Çiçekçi Dükkanı //DESTİEL

2.9

LUDE: I've Been Missing You

UMUT?

"Cas, abim nerede!" Sam, apartmanın kapısı açılır açılmaz selam bile vermeden abisinin nerede olduğunu Castiel'ın bildiğini düşünerek konuştu. Uzun bir süredir abisinden haber alamadığı için haliyle endişeliydi. Kahkülleri gözlerinin önüne geliyor, Sam'in endişe ile parlayan ela göz kürelerinin parıltısını kesiyordu.

"Abin...üzgünüm Sam gerçekten de bilmiyorum." Castiel az kalsın her şeyi Sam'e anlatacaktı. Kim bilir ki belki de anlatmalıydı. Castiel apartmanına döneli çok olmamıştı ki Sam soluğu orada almıştı.

"Onu her yerde aradım, garajda, Benny'nin kahve dükkanında , Ellens'da, evde... artık endişelenmeye başladım ben... sadece şunu söyle seninle bir alakası mı var?" Sam nefes almadan konuşunca Castiel kafasında gerçekleri anlatıp anlatmaması gerektiğini tarttı. Sam gerçekleri bilmeyi hak ediyordu ancak Castiel'a karşı aşırı kırıcı konuşuyordu. Dean'in en iyiye sahip olmasını en fazla Castiel istiyordu Tanrı aşkına! Castiel tuttuğunu fark etmediği nefesini dışarıya vererek konuştu.

"Bak Sam, benden şühpelendiğini biliyorum ve benden çok da hoşlanmıyorsun ve...ve inan ki bunu anlıyorum. Ancak şu an sakin olmalı vakti geldiğinde de polise gitmeliyiz anlaştık mı? Bazı şeyler biliyorum ve... Dean başını büyük belaya sokmuş olabilir. En akıllıca olanı şu anlık sessiz kalmak tamam mı? Ayrıca bana güvenmelisin. Olanlar benim suçum değil." Sam Castiel'ın konuşması bitince gözlerini , abisiyle yaşıt gencin sargılı eline çevirdi. Tentürdiyot kokusu hale tazeydi. Başını olumlu anlamda salladı ve saçlarını düzeltti. 

"P-peki o zaman. Ben Gabe'i arayıp ona akşam gelmeyeceğimi söylerim. O zaman şimdi karakola mı gideceğiz?"

"Hayır, çok riskli. Karakolun içinden adamları olabilir, Jody ile konuşmalıyız. Jody şu an içeride ve-" Sam bunun üzerine biraz ergenliğin biraz da Gabriel'ı göremeyecek olmanın siniriyle haykırdı. Castiel'ın daha açık olmasına ihtiyacı vardı;

"Kimin adamları? Cas, neler oluyor!" Castiel işaret parmağını dudaklarına götürüp Sam'e susmasını işaret etti. Onu ceketinden tutup apartmana çektiğinde Sam içeride başkalarının da olduğunu fark etti.

Tam o sırada hem Castiel'ın hem de Sam'in telefonuna aynı anda mesaj gelmesiyle iki genç de irkildi.  Telefonlarını kontrol ettiklerinde aynı bilinmeyen numaradan geldiğini anladıkları mesaj oldukça açıktı. Dean ile siyah saçlı bir kadın bir kilisenin koridorunun sonunda durup öpüşüyorlardı. Gelinlik içerisinde zarif bir poza sahip olan kadın Lisa'dan başkası değildi. Castiel içinin acıdığını hissetse de fazla tepki göstermemişti ancak Sam gözlerini kocaman açmış, bilinmeyen numaradan gelen resmi yakınlaştırıp incelemeye koyulmuştu. 

Castiel, kıskançlıktan içinin yandığını hissetse de Lisa'nın aslında Dean'de gözü yoktu ve Lisa iyi bir kıza benziyordu. Sonuçta Castiel'a ya da Dean'e bir zararı dokunmamıştı hatta yararı bile dokunmuştu. Saatler öncesinde Castiel'ı yalnız bırakmamış ona destek çıkmıştı.

***