Tekrar onun olduğu yöne baktığımda arkasını dönmüş gidiyordu. O süre zaafında Ege de yanıma gelmiş bakışlarımı takip ederek "Kim di o ?" diye soru yöneltti ."Sen ilgilendirmez" diye sinirle soluyarak. Odama doğru ilerlemeye başladım. Allahtan Anna ve Lukas çoktan uyumuşlardı. Odamda Mineli göremeyince hayal kırıklığına uğradım.Telefonuma baktığımda geceyi Stefanla geçireceğine dair bir mesaj attığını gördüm.
Harika Melih bitti Stefan başladı Kardelen gene yalnız gene mutsuz. Söylenmekten başka bir şey yapmıyorum bu sıralar. Annemi aramadığım da aklıma geldi telefonu elime alarak annemi aradım ilk çalışta açtı. Kadın elinde telefonla dolanıyo sanki.
"Anneeeem" yalakalık yapayım özlemiştir şimdi.
"Kızıım gecenin bu saatinde neden aradın birşey mi oldu?" Unuttum ben onu yaa gece tabi saat farkı vardı.
"Annecim unutmuşum ben onu yaaa kusura bakma sesini duymak istedim sadece duydum da yat hadi sen babamı da öp benim için sizi seviorum" yüzüne kapattım kadının ama olmaz bir şey seviyorum falan dedim sonuçta yani.
O sırada odamın kapısı açıldı. Minel gemiştir sanıyordum ama Ege'nin geldiğini görünce şaşırdım.
"Ne işin var senin burda?" gülmüyo yüz hatları sert. Ama sinirli de değil sanki.
"Şimdi seninle bir oyun oynayacağız, eğer kaybedersen benim olacaksın. Eğer kazanırsan 1 hafta boyunca istediğin herşeyi yapcağım." Gece gece hangi köyün delisi sikti bunu ? Hı bi dakka benim olucaksın mı dedi o ?
"Oynamıycam oyun falan çık odamdan." sırıttı.
"Hadi amaa kazandığını bir düşünsene. Bir hafta boyunca bana eziyet edeceksin ve ben sesimi çıkartmayacağım." Piç smaylı yapmayı da unutmadı ibne. Aslında güzel bir fikir ona çok güzel eziyetler edebilirim. Ama onun olmak ne bileyim saçma anlamsıız sinir bozucudan başka bir şey ifade etmiyor.
"Senin olmaktan kastın ne ?" bu sefer gözlerinin içi gülüyodu beyfendinin.
"Bildiğin benim olmak. Sebgilim gibi herşeyine karışırım. Kıyafetin, saçın, makyajın." Abartılı bir şekilde göz devirdim. Birbirimizi sevmiyoruz. Birbirimize aşık değiliz. Ben daha ortama bile alışamadan dediği şeye bak. Ben kimsenin olmam. Mal mıyım lan ben ? İstediği zaman kullanıp atabilceği bir maldan başka bir şey değilim anlaşılan onun gözünde.
"Ben kimsenin olmam mal değilim ben anladın mı gerizekalı ?"
"O zaman şöyle yapalım. Sen benim değil benim sevgilim olacaksın." "Neden benimle çıkmak istiyorsun?"
"Çünkü kıskandırmak istediğim bir kız var eğer seninle beniim çok yakın olduğumuzu görürse seni kıskanır ve benimle çıkar. Aslında bir açıdan bakarsan seninle formaliteden çıkacağız.Ve işimiz bittiğinde ayrılacağız." İşte bu beklemediğim bir şeydi. Ve nedensiz yere canım acıdı. Anlam veremiyorum onu sevmiyorum. Ona aşık değilim ama başka biriyle olma düşüncesi de canımı acıtıyor. Ne olurda olsun bunu ona belli etmemem lazım.
"Peki kabul ediyorum formaliteden çıkıcaz ama bazı şartlarım var." Tabiki şartlarım olucak onu kendi oyununda süründürebilirim. Evet evet bunu yapabilirim ben.
"Neymiş o şartlar. Bak öpüşmem falan diyceksen boşuna uğraşma seni istediğim zaman öperim." Sağ yanımda beliren melek Kardelen Egeye aşağılayıcı bakışlar atmaya başladı bile. Beni istediği zaman öpemez bunu öğrenmeli öncelikle.
"Beni istediğin zaman öpemezsin"
"Öyle mi dedi" Aynı zamanda bana yaklaşmaya başladı o bana doğru geldikçe ben geriye doğru gidiyordum. Sırtım odanın duvarına değdiğinde kaçacak bir yerim olmadığını anladım. Ve Ege hemen arada kalan mesafeyi kapattı.
"Bak Ege dur seni bunu pişman ederim." daha da yaklaştı kulağıma dudakları değdi "Bunu sabırsızlıkla bekliyorum" sesi fısıltı gibiydi ürpermeme neden oldu. Ege mazoşist gibi bir şey miydi ? Ben onu böyle tanımıyordum. Yani dış görünüşü öyle gözükmüyordu en azından. Tam ağızımı açıp bir şey söyliyecekken dudakları bunu engelledi. Ve öpmeye başladı. Karşılık vermedim tabiki de vermeyecektim. Karşısında bir fahişe yok onun. Dudaklarını dudaklarımdan ayırdı ve "Karşılık ver." dedi.
Gene öpmeye başladı bu sefer daha sert öpüyordu ama karşılık vermedim. "Bunu kendin istedin" ağzım söylediği karşısında şok olmuş gibi açılırken Ege fırsattan istifade o yeri diliyle doldurdu. Normalde filmlerde görünen bu sahne iğrenç olarak algılanıyor. Ama gerçekten bana şu an iğrenç gelmedi ve karşılık vermeyeye başladım.
Karşılık vermem karşısında Ege inledi. Ama tuhaf olan şu ki onun bu yaptığı hoşuma gitti. Tanrım birimizin durması lazım. Ben düşünürken ege ellerini bacaklarıma indirdi ve bacaklarımı beline doladı.
Duvarla arasında daha çok sıkışmama neden olan bu hareket benim de inlememe neden oldu. Ege tatmin olmuşçasına sırıttı ve bana tekrar yaklaştı "Seni istiyorum." Konuşmasına izin vermeden bu sefer ben onun dudaklarına yapıştım. Ege üstümdekini çıkardı yarı çıplak kalan vucudumun üzerindeki eli sutyenimin kopçasına gittiği anda durdum ve ondan ayrıldım. Daha o tür şeylere hazır değildim.
"Dur" dedim. Sesim hala onu istiyor gibi gözüküyordu ama durması lazımdı.
Birden sinirlendi. "Senin bu yaptığın gösterip elletmemekle aynı şey" dedi o an ona takadı bastım. Beni kullanıyomuş gibi hissettim birden. Zaten başka ne bekleyebilirdim ki. Benim onunla çıkmam bile bir oyundan ibaret olucaktı.
"Siktir git odamdan!" Anında kapyı çarpıp çıktı. Bende göz yaşlarıma engel olamayıp ağlamaya başladım.
Beni.Kullandı. Bu düşünce kafamı istila altına aldı ve Ağlamamı daha da şiddetlendirdi.
Kendimi yatağa atıp yorgan altında ağlamaa başladım. Küçükken de böyle yapardım.. Anlaşılması zor biriydim belki ama benm yerimde kim olsa alınırdı.