salak salak

4 2 0
                                    

ertesi gün bi çocuk çaldı kapıyı
-teyze müsaitseniz akşam size ali abigil gelecek
-müsaitiz tabi gelsinler
koşarak gitti çocuk annem  başladı
-kahve yapmayı biliyordun değil mi
-biliyorum
-kalak kalk akşama bi.şeyler hazırlayalım hatta siz büşrayla dışarı çıkın akşama güzel bi kıyafet al üstüne saçını başını yaptır gel
-üfff ben onunla gitmem
-hadii ne istiyorsunn kızdan anlamıyorumki
-yok ben tek gezmek istiyorum yada çiğdemle
-üzme beni Gül hadi kızım hem o da  hazırlansın akşama ha bu arada gez demedim sana üstüne bi şeyler al ve gel çabuk
-offf tamam anne tamam
odasına gidiyorum büşrayı çağırmaya kapıyı çalıp içeri dalıyorum
gözleri kan çanağına dönmüş yalan değil vicdanım sızlıyor  öyle görünce niye ama büşra da başka kimse  yok muydu tamam seni sevmem ama sevmediklerim de üzülmesin gıcık olduklarım nefret etiklerim üzülsün ama sevmediklerim gerçi  zamanla sanada gıcık oldum nefret ettim ama o gün üzülmeni istemezdim belki aliden daha çok sevecek birini bulurdun
sen buldun mu ki
denedim yapamasamda yapmaya çok uğraştım kendimden vazgeçip de uğraştım ama büşra  denemedi bile
o emindir belkide kızım
kimse hiç bir şeyden emin olamaz yaşamadan geleceği nasıl bilebilir bu küstahlık kimine göre şirktir hocam  insan en azından bi denemeli görmüyor muydu alinin mutsuzluğunu onu niye esir aldı ben şahidim o evin duvarları şahit  ali bi eşyaya döndü  gencecik yaşında  bıkkın ihtiyarlara döndü ben görüyordum o görmüyor muydu
hatırlıyor musun düğününden birgün önce geldi yanına peki sen o mutsuzluktan ölürken yanından kovup hakaret etmedin mi mutsuzluğuna mutsuzluk ekenlerden biri sen değil miydin
bak hoca annemde beni daha sonra daha çok üzülmeyim diye çok dövdü anlıyorsun demi seçmesin  beni üzülecekse üzülsün bi iki gün sonra toplansın istedim
peki kızım anen seni döverek öldürdü mü
hıh😀 yok hocam öldürmedi  tam bi sıkımlık canım kaldığında bıraktı bilmem belki acıdığından bilemem belki yorulduğundan bilmem belki daha sonra sinirimi çıkartacak kimsem kalmaz diye keşke çocuğa  vuran eller taş olsa
o zaman her yer yaramaz kendini bilmez çocuklarla dolar
ne güzel işte kimse adam olmasın  herkes  yaramaz kendini bilmez olsun sürüye uymasın kimse hele çocuklar hiç uymasın bide son bi ricam nolur kötü eller uzak dursun hangi ceza zamanı geri aldırabilir hangi ceza yapılanı affetirebilir yok yere mahvolan hayatları zamanın ters akmasından  başka ne düzeltebilir nolur hocam nolur herşeyden çok bunu istiyorum kirli eller çocuklara dokunmasın onlar sadece oyun oynayıp dünyanın güzel bi yer olduğunu sansınlar
keşke kızım ama zamanı geri almayı bulamadık daha cezalarda belki yıldırıcı olur diye var
unutuluyor hocam herşey unutuluyor  tam unutuk dediğimiz an hatırkatmak için yine bi kirli el bi çocuğa dokunmuş oluyor diyoruz ki iyi tepki aldı bidaha kimse cesaret edemez ama noluyor unutulunca tekrar asla sonu gelmiyor bu kötülüklerin
niye peki hocam bu insanlar neden bu kadar  kirli niye şehirlere bombalar yağıyor atanlar da çocuk olmadı mı ölmese ya çocuklar yıldızları bomba sanıp korkmak yerine orda perilerin yaşadığına inansalar olmaz mı
olmuyor işte kızım bunlar insanı üzmekten başka bi işe yaramıyor hem tek çocuklar mı üzülüyor herkes üzülüyor gülerken ne ala canımız yandığında isyana mı başlıyalım
susalım mı peki hocam sanki kaç kere güldürdü bizi hayat susup gelen her acıya başımızla beraber mi diyelim
değil hocam ne farkettim biliyor musunuz hocam kötü  birine kötü davranınca kendini  dışardan gördüğünden mi bilmem bana o kadarda kötü davranmamaya başlıyor
peki niye  böyle  niye deveyi diken insanı siken makbul anlam veremiyorum  bence bu  insanlar deli ben değil hocam karşısında adam görünce  iyi birini görünce hemen ezmeye kulanmaya başlıyorlar kötü birinden tırsıyorlar ey insancıklar çok çok tuhafsınız çok tuhafız ve kirli ve acyip
-hadi kalk akşama beni istemeye gelecekler üstümüze güzel bi şeyler alalım
-yok sen git
-tamam
tam kapıyı çekip çıkacaktım
-niye yaptın niye  o benimdi hani benden hoşlanıyordu niye kandırdın  beni
geri döndüm içeri girip kapıyı kapattım
-asıl sen biliyordun adın gibi biliyordu o benimdi  ama herzamanki gibi ne benimse ona göz dikmeyi tercih ettin
-sen asla onu benim gibi sevemeyeceksin aynı anneni sevemediğin gibi oda senden bi süre sonra usanacak bırakacak seninle uğraşmayı ve gerçek aşkına gelecek bense sabırla o günü bekliyeceğim
-o zaman çok bekleceksin çünkü o bana söz verdi bi ömür beni sevecek hatta sonsuza kadar aklına alıyor mu sonsuzluğu
-sonsuzluğa inanmıyorum ben her şeyin bi sonu var
-bizim aşkımızla inanacaksın öğreneceksin sonsuzluğu
-görücez
-seninle değil ama aliyle ben görücez bu arada ona enşite de cicibacım
-kimin diyeceği hiç belli olmaz
-oysa bu gün akşam belli olacak bekleyelim
-ali elinden bırakıp  bana geldiği gün tekrar konuşalım  tüm bunları
-yani bu konu kapandı diyorsun
gülüyor
-onunla yaşadığın günlerin kıymetini bil sınırlı sayıda çünkü
-vaktimi çalma o zaman akşama beni istemeye gelecekler
diyerek dışarı çıkıyorum
aptal ne olacak tek başıma dışarı   çıkıp kendime pudra rengi madona yaka elbise alıyorum altına nude tonlarda  ayakabı filan kuaförede dalgalı fön çektirip eve dönüyorum ben gelmeye ev dolmuş tüm akrabalar toplanmış yengem
-gül bu ne güzellik nazar boncuğu tak
gülümsüyorum
-seninde aşağı kalır yanın yok umarım bu gün  beni gölgede bırakmazsın
işte böyle arada insanlara  güzel  şeyler  söyleyim de sevsinler beni halk desteği önemli kime ne zaman işin düşer belli olmaz

büşra ayaklanmış makyajını yapmış üstünü giyinmiş bile ikimizde birbirimize kinli kinli bakıyoruz
bakışmamızı kapının zili bölüyor
annem
-geldiler geldiler
hep birlikye kapıyı açmaya gidiyoruz
kapıyı ben açıyorum
ali annesi kardeşi yıllar sonra barıştığı eniştesi halası gelmişler herkes herkesle sarılıp öpüşüyor salona geçip tıklım tıklım oturuyoruz
çiğdemi de alıp mutfağa gidiyorum
çiğdem kahveyi güzel yapar ali hariç herkesin kahvesini ona yaptırıyorum alininkini ben yapıcam
çiğdem tarif ediyor ben yapıyorum hayır ona tuzlu kahve filan  yapmıcam bol şekerli yapıcam kıyamam ben ona ki kahve şekere doyana kadar  şeker atıyorum
-çiğdem köpüğü azmı oldu
-biraz sanki az olmuş gibi
ağzımda tükmüğümü biriktirip fincanın üstüne tükürüyorum kıkırdayıp kahveleri milyonlarca insana dağıtmaya başlıyorum  muratın kahveyi verirken
-senin böyle kahve yaptığını bilseydim hep sana yaptırırdım
-fincanı on lira tatlım
bi yudum alıyor
-çiğdeminkinden güzel olmuş yirmi bile veririm
gülümsüyorum size tavsiye arkadaşlar en az bir tane iyi kahve yapan arkadaşınız olsun böyle günlerde gerçekten lazım oluyor  ama bu çiğdemi iyi kahve yapıyor diye seviyorum anlamına gelmiyor ona aşık olma nedenlerinden sadece biri o
alinin kahvesini ayrı götürüyorum o dizilerdeki bakışma sahnesini yaşamazsam olmazdı alahın emri peygamberin kabri istediler tücarda madem biz gençler anlaşmışız  dedi Allah hayırlı etsin dedi sonra makas kesmedi az biraz  para alınca kesdi filan günün sonunda aliyle sözlüydüm
mutluydum çok mutluydum zeusun oku ayırsada bizi ben diğer yarımı bulmuştum artık dört kolum vardı ali benim  olmuştu artık kimsenin gölge düşürmesine kıyamayacağım bi mutluluğum vardı uçmak neymiş tadıyordum gözlerim büşrayı ısrarla aramıyor beynim aliden başka kimseyi düşünmeyi reddediyordu
deselerki şu samanlıkta yaşıyacaksınız olur derdim gözümde para mal mülk yoktu seratonin tüm vücudumu ele geçirmişti hiç bitmesin istediğim bi duyguydu bu salak salak gülümseyip duran bi kız ele geçirmişti vücudumu

bir delirmiş kuklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin