2.BÖLÜM: "BOYA MI KAN MI?"

4.6K 345 188
                                    

Merhaba canlar.

Umarım seveceğiniz bir bölüm olur:)

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen!

İletişim için: instagram/ cananseckn

Keyifli okumalar dilerim♡

Bir elin parmağını geçmeyen yıl kadar, zihnin tümünü kaplayan büyük düşünceler ile yaşamak zordu. O düşünceleri doğuran yabancı sesi yok sayamıyordum. Dediklerini gerçek bir insanmışçasına dinliyor ve kimi zaman deliliğimin bir tespiti sayılabilecek şekilde ona cevap veriyordum.

Ve sürekli onu çiziyordum. Hayalimden portrelerdi belki ama hiç olmadığı kadar gerçekti de. Bana kendini anlatması, parmak uçlarımı delicesine sızlatıyor ve kalemim olmasa tırnağımla duvarı kazıyacak kadar çılgın bir çizme isteği doğuyordu. Bu hisse asla karşı çıkamıyordum. Fakat ilk defa ben birini değil de biri beni çizmişti. Kendimi başka birinin gözünden görmek tuhaftı ama bu kadar farklı gözüktüğümü bilmiyordum. O resmi gördüğüm günden itibaren üç gün geçmişti. Okulda gözlerim sürekli onu aramıştı ama hiçbir yerde görememiştim. Gerçi onu görsem ne diyeceğimi bilmiyordum ama yanımdan ayıramadığım o resmi ona verecektim. Resimdeki kişi ben olsam da, resim ona aitti.

''Sen kimi arıyorsun ya?'' diyen Aleyna ile bakışlarımı giriş kapısından çevirip zoraki bir şekilde gülümsedim. ''Kimseyi. Ne alaka?'' Kaşlarını yukarı kaldırmış bana tuhaf bir gülüş ile bakıyordu. ''Seni tanımasan yiyeceğim ama yok, yemedim canım. Dökül.'' Gözlerimin içi derin bir kuyuymuşçasına kendi bakışları ile orayı kazmaya çalışıyordu. Benden bir şey öğrenmeye çalıştığında genelde gözlerimin içine bakar ve bakışlarımdan, dilimden fazla şey öğrenirdi. Aleyna beni okuyabilen nadir insanlardandı. Biri ise, kardeşimdi.

''Sadece... Birisinin resmi bende kaldı ve o kişi tanımıyorum. Bu okuldan ama. Yani görsem gidip vereceğim ama bulamadım. Son sınıflardan biri.'' Söylediklerim ilgisini çekmiş olacak ki kaşlarını kaldırdı. Dudaklarını yalayıp araladı. ''Nerede buldun ki resmi? Tipini tarif et belki ben tanırım.''

Nerede bulduğumu veya kim olduğunu söylemeyecektim ama tanıması ihtimali dahilinde tipini tarif edip bilgi alabilirdim. ''Buldum işte, o önemli değil de... Uzun bir çocuk, hatta bayağı uzun. Kumral saçlı, düz inen bir burnu var.'' Duraksadım ve gözlerim kısıldı, o anı düşledim bir kez daha. ''Gözleri... Çok güzel gözleri vardı. Koyu mavi. Hatta gece mavisi desem daha doğru olur. Hafif bir çekiklik de vardı.''

''Ya betimleme ustasısın ya da aşık oldun,'' demesiyle gözlerim kocaman açıldı ve dudaklarım büyük bir itiraz için aralandı. ''Ben ve aşık olmak ha?'' dedim işaret parmağım ile kendimi işaret ederken. Ki o sırada gelen ses ile ikimiz de duraksadık. ''Kim aşık olmuş?'' Alp merakla bakarken Aleyna'nın yanına oturdu. Yağız da karşıma oturmuştu. Arda yoktu. Yağız'ın merak dolu bakışları bendeydi ama yok sayıp gözlerimi devirdim ve Alp'e baktım. ''Aleyna sana tekrar aşık olmuş,'' dediğimde çapkınca gülümsedi ve bana sertçe bakan Aleyna'ya baktı. ''Ben onu zaten biliyorum. Sen kendinden bahsediyordun.'' Kaşlarımı çattım. ''Öyle değil.'' Alp yalan söylediğimi bilen tavırla bana bakmayı sürdürdü. Konu uzayacaktı çünkü Alp, Yağız'ın bana olan duygularını bildiğinden bunu onun için soracaktı. ''Ermeda birini arıyordu. Çizdiği bir resim onda kalmış, geri verecekmiş ama kim olduğunu bilmiyor.'' Aleyna konuştuğunda onu onaylarcasına başımı salladım. ''Tam olarak buydu aslında,'' dediğimde Yağız kaşlarını çatmış bana bakıyordu. ''Sen o resmi nereden buldun ki?'' Gözlerimi kaçırıp başımı salladım. ''Buldum işte.''

HAYALDEN PORTRELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin