SAKSI(Tamamlandı)

16#Saksı Kırılıyor(SON)

"Lise zamanı tatlı zamanlardı ve yaşadığım o ilk aşk , ilk kıpırtı ne güzeldi... Yabancı bana kendimi tanıtırken hayat çok ama çok güzeldi... Fakat o bir karakterdi... Benim yarattığım... Defterime karaladığım... İşin gerçeği o yabancı çocuğu gördüğüm günden sonra değişmişti ... Ben ona gizliden gizliye bir hayranlık beslerken, hayallerimde ona baş köşeyi ayırmıştım. Onu kahramanım yapmıştım. Onu benim yaralarımı saracak tıpkı benim gibi bir yaralı yapmıştım. Kendime itiraf edemediklerimi onun hayaliyle etmiş, hikayeyi yazarken gözlerimden dökülen yaşlar ile ne kadar acınası olduğumu hissetmiştim. Gerçek hayatta kahramanlar çok az bulunur.Duraktaki çocuk da kesinlikle benim kahramanım değildi . Defterime yazdığım hikayenin baş karakterlerinden biriydi, fiziği ve birkaç kelimesi direkt olarak ondan alınmıştı o kadar. Gerisi gerçeklikten kaçmak için uydurduğum bir peri masalıydı. Cazibe ise tamamen gerçekti tabi hikayenin sonlarına doğru bana duyduğu erotik çekim yine benim kurgumdu. O çocuk maalesef ki tam bir kız delisiydi.
Peki, Saksı yani ben tamamen kurgu mıydum?
Hayır, lise de aynen böyle bir saksıydım.
Sonra paramparça oldum.
Ve sonra TOPRAK oldum.
Kendi kendime şifa veren bir insanım, artık güçlüyüm.
Saksı kırıldı ama Toprak çok daha güçlü ...
Şimdi ise işin aslını anlatayım.
Duraktaki çocuk , Yabancı uzun süre benim göz hapsimde tutuldu ama okulun bitmesine bir ay kalana kadar ciddi anlamda bir sohbetimiz yoktu .
Son bir ay kala onunla bir şekilde arkadaş olmuştuk .
Geceleri gizlice sigara içmeye çıkar park kenarlarında tüttürürdük.
Ergence saçma sapan espriler yapar gelecek hakkında konuşurduk .
Benimle şakalaşırdı. Saçlarımı karıştırırdı ama çok fazla kız muhabbeti yapardı.
Hatta biraz "abazaydı".
İncelikli sözler söylemek şöyle kalsın Türkçe dersi berbattı ve liseden sonra mühendislik kazandı. Fakat konumuz bu değil, konumuz Yabancı 'ya gay olduğumu ve onu sevdiğimi söyledikten sonra olanlar ....
Yabancı hiçbir zaman yobaz biri olmamıştı fakat ona bütün bunları şehirden ayrıldıktan sonra, bir mesajla anlatmış bir daha görüşmeyeceğimize güvenmiştim.
Beni kendine göre anlayışla karşıladı ama aramızda bir şeylerin soğuduğunu hissetmiştim. O bir heteroydu. Açık görüşlü olsa da ondan hoşlanıyor olmamdan rahatsız olmuştu. Zamanla ikimiz de büyüdük ve bu sırada arada konuşsak da o mesafeyi hep hissettim.
Bazen keşke hiç söylemeseydim derim hala. O zaman en azından bana bu kadar Yabancı olmazdı...

Cazibe ve cazibe gibiler üniversitede yakamı bıraktı. Liseden birkaç arkadaşım dışında kimseyle görüşmüyorum . Saksı gitti . Saksı bitti .Sanki o başka biriydi . Sanki o hem daha masum, hem daha salaktı .
O karşılıksız sevecek kadar cesurdu.
Ve bunu bile bile söyleyecek kadar boş boğazdı... O kızaracak kadar utangaç ve erkeklerden incelik isteyecek kadar "umutluydu".
O bir yeniden doğuş hikayesi yazdı...
Saksının çatlayıp Toprağın meydana çıkma hikayesini...
Şimdi okulumu bitirmeme az kaldı .
Gelecekten hep umutluyum. Aşkı beklemiyorum. Gelirse kendi gelir gelmezse kendi bilir ...
Sağlıcakla kalın . Bütün sevgilerimle..."

-Saksı Toprağı

Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum. İyi okumalar . Hoşçakalın . :)
Kısa bir son oldu ama gerisi elimden gelmiyor.
Beni maruz görün.
Saksı seramiğinizi kendiniz kırın ve toprağa dönüşün!
Kesinlikle "beklentili " olmayın.
İnsanlardan çok da fazla bir şey beklemeyin.
Dediğim gibi gerçek hayatta kahramanlar çok ama çok az bulunuyor...
Hoşçakalın!