Kapıdan çıkıp giden bedenle hızla koşmaya başlarken Harry dolu dolu olmuş yeşillerinin görüşünü bozmasına aldırmadı. Attığı her adımla yeri döven adam kalbine pişmanlık yayıyordu.
Louis derin derin nefesler alıp vermeye devam ederken diğer yandan kurdu zincirlerinden kopup her şeyi parçalamak için büyük bir savaş veriyordu benliğiyle.
Sonunda daha fazla bu savaşa dayanamazken kurt formuna dönüşmek için hamle yapmıştı ki karşısına geçen bedenle afallamış ve kendisini zor tutmuştu. Bedenine hızla yayılan adrenalinle kalbi deli gibi atmaya başlarken kaşlarını çattı.
Önüne geçerek ne yaptığını sanıyordu!? Ya kendisini durduramasaydı? Alfa zihninde beliren görüntülerle irkilirken kollarını kavrayan ellerle mavilerini çok sevdiği yeşillerle buluşturdu.
"Dur! Gidemezsin!"
"Deli misin sen!?"
"Ezmeden gidemezsin beni! Beni dinleyeceksin!"
"Sana mı soracağım!?" Harry kalbinde oluşan sızıyı umursamazken yeşillerini koyu grilerden kaçırmadan konuştu.
"Evet bana soracaksın!" alfa titreyen bedeni kollarından tutup kendisine çekerken ıslanmış yanaklara bakmamaya çalıştı. Eğer bakarsa dayanamazdı tek sevdiğine.
"Sen bana sordun mu!? Beni dinledin mi!?" Harry korkuyla kısık sesiyle cevapladı.
"O zaman öyle olmuştu." alfa ürkmüş yeşillere aldırmadan bağırdı.
"Şimdi de böyle!"
"Özür dilerim." fısıltısı rüzgârla uçup giderken Louis bu sefer yanaklarını kavradı. Gözleri birbirini bulurken yeşillerdeki pişmanlığı, kırgınlığı, sevgiyi, hüznü tüm duyguları hissediyordu.
"Beni çok kırdın."
"Özür dilerim." dudakları titrerken gözleri tekrar dolmaya başlamıştı. Louis karışındaki güzelliğe bakarken kırgınlığını bir kenara atıp onu kolları arasına alıp bırakmamak istiyordu fakat incisi kalbine sakladığı kalbini parçalara ayırmıştı.
"Özür dileyince geçmiyor." soğuk ses bedenini titretirken Harry daha fazla dayanamadı ve yeşillerindeki damlalar usulca yanaklarına düşmeye başladı.
"Sen ne yaptığını düşüneceksin! Bana söylediğin sözleri düşüneceksin! Senin insan olmanı umursamadığımı artık o kafana alacaksın! Bebeklerimizin melez olmalarının umrumda olmadığını çünkü onları ne kadar çok sevdiğimi hatırlayacaksın! Sizi korumak için neler yaptığımı neler yaşadığımı biliyor musun sen!?" Harry yeşillerini alfanın koluna çevirirken elini uzatıp koluna değdirdi.
Louis bu küçük dokunuşla irkilirken kolundaki eli nazikçe kavrayıp dokunuşundan uzaklaştı.
"Bazı şeyleri anlayana kadar yalnızsın." ardından yanaklarındaki eller sıcaklığını yitirirken koyu griler yavaşça mavilere dönmüştü.
Soğuk maviler kalbini yerle bir ederken hıçkırmamak için dudaklarını dişleri arasına alırken Harry uçuşan saçlarıyla gözlerini kapattı.
Daha önce hiç bu kadar savunmasız hissetmemişti. Hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı.
Louis tireyen bedeni kolları arasına almak için çıldırıyordu. Kendisini dizginleyebilmek için kurt formuna odaklandı ve havaya atılıp dönüşürken grileşmeye başlamış gözlerini ürkek bedene çevirdi.
Harry gözlerini açarken hıçkırmamak için elini dudaklarına örtmüş ve hızla eve doğru adımlamaya başlamıştı. Eve girdiğinde sertçe kapıyı kapatıp bedenini yasladı. Hıçkırıkları nefesini keserken daha fazla dayanamayıp dizleri üzerine düştü. Ellerini yüzüne kapatırken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE NEVER FELT SO GOOD
FanficMaviler yeşillere bakarken sert bir sesle konuştu. "Ben senin sevgini hak etmiyorum." bunun üzerine yeşil elini kalbine koyup fısıldadı dudakları titrerken. "Sen bunu benim kalbimden daha iyi mi bileceksin?"