Bölüm 1: Son Bölüm

17 0 0
                                    

Günler günü bulmuş, yepyeni bir

gün gelmişti. Kuşlar sanki

dışarıda bir konser veriyor gibi

şarkı söylüyordu. İnsanlar neşeli

bir şekilde işlerine gidiyor,

hayatın tadını çıkarıyordu.

Kısacası, her şey olması

gerektiği gibiydi.

Faruk, DURUCA MARKET sahibi de,

hayatın bu koca bölümünden bir

dilim alıyordu. Faruk, marketine

gidiyor, ve önceki gün yaptığı

şeyleri hatırlayıp hayattan

daha da zevk alıyordu. Bu artık

onun için bir rutin haline

gelmişti. Her zaman olduğu gibi

cebinden anahtarını çıkardı,

market kapılarını açtı ve içeri

girdi. Malzemelerini ve

ürünlerini her gece titizlik ile

dizen Faruk, yaptığı işten

gurur duyuyordu. Ne de olsa soda

kolilerini dizmek, bisküvilerini

yerleştirmek adeta onun için bir

yaşama sevinciydi! Dizdiklerine

saniyelerce baktı. Ama sanki bu

onun için yıllar gibiydi! Baktı

ve kapıda olan "Kapalı" yazısını

"Açık" olarak değiştirdi. Sonra,

ödeme kasasına oturdu ve ilk

müşterisini bekledi. Bir dakika

geçmeden dışarıdan tuhaf sesler

duydu, irkildi. Sonra, önünde

duran market kapısı adeta bir

bomba patlarmışçasına bir ses

çıkardı ve içeri biri daldı.

Şaşkınlık beynine vurmuş olan

Faruk, duraksadı. Beyni sanki

olanları algılamıyordu! İçeri

giren kişi, elinde olan poşete

eşyaları koymaya başladı...

Bisküviler... İçecekler... Sanki

kendisi bile ne aldığını

bilmiyordu! Faruk ise, hala

şaşkınlık ile olanları algılamaya

çalışıyordu... Sanki... Sanki

yıllarca üzerinde çalıştığı bir

sanat eserine bir vandal yağ

dökmüş, saatler, yıllar harcadığı

o el emeği olan sanat eserini

büyük bir saygısızlık ile sıfıra

geri göndermişti! Ama... Ağzından

tek kelime çıkmıyordu. Sanki

kapının patlaması ile sadece

SÜPERMARKETWhere stories live. Discover now