bebeğim Umut bebeğim" dedi hızla kucağıma alıp dışarı çıktık Çetin'e seslendim
"Çabuk hastaneye" dedim Ebrar kucağımda iki büklüm olmuştu arabaya binip hızla hastaneye yol aldık

Hastaneye varanda Ebrarı aldılar
"KARIM hamile" dedim doktor başını salladı olduğum yerde durdum benim suçumdu benim beş dakka sonra doktor gelip
"Merak etmeyin Umut bey iyi ama karınız çok stres ve üzüntü yaşamış ve bu Bebek için tehlikeli bir durum yani her an düşük yapma ihtimali var" dedi hızla sordum
"Peki şimdi iyiler değil mi" dedim başını salladı odaya girende Ebrar endişeyle bakıyordu
"Nasıl bebeğim iyimi" dedi yanına yaklaşıp
"İyi merak etme yalnız" dedim ve susurum Ebrar bağırdı
"Yalnız ne yalnız" dedi devam ettim
"Yalnız düşük yapma ihtimalin yüksek yani stres ve üzüntüden uzak durman lazım" dedim bana bakıp konuştu
"Stres ve üzüntüden uzak kalmak için be yapmalıyım biliyor musun" dedi ona bakıp
"Ne yapmalısın yada be yapmalıyım" dedim ağzını açıp
Ve bölüm sonu daha umarım beğenirsiniz yazım yanlışları varsa kusura bakmayın diğer bölüm final arkadaşlar acaba Ebrar be demiştir bunu diğer bölümde yani finalde öğreneceğiz oy ve yorumlarınızı lütfen esirgemeyiniz😘😘