Ah bu bölüm, aaaaaaah... :")
Medyadaki şarkı ile okursanız sevinirim;
NF-Can u hold me (feat. Britt Nichole)''Vicdan azabı öyle çürütür ki ruhları,
canını alması için Azrail'i bekleyemezsin.
-Nj''***
Şubat-2002
Mavi Saray, Seul, Güney Kore
Milletvekili Cha Ki Sang, toplantı odasından çıktığında, önünde en büyük isteğine ulaşmasına engel olacak hiçbir şey kalmamıştı. Siyasete ilk adımını attığından beri üzerinde çalışmış olduğu bu projeye çok emek vermişti. Şimdi ise meyvelerini toplama zamanıydı. Adaylığının başından beri ipleri sıkı tutup perde arkasından yürütmüş ve reddedemeyecekleri bir zamanda hükümet üyelerinin karşına çıkarmıştı.
Sunum bittiği anda, kendisinden haz etmeyenlerin yüzlerinde gördüğü şok ifade gözünün önünden gitmiyor, artık herkese gücünü kanıtladığını biliyordu. Keyifle gülümserken, önünde eğilen korumaların selamına karşılık vererek başkanlık odasına girdi. Artık tamamen kendisine ait olan koltuğa oturduğunda masanın üzerindeki cam isim plakasını ters çevirdi. Yerine kendi isminin yazılı olanın gelmesi gerekiyordu.
Kapının tıklatılmasıyla giriş iznini verdi. Kıdemli yardımcısı selamını vererek elini önünde birleştirdiğinde, "Efendim, Doktor Oh Yang Jin ve ekibi geldiler. Onları özel odaya aldık, sizi bekliyoruz." dedi.
Yeni başkan, kafasını sallayarak hiç beklemeden ayaklandı. Meşguliyeti ne olursa olsun, konu projesi olduğunda ara verebilirdi. Uzun koridoru hızla aşıp odaya girdiğinde kendisini ayakta bekleyen Doktor Oh ve üç kişilik ekibini gördü. "Hoş geldiniz."
Başkan Cha, kendisine verilen selamları aldıktan sonra toplantı masasının başına geçerek karşısındaki grubu incelerken aralarından birinin olmadığını fark etti. "Bu mutlu günde hep beraber olmak varken... neden eksik olduğunuzu sorabilir miyim, Bay Oh?"
Doktor Oh, içinde oldukça uzun göründüğü takım elbisesinin ceketini düzeltirken "Ah, kimyagerimiz kontrol amaçlı çocukların başında kaldı, Efendim." dedi. Yüzünde sabit tutmaya çalıştığı kibar bir gülümseme vardı.
Başkan, kısık sesle güldükten sonra başını iki yana salladı, "Yang-ah," diye seslendi. "Bu kibar gülüşünle beni kandıramazsın. Beni üzmek istemediğini biliyorum fakat yalan söylemen hiç hoşuma gitmiyor."
Gülmesini aniden durdurdu. "Hala kontrol altına alamadınız mı o çocuğu?" Sesi sona doğru keskinleşirken göz ucuyla diğerlerine de bakış atmayı ihmal etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cuHd | Jungkook
Fanfictamamlandı• Gürültünün çirkinliği ne kadar tırmalarsa zihnini, sessizliğin uğursuzluğu da o kadar uyuşturur bedenini. Ortası yok ve geç bile kaldık. Kurtlar ulumaya başladı. Zamanı geldi. Çalan davulları duyabiliyor musun? ...