Yüzüme vuran gün ışığı sayesinde uyanmıştım. Bugün cumartesi olduğu için Jungkook ile oyun oynayabilirdim. Onunla tanışmamın üzerinden çoktan 3 sene geçmişti. İkimiz de 3. Sınıfa başlamıştık. Hayatımda hiç bu kadar mutlu uyandığımı hatırlamıyordum.
Heyecanla yataktan kalkıp banyoya girdim. Na Young teyze çoktan kahvaltıyı hazırlamış olmalıydı. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra aşağı indim.
Na Young teyze tamda tahmin ettiğim gibi masayı hazırlamış son eksikleri hallediyordu.
"Aigoo, uyandın mı Ae Cha kızım? "
Gülümseyip, başımla onayladım. Her zaman ki sandelyemi çekip oturdum. Midem kazınıyordu. Elimi çubuklarımı alıp yemeye başladım.Ağzıma attığım peyniri yutup Na Young teyzeme babamı sordum. "Babam bizimle birlikte yemiyor mu?"
Meyve suyumu doldururken cevap verdi. "Ah, hayır kızım. Baban bugün erken çıktı."
Başımla sessizce onaylayıp kahvaltıma döndüm. Bir an önce Jungkook 'la oynamak istiyordum.
"Kızım yavaş, önünden almıyorlarya."
"Bugün Jungkook' la oyun oynayacaz Na Young teyze. Hem belki Jungkook'ların arka bahçesinde ki ağaç evede gideriz."
"Peki bakalım. Öyle olsun."
Kapı zilini duyduğumda meyve suyumu bitirip kapıya koştum. Açtığımda karşımda Jungkook duruyordu.
"Selam Ae Cha."
"Selam."
"Geliyor musun bugün dışarı?"
"Geliyorum, bekle montumu alayım."
"Tamam, bekliyorum ben seni burada" dedi, kıkırdayarak. Sesinin tınısı.. fazla hoştu.
_"Yah! Jeon Jungkook, o topu nasıl kaçırırsın? Çok da güzel atmıştım oysaki." dedim, dalga geçerek. Şuan kalecilik oynuyorduk ve kaleci olma sırası Jungkook 'daydı.
"Sen buna atmak mı diyorsun? Topu görmedim bile."
"Bu benim sorunum değil. Hadi, git topu getir."
Top yola kaçmıştı. Ve bizim bir kuralımız vardı.' Atan alır.'
İlk baş mızmızlansa da kabul etmişti. Koşarak topun olduğu yere gidip olduğu yerden bana ders veriyordu.
"Bak şimdi Ae Cha topa bu şekilde vuracaksın!" topu ayaklarının önüne koyup olduğum yere şut çekmişti.
Kırmızı top ayaklarımın tam önümde durmuştu. Eğilip elime aldığımda ani fren sesi duymuştum. Eğildiğim yerden yavaş yavaş kalkarken göreceğim görüntüden korkuyordum.
Elimde ki kırmızı topla karşıya baktığımda o.. o kanlar içindeydi. Yüzü bana dönük bir şekilde yerde yatıyordu.
İnsanlar benim küçük kahramanımın başına toplaşırken ben olduğum yerde dikiliyordum.
Elimden birşey gelmiyordu. Onun beni her defasında kurtardığı gibi bende onu kurtaramıyordum.
Onun benim yaralarımı sardığı gibi bende onun yaralarını saramıyordum.
Affet beni Jungkook, sen benim her zaman yanımdaydın. Ama ben şuan bir adım dahi atamayacak kadar güçsüzüm.
Affet beni ilk aşkım.
VOTE + YORUM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NULL | JJK
Teen Fiction"Yine içiyorsun?" dedi bana dönerek bir süre yüzümü inceledi. Ne yani daha önce beni görmüş müydü? "Okulun ilk günü de içiyordun." bu sefer bana bakmamıştı. "Yani?" dedim, donuk Bi tavırla. "Zararlı. " dedi, kısaca. Omuz silktim. Sigarayı tekrar d...