Köstekli Saat: Attack On Titan

Görev; Kazanmak

(871 kelimeyle iyi okumalar. 1000den az ise genellikle olur olmadık yerlerde bitirdiğimi düşünmeniz hiç de yanlış olmaz)

Ben Eren falan sohbet ediyorduk ki Mikasa herzamanki ciddiyetiyle yürürken aniden afallayıp etrafına baktı.

"Bu bölgeyi hatırlıyorum.. Önceden yakacak odun toplamaya buraya gelirdim.."

Önlerden biri bağırdı. "Sonunda dağın eteğine vardığığıkkk!!! Eski izleri görebiliyoruuğuğuzzz!!!"

"Çoktan gelmişiz."

"Nehir uzaklarda olamaz!"

"Biz.. geri döndük! Kaçtığımız o günden beri!"

Evimize geri döndük.. 

Evet. Ana vatanım değil, ancak burada tam anlamıyla bir ömür harcadağımı düşünürsek ev demekte bir sakınca olmamalı.

Atlara binip ilerlerken Erwin Kumandan bağırdı. "GÜNEŞ DOĞUYOĞOĞOĞOĞRRRRRR!!! GİZLENMİŞ DEVLERE KARŞI TETİKTE OLUĞUĞUĞUUUUNNN!!! OPERASYON BAŞLASIĞIĞINNNN!!! TÜĞM BİRLİKLEĞEĞEĞER... 3B MANEVRA TEÇHİZATLARINIZI GİYMEK İÇİN YER DEĞİŞTİRİĞİĞİĞNNNN!!!"

...

Kapşonla yüzlerini gizleyen yüz askerden biri olarak diğerleriyle aynı anda çıkış kapısına yöneldim.

Kumandan Erwin'in planına göre onlar aramızdan hangisinin Eren olduğunu anlayana kadar kapı çoktan kapanmış olacaktı.

Eren sur üstüne çıkıp evine bakarken yanına gelip hızla elimi omzuna koydum. "Kendine gel!"

Kaptan arkamızdan sola doğru koşarken bağırdı. "Durmayın! Manzaranın tadını sonra çıkarırsınız! Çıkış kapısına yönelin!"

"Hadisene be!" Kendine gelmesi için omzuna sertçe vurdum. "Ah! Emredersiniz Kaptan! Gidelim Neva!"

Armin kamp ateşinden kalma küllerin sur zeminindeki izlerini fark edip onların yakında olduğunu anlayınca kırmızı işaret fişeğini ateşledi.

"Ne oldu?! Bölgede bir tane bile dev yok ki!" dedi Hanji-san işarete anlam veremeyip. Ardından "Yarıda bırakamayız. Henüz birini görmedik." diyen Kaptan'ın ardından "Ama cidden tuhaf bir şeyler var" dedi.

"Bu demek oluyor ki düşmanın alanına girdik. Fakat bunu yapmak zorundayız. Operasyona planlandığı gibi devam edilecek."

...

"Düşman mı?! Kimse görünmüyor ki!? Her yere bakın!"

...

Eren deliği kapatıp Maria Duvarı'nı geri almak için dönüştü.

Devin içinden çıktığı anda teçhizatımla onu yakalayıp sur üzerine çıkardım.

"Delik.. kapanmış! Başardın Eren! Helal be!"

Sırtına vurdum. "Ah! Tamam ya abartma!" Güldü.

"Ama yinede.. daha yeni başlıyoruz. 3B manevran ne durumda?"

"İyi."

"Bi dakka ya. Pelerinin nerde senin?"

"Bilmiyorum.. Bir yere uçtu gitti."

Üzerimdeki pelerini çıkarıp ona sardım. "Gizle kendini."

"Teşekkürler."

Hanji-san "Ne durumdasın?" diye sorunca "Sorun yok. Devam edebilirim." diyerek cevap verdi Eren.