Sabah Keremi beklemeden evden çıkıp kendi başıma okula gidiyorum.Tabii Keremi beklesemde o bana kendi başına git biz Melisle gidicez derdi.Onların fingirdeşmelerine daha fazla dayanamayacağımı ve gözlerinin önünde bir kez daha ağlayıp kendimi rezil etmek istemediğimden,çıkıp kendim gidiyorum okula.
Okula girdiğimde yandaki banklarda tek başına oturan Naza doğru ilerliyorum.
''Zeynep ne oldu dün gece sana çok telaşlandım gel otur anlat kızım''diyor naz oldukça endişeli bir sesle.
Zaten hayatımda beni tek önemseyen kişi o ,ondan başka düşünen yok beni .
''İyiyim''diyorum sanki dün hiç bişey olmamış gibi umursamaz bir şekilde ''Ne olabilir rutin aşk acılarım alıştım artık''diye devam ettiriyorum cümlemi.
''Saçma sapan konuşmayı bırak ,herzamankinden daha farklı bişey olmuş işte.Gözünün altına sürdüğün fondatende kızarıklıkları hiç kapatmamış nasıl ağladıysan artık''diyor deminki gibi endişeli bir şekilde.
Bu kızda herşeyi anlıyor,bir türlü yalan söyletmiyor insana.Gözümün altına kızarıklıkların görünmemesi için sürdüğüm fondateni bile fark etti.
''Tamam anlatıcam ama hadi öğretmen derse giricek ,okul çıkışı anlatırım.'' diyorum
''Öğretmen yok ders boş bizde o yüzden dışardayız'' diyor Naz''Hiç bir şekilde kaçışın yok''
''Tamam anlatıyorum''diyorum derin bir nefes verip.
^^
''Ama yuh ya ne kadar pislik bir herif bu !''diyor Naz oldukça sinirli bir şekilde.
Ah Naz ah... Ne kadar pislik olduğunu şimdimi fark ediyosun.
''Öyle oldu işte''diyorum geçirtirmeye çalışarak.
''Gerizakkalı ya nasıl böyle bir şey yapar mal ya''diyor Naz deminkinden daha sinirli bir sesle.
Benden daha çok sinirlendi arkadaşım.Gerçi ben sinirlenmemiştim üzülmüştüm ama neyse,burda sinirlerinin yatıştırılması gereken ben, Naz hanımı sakinleştirmeye çalışanda ben!
''Tamam canım ya sakin ol, sanki sana yaptı .Olaylar benim başıma geldi,ben bile bu kadar sinirlenmedim'' diyorum gözlerimi devirerek
''Arkadaşıma yapılan pislik banada yapılmış demektir''diyor Naz''Tabii sinirlenicem''diyerek devam ettiriyo.
Ay canım ya ...
''Sen çok iyi bir arkadaşsın biliyomusun?''diyorum şımarık bir ses tonuyla.
''Biliyorum''diyor Naz aynı şekilde
Sonrada havada uçuşan neşeli kahkalarımız.Bir iki dakikalığına olsa bile unutturabiliyo acılarımı.
...
Boş dersin bitmesiyle sıkıcı edebiyat dersini dinlemek için sınıfa doğru ilerliyoruz.Naz ve ben sınıflarımızın aynı olmamasından dolayı koridorda ayrılıyoruz sınıfa girdiğimde Kerem ve Melisin çoktan okula gelmiş olduklarını fark ediyorum.
Tabii Keremin hiç Melisi tınlamadığınıda...
Kerem her ne kadar güzel kızlarla vakit geçirsede onlara değer vermeyen biri. Yani kızlarla tek gecelik ,gönül eğlenceleri yaşıyor.
Sırama oturuyorum ve onlarla hiç göz göze gelmemeye çalışıyorum.
''Pişt... Hizmetçi daha iyi gördüm seni, dünkü gibi zırlayıp durmuyormusun'' diyor Kerem.
''Kes sesini tamammı? Senle muhattap olmak falan istemiyorum .Canımı yapmaktan başka hiç bir işe yaramıyorsun ''diyorum arkama dönüp Kereme cırlarken.
Gerizekkalı . Yaptıklarından utanıp , özür dilemesi gerekirken yaptıklarına bak! Mal.
''Oy oy kıyamam ben sana .Sen hikayemizin fark edilemeyen plotonik kızımısın? Yazık sana ''diyor Kerem ukala bir şekilde konuşurken.
Bir insan ona aşık diye onu aşağılamak ne kadarda iğrenç bir durum.Beni sevmek zorunda değil,ben ona ağşığım diye onunda bana ölüp bitmesi gerekmiyor.Gayet düzgün bir şekilde beni sevmediğini söyleyebilir.Canımı yakmasına-yaralarıma tuz basmasına-gerek yok.Kalp diye bişey var bende, kırılıyor.
'' Sen ne kadar pislik bir herifsin ya .Seni sevip ,değer veren insanlara bunlarımı yapıyosun!'' diyorum dayanamayıp bağırmaya başlarken.
''Zeynep kızım ne konuşuyosunuz orda.Utanmıyormusunuz ders sırasında konuşmaya bide bağırıyorsun üstüne üstlük''diyor edebiyat öğretmeni
Benim bir mal olduğum tescillenmiş bişey... Ne diye bağırırsın derste of Zeynep of !
'' Özür dilerim hocam''diyorum mahçup bir şekilde ellerimle oynarken.
''Özür dilemekle her şey hallolmuyor Zeynep Hanım!''diyor öğretmen''İkinizde dışarı çıkın ders bitimine kadar ''diye devam ediyor konuşmasına, Keremle beni işaret ederken.
İkimizde tek kelime etmeden sınıftan dışarı çıkıyoruz.Dışarı çıktığımızda 5 dakika konuşmadan öylece duruyoruz sonra sessizliği Kerem bozuyor.
'' Hani derste bişey sormuştun ya ezik. Niye böyle yapıyosun falan filan''diyor Kerem duygusuz bir şekilde.
''Evet ''diyorum bende onun gibi duygusuz bir ses tonuyla.
''Bunun cevabını zaten biliyorsun neden sürekli soruyosun anlamıyorum.Ben beni seven insanlara böyle davranmıyorum Zeynep .Bir kızın duygularına eğer güzel ve maddi durumu iyiyse oldukça kibar bir şekilde cevap veriyorum.Ben sadece senin gibi ucubelerle dalga geçerim. Seni sevmekmi ... Hah gerçekten buna inandığını söyleme bana, bir gün seni seveceğim umuduyla yaşıyorsan bu düşüncelerinden vazgeç.Eğer vazgeçmessen sadece bom boş hayaller olur kalırlar.Bikere oldukça çirkinsin , sanki bütün kızlar güzeldir sözüne tepki olarak doğmuşsun.Fakirsin,hizmetçilik yapıyorsun benim senin gibi alt sınıflardaki biriyle ne işim olur.Etrafımda bir sürü güzel kız varken seni napıyım söylesene Ezik'' diyor Kerem alaycı bir tavırla konuşup .Ukala bir şekilde gülümserken.
Bunları duymayı haketmiyorum değilmi haketmiyorum.Canımın acısını bile bile hala devam ediyor mahvetmeye.Ayaklarımın beni taşıyamayacağını düşünmeye başlıyorum.
Sonra kendimi toparlayıp zar zorda olsa cevap veriyorum.
''Beni sev falan istemiyorum .En azından artık istemiyorum,benim hakkında söylediklerin gerçekten düşündüklerin olabilir .Her şeye rağmen doğruyu söylediğin için teşekkür ederim.İstediğim ne biliyomusun? Benle uğraşma. Görmezden gel .Ne olur yap bunu ...Bari bunu yap,lütfen''diyorum gurursuz bir şekilde.
''Aşk insanı böyle birşey isteyecek kadar gurursuzlaştırıyor demek. Ne kadar zavallı olduğunun farkındamısın ha ?'' diyor küçümseyen bakışlarıyla beni süzerken.
Cevap veremiyorum ,tek kelime çıkmıyor ağzımdan .Bende hiç bir şey diyemeden arkamı dönüp yürümeye başlıyorum.
''Seni niye isteyeyemki ? Annenle baban bile seni istemeyip yetimhane bırakmışlar,seni istemememişler ... Ben neden istiyim?''diyor Kerem deminkinin aksine duygusuz bir şekilde.
İşte o an ayaklarımın beni taşımadığını hiseddiyorum.İçimde bişeyler koptuğunu,cayır cayır yandığımı hisediyorum.Paramparça olduğumu.