The Boy Who Cares Too Much

1.8K 272 106
                                    

Baekhyun iki gündür okula gelmiyordu. Chanyeol ne Baekhyun'dan bir haber alabilmişti ne de Baekbeom'dan. Hatta Sehun bile ortalıkta yoktu.

Okulda boş boş gezinirken birden Baekhyun'un dolabının önünde birini gördü. Baekhyun yine dolabını düzenliyordu. Önce hızlı adımlarla yürümeye, sonra koşmaya başladı ve Baekhyun'un yanına gitti.
"Hey!"

Baekhyun ona dönerek gülümsedi. "Günaydın Chanyeol."

"Nasılsın? Nasıl oldun?"

Baekhyun anlamaz bir şekilde ona baktı. "Neden o kadar endişeli sordun? İyiyim, sen nasılsın?"

"İki gün önce çok kötü görünüyordun ve birden bayılınca... Beni korkuttun."

"Bayılmak mı?" Baekhyun gülümsedi. "Ne zaman bayıldım?"

"İki gün önce. Benimle konuşuyordun, tam burada..." Chanyeol birden duraksadı. Baekhyun'un yüz ifadesi çok garipti, boş boş bakıyordu. Sanki öyle bir şey olmamış da Chanyeol'un anlattığı bir masalı dinliyormuş gibiydi. "Hatırlamıyorsun?"

"Neyi hatırlamıyorum?" Baekhyun defterlerini düzenlemeye devam ederken bir taraftan da ona baktı.

"Yani... Sehun'un sana iğne verdiğini falan hatırlamıyor musun?"

Baekhyun ona korkan bakışlar attı. "Chanyeol..? Acaba uykusuz musun?"

"Hayır değilim! Sana Baekbeom'un hastalığını sorduğumda birden bayıldın! Partiden sonraki gündü!" Chanyeol bıkmış bir şekilde elini saçından geçirdi. "Baekbeom da partiden kaşla göz arasında gitti zaten! Hiçbir şey anlamıyorum!"

Baekhyun'un yüz ifadesi değişmişti. Bir şeyler hatırlamış gibi duruyordu. "Baekbeom... Partide içti mi?"

"Evet!"

"Ah..." Baekhyun sinirle kendi alnına vurdu. "Üzgünüm Chanyeol... Bazı şeyler... Çok karışık bu ara. Kafanın karışık olmasını anlıyorum ama sana yardım edemem."

"Tanrı aşkına... Daha fazla sizin hayatınızın içinde olmak istiyor muyum bilmiyorum." Chanyeol gözlerini devirdi. "Baekbeom beni çok yoruyor. Sehun ve sen de öyle."

"Chanyeol-"

"Görüşürüz."

Chanyeol onu orada bırakıp okulun çıkışına doğru koştu. Kendine gelmek için kameralara sırtını verdi ve cebinden bir sigara çıkararak yaktı. O sırada telefonu çalmaya başladı. Gizli numara arıyordu.
"Alo?"

"Bugün kötü tarafından mı kalktın Chanyeol?"

Chanyeol robotun sesindeki garip tınıyla kaşlarını çattı. Sorduğu soru onu iğneliyor gibi değil de gerçekten merak ediyor gibiydi. Derin bir nefes alıp etrafına bakındı.

"Ne istiyorsun?"

"İstediğim dosyaları uzun süredir bana ulaştırmadın. Ablana bir şişe yolladım diye hemen unuttun mu yoksa?"

"Hayır... Kafamı toplayana kadar bu işe girişmek istemedim, hepsi bu."

"Ah, tabii. Takımın beynisin sonuçta."

"Beyin falan kalmadı ki..."

"Ne dedin?"

"Hiçbir şey. Bugün halledeceğim işini."

Robot bir süre duraksadı. "Pekala."

Telefon aniden kapanınca Chanyeol sırtını duvara yasladı. Her şey üst üste geliyormuş gibi hissediyordu. Okul, robot, Baekbeom ve Baekhyun onu çok yıpratıyordu. Nereden bu işe bulaştığını bile bilmiyordu.

Chanyeol's Duties || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin