Aynı odadayız ve ikimizde hiçbir şey konuşmadan öylece koltukta oturup az önce sipariş ettiğimiz pizzaları bekliyoruz.Emin ol Jimin, o kadar çok senle doluyum ki nefes aldırmıyor sanki varlığın.Sürekli duraksıyorum, yanımda oturduğun gerçeğini düşünürken.Sen banyodan çıktığından beridir neredeyse hiç konuşmadık ve kokun bana bu yakınlıktayken konuşacak gücü kendimde bulamıyorum.
"Jungkook...Şey...az önce ki olay için özür dilerim,daha dikkatli olacağım."
"Jimin...."
Sana dönüp gözlerine denk geldiğim an anlıyorum;gözlerinin içine bakarken konuşmanın anlamsızlığını.Ne söyleyeceğimi unuttuğum dakikalar içinde,göz rengine bulanıyor ruhum,bakışların altında kalıyor bedenim.Gözlerini,şair olmadığını bilen benliğime şiir olarak yazıyorum.Kalemim kapanan göz kapakların yardımıyla hareket edip,aklım kirpiklerini bir bir kağıdıma işlerken,seni anlatacak başka bir şey bulamıyorum.
"Efendim Jungkook?"
İçim,dışım senle taşıp duruyor.Meleksi sesin,kalbimi okşarken farkında olmadan ağzımdan kaçırıyorum senin için sakladığım o gece kokan cümlelerimi.
"Ne halde olduğunun hiçbir önemi yok.Sana her baktığımda gözlerinde kaybolacağım zaten."
Gözlerinin sözüm bittiğinde daha çok açılıp,yanakların renk değiştirirken şimdi aklım başıma geliyor ve kafamı senden çekerek kendime içimden küfürler savuruyorum.Nefesim boğazıma dizilirken söylediğim sözlerin altında kalıyorum.Bedenimden büyük bir sıcaklığın yayılışına şahit oluyorum.
"Bu çok güzeldi Jungkook."
Sesin bedenimdeki sıcaklığı körüklerken,yanıyorum.Beğenmiş olma düşüncenle birlikte daha çok tutuşuyorum.Kafamı tekrar sana çevirme cesaretini gösterdiğimde, sana açıklama yapma gereksinimi hissediyorum.
"Jimin,ben bir an..."
"Bu nedenle mi geldiğimden beridir odandasın?Kaybolmamak için mi gözlerimde?"
Bakışların,bakışlarımı eritiyor sözlerin ise sözlerimi.Karşında konuşacak değil,ayakta duracak halim kalmamışken benden bir cevap bekliyorsun.
Park Jimin,ölüyor gibiyim ama o güzel yüzünle,kaç defa hayatımı kurtardığını nereden bileceksin?
"Ben...Sadece...."
Pes ediyor sana olan tüm duygularım,güzelliğin karşısında diz çöküp kendini teslim ediyor.Bağlı tuttuğum tüm hislerim bırakıyor kendini avuçlarıma,sahibine kavuşuyor.Sana olan aşkım,kelimelere devrediyor kendini bu seferlik.İlk defa bu kadar gerçek kalıyorum beni izleyen gözlerin,sonbahar kokulu saçların,büyülü surat hattın,içime su serpen varlığın karşısında.İlk defa Park Jimin,hislerim dökülüyor gözlerin eşliğinde dudaklarımdan sana.Ruhum ilk defa bu kadar ruhuna geçiyor.
"Senin olduğun yerde güneşin doğmasını bile kabul edemezken yanında olmak,ağır geliyor. Kalbim senle dolup taşarken kokunu burnuma savuran rüzgar,beni odama kilitliyor,gözlerim hizasına giren gözlerinle başa çıkamıyorum Park Jimin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
la Vie en Rose •pjm&jjk•
Hayran KurguPenceremin senin pencerene denk gelen mesafesi,hayatıma armağan edilen en güzel olay gibi gelirken,seni daha yakından görebilme şerefine laik olmak bile içimi güzelleştiriyor Park Jimin.