multimedya; Thurisaz - InnerVoices
İlk hikayem :) umarım beklediğinizden daha iyi yazabilmişimdir, güzel yorumlarınızı bekliyorum.
Bir gün herkes yaşama amacının ne olduğunu elbette anlayacaktır.
Doğum; hayata atılımın en acımasız olanıydı, işte bende o acımasızlığın içinde büyüyen genç bir kızım.
Bir romanın ilk sayfası gibiydim henüz 18 yaşımdaydım kimsenin tanıyamadığı ya da anlayamadığı belkide anlamak istemediği kişilikte bir kızdım.
Bilincimde o kadar karmaşa vardı ki kim bilir insanların bana olan mesafesi kayalıklara olan denizin mesafesinden daha açıktı ya da açık pencerelerinde birikmiş olan ön yargıları mı demeliyim ?
Güneş bulutların ardından gökyüzünde yerini aldıktan sonra aydınlanan hava gibi içim bugün anlam veremediğim kadar ferahtı bir sebebi yoktu sadece güneşi de kendime benzetiyordum o da genellikle benim gibi yalnız ve eşsizdi.
Odamın penceresini açtıktan sonra odaya doluşan gün ışığı beklide hiç bir zaman bu kadar çok huzurlu hissettirmemişti beni. Bugünün bir özelliği vardı üniversite sonuçları açıklanacaktı . hayatımı kendi ayaklarım üstümde ilerletmeye çalışsam da her seçimimde levent amcam yanımda olmuştu ondan başka kimsem de yoktu . ailem beni 5 aylıkken terk etmiş, Levent amcam öyle anlatmıştı. Bilmiyorum beklide kimsenin beni sevmemesi ailemin olmamasından kaynaklıydı, oysaki arkadaş canlısı kızdım.
Oturduğumuz ev iki katlı amcama ait bir evdi bana ait olan oda tavan arasında geniş bir alana sahipti. Odamı da kendim gibi siyahlarla doldurmuştum siyahtan başka bir renk genellikle tercih etmezdim.
Kahvaltı yapmak üzere odamdan çıkmışken amcamın bana seslendiğini duydum ve ardından merdivenlere doğru ilerledim.
' Aymira buraya gel hemen !' ah tanrım yine bana şiddet uygulamasından korkuyordum. Ürkek adımlarla yanına giderken bacaklarımın titrediğini fark ettim ondan bu kadar korkmam saçma olsa da bu üç senedir bana karşı olan tutumu fazla ürkütücü ve kaçınılmaz korkunçtu.
Korkak bir sesle 'efendim amcacım ?' demeyi başarabilmiştim. Neyse ki bugün bana karşı öfkeli değil aksine mutluydu bir anlık şokla bana sarıldığını idrak ettim. Evet bana sarılmıştı duraksadım ne olduğunu anlamaya çalışırcasına kollarından ayrılıp amcam levent ' e baktım ve ardından bana doğru bir adım atarak elinde ki zarfı uzattı bir şey diyemedim çünkü hala bana sarılmasına anlam verememiştim neyse ki elinde ki zarfı alabilmiştim. zarfı açtıktan sonra anladım ki kağıtta yazan şey üniversite sonucumdu ve sevinçle karışık ağlamama sebep olan o okul. Evet hayallerimdeki okulu üçüncülükle kazanmıştım mimar Sinan güzel sanatlar üniversitesi tiyatro bölümü ah gerçekten akıl almaz bir sevinç yaşıyordum içimde .