Direk kafamı kaldırdım titreyen bir sesle buyrun dedim. 'Para çekicektimde'
-'tabiki' aman tanrım oydu onu sesinden tanımışdım ama emin olmak için kafamı kaldırdığımda o olduğunu gördüm. Şaşırdım ama hemen kendime gelip plan kurmam lazımdı. Arkasına baktım ve hiç kimse kalmamıştı biraz onu oyaladım beklettim. İşlemi tamamlandıktan sonra ise benim cüzdanını bulduğum kişi söylemek geldi içimden ama nasıl desem sanki ondan bir şey bekliyormuş gibi olurdu. Hemde parayıda yeni çekti. Teşekkür etti ve arkasına
döndü hoşcakalın dedimı. Hemen arkasından bende çıktım bankadan takipe koyuldum beynimden yanlış yaptığım ve ona değer vermediğim geçiyordu ama içimde acayip bir istek vardı ona karşı. Biraz takip ettikden sonra birden arkasına döndü bana doğru yürüyordu çok korktum parayı yeni çekmiş benim vasıtamla bende onu takip ediyorum, çalacağımı düşünür kim olsa, yanıma gelip sert bir bakışla
-'beyefendi neden beni takip ediyorsunuz acaba' dedi.
Sağıma soluma baktım evime yakındı.
-'eve dönüyordum sadece'dedim.
Bana rahatlamış ama hala aynı asillikle
-'peki' dedi.
Yürümeye devam etti bende yürüyordum arkasından 4-5 dakika böyle sürdü en son arkasına dönüp
-' Nerde oturuyorsunuz' dedi.
-' Neşe sokak' dedim tiyreyen bir ses tonuyla bana beraber yürümeyi teklif etti. Zaten dünden razıydım. Kaç yıldır çalıştığımı ve buna benzer bir çok soru sordu beni tanıdı. Daha doğrusu istedi bunu hissettim içimden. Bende sordum tabiki o kadar da utangaç deildim. Bekarmış, ve de çocuk bakım uzmanıymış bendende 1 yaş küçük. Yola devam ederken birden durdu ve benim sokağım bu dedi. Hemen yan sokağımda bende kendi sokağımı hatta evimi tarif ettim. İyi akşamlar dedim ve yollar ayrıldı allah kahretsin evini sormayı unuttum ama off neyse geri dönmekte olmaz dedim kendi kendimce. Eve döndüm ve aklıma hemen bir fikir geldi sabahlin erkenden kalkmam gerekiyodu her ihtimale karşı saati sabah 07:00'a kurdum üstümü bir güzel giyindim parfüm, saç tamamdı herşey ve sokağının yani benim yan sokağın yanı başında bekliyordum. Sanki karşılaşmış gibi yapıcaktım. Asıl garip olan neydi biliyormusunuz, onu daha önce hiç görmemiştim yada gördüm ama nasıl desem sanki tanıyomuş gibiyim, fakat bilmiyorum kim olduğunu böyle karışık bir durumdu. Evden tam 07:45 de çıktı dikkat ettim dakikdi. Sokağın başındaki ağaca saklandım ve biraz daha yaklaşınca yürüyomuş gibi yaptım sonra yalancı ve şaşkın aaaaa diye bir ses çıktı ama neşeliydim. Hastaneye gidiyormuş. Hemen şehrin merkezindeki hastaneye uzaklığıda hemen hemen burdan 15 dakikaydı yerinide öğrenmiştim her sabah tekrarlıyorduk bunu daha doğrusu ben ama o hep 07:45 de çıkardı evden. Diyeceksiniz işe bırak arabayla arabamda yoktu ki. Arabaya ihtiyaç duymuyodum pek bisikletim yetiyordu ama genelliklede yürüyordum. Her sabah bekliyordum buluşuyorduk günler kovalıyordu birbirini ve artık ona olan duygularım git gide aşka dönüşmeye başladı ve bunu ona açılarak söylemeliydim. Çünkü iki ay olmuştu bişeyler netleşmiştir ondadao kendimi toparlamaya bakıyordum. Tam iki ay olucaktı yarın akşam çicekciler kapanmadan sarı gül aldım kırmızı alsam ağır kaçardı çünkü. Sarı güven demekdi bağların kuvvetli olduğunu gösterirdi. Onunda renklerin dilinden anlayacağını biliyordum. Sabah oldu ceketimin iç cebindeki sarı gül ve ben heyecanla bekliyorduk. Günaydın dedim. Beklediğim yerde artık saklanmıyordum çünkü baya alışmışdık bir iki adım attık halını hatrını sordum ve kendimi toparlayarak;
-'Sana bir şey dicem ama yanlış anlamanı istemiyorum.'
-' Tabi buyur' dedi.
-'Beni bayadır tanıyosun ve bu bağı bi nebze güçlendirmek adına bu akşam yemeğini senin adına ben hazırlamak isterim vede seni evimde misafir etmek isterim.' Dedim.
Samimi bir bakışla;
-' Bir şartla kabul ederim' dedi.
Nedir deyince ben sende bi akşam bende yersen dedi hemen atlayarak
-'ohhhooooo oldu bil' dedim. O akşama iyi bir hazırlık yaptım. Her şey tamamdı geldiğinde ona güven vermem gerekiyordu. Hayatımda yaptığım en özel yemekdi diyebilirim her şeyi ben yaptmıştım. Yardım alarak, almayarak çok uğraşmıştım ama değerdi. O ne bilim sanki çocuklukdan beri ona aşıkmışım açılamıyor gibiydim yada birine bakıp imrendiğimde neden ben böyle olamıyorum dediğimde eğer gidip ilk gördüğüm kişiye bağlansaydım bu şehvet olurdu. Ama benim kaderimi beklememin sonucu beyza olmuştu. Mutluluğum ve ona zamanla olan aşkım. Akşam geldi çok güzel bi akşam oldu saat gecikince evine kadar bıraktım. O çağırmıştı beni hemen yarın gel dedi. Akşamı sabırsızlıkla bekledikten sonra işten çıkar çıkmaz ilk önce eve gittim kendime güzel bir özen gösterdim. Zile çöktüm kapıyı açan o deil sanki bir prensesdi çook güzeldi.
Gözüm kamaşmıştı. Başına takdığı biraz kapalı sarı bir toka vardı. Boynunda ise güvercin simgeli bir gümüş kolye, üstünde diz kapaklarına kadar inen sapsarı çook güzel bir elbise vardı. Bileklerinde de rengarenk kolyeler. Offf hayran kalmıştım bir kez daha. O akşam da hızlı geçmişti ama çok güzeldi. Asıl iş çıkma teklifimdi evliliğe adım vardı ama nasıl desem biraz onla sevgili kalmak istiyordum biraz hareketli bir insandı. Kendimi her gün hazırlıyordum bir lüks ve güzel restorant da güzel bir akşam yemeği o ve ben. Her gün bu teklifi hazırlıyordum ama bir türlü açılamıyordum. O gün geldi güzel bir sabahdı bu sabah yapacağıma inanıyordum öylede yaptım kem küm de etsem ben, onunla baş başa ona çıkma teklifi ediceğim akşam yemeğini kazanmıştım. Akşama, sabahdan hazırlandım. Bilerek hafta sonuna getirdim ki sabahdan düşüneyim planı kurayım dedim kendi kendime. Akşam oldu o akşam daha da güzeldi insan işte her gün değişmiyor. Ama benim ona olan sevgim, aşkım her gün daha çok büyüyordu. Offf çok seviyordum ya açılmalıydımda. Akşam gelmişti buluşmadan bi 10 dk önce gidip herşeyi kontrol ettim o gelincede oturacağı sandalyeyi çektim oturdu. Ve memnun bir sesle bana mersi dedi gülerek 32 diş oturdum yerime ama beyefendiliğimi kaybetmiyordum ona karşı. Hep öyleydim dikkatliydim üzmek kırmamak için hep pür dikkattim. Gözüm, kulağım yada nasıl desem herşeyimle ondaydım. Nasıl oluduğunu, gününün nasıl geçtiğini, neler yaptığını derken yemeğin bitimine doğru davranıcakken çıkma teklifimi ama olmadı. Ah bu utangaçlığım. Eve gitmeden sahile gitmeyi teklif ettim kabul etti. Biraz yürüdük sahilde. Evine bırakıcaktım kapısının önüne geldik arbadan indim hızlı davrandım kapısını açtım. Girmeden önce klasik bi bakış vardır ya arkasına bakar gece için teşekkür eder aynı öyleydi teşekkür etti. Beyza dedim heyecanlı ama heyecanından ödün vermeyen bir ses tonuyla. Sana bir şey demem gerek seninle baya zamandan beri tanışıyoruz dedim. Aynen der gibi baktı bana. Seni tanıdım ve tanıdığıma çok memnun oldum ve sana ilk baştan beri aşığım. İlk baş dersende hani cüzdanın kaybolmuştu onu bulanda bendim beni aradığında daha o zaman sesine aşık olmuştum. Cebimdeki kırmızı gülü çıkartıp seni seviyorum ve hemen evlilik deilde söz gibi anla. Kalpli kutudan gümüş bir yüzük çıkardım ve benimle çıkarmısın dedim. Dedim ama bide bana sorun ses soluk yoktu. Bu sessizlik 2-3 dakika sürdü. Ardından kendini toparlayarak. Bak berat gerçekten çok şaşırdım ve' işte cümlesi bitti arkasına dönüp yalancı bir gülüş attı. Hafif kaşları indi ve eve girip kapıyı kapattı. Peki ya şimdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cüzdandaki AŞK
RomantikBir kilit vurarak aşka, sevgiye Bir çizgi çekerek senli maziye Dönmemek üzere artık geriye Yarın bu şehirden ayrılacağım İnsan sevdiğine kavuşur fakat gerçekten sevdiyse. Son derece akıcı ve olayların yaşandığı mükemmel şaşırtıcı olaylı hikayem sizl...