Zaten değil mi bu yaşadıklarımızın sebepleri yargılar. Bizi kimsenin anlamaması. Üstümüze gelmeleri. Bugüne kadar ne yaşadıysam hep insanların bana söyledikleri yüzünden. "Kokuyorsun! " "Erkek Fatma!" "Sen mi başaracaksın?" "Kendini kalıplara sokma.." "Eşcinselmisin??" "Kadın dediğin sokaktamı kalır?" "İğrenç keş!" Peki ya insanın kusurlarını kabul etmesinin sonucunda Artık kendine bir tokat gibi çarpılan sözlere hak vermesi. Bazıları üstesinden gelirken... Ya hayatına son verenler? Bir insana kendi canına son verdirecek kadar Aptal olan insanlar peki siz? Siz nesiniz? İnsan mı peki siz doğrumusunuz? Kendini kanıtlarmısın ey insan kusursuzmusun? Sen misin insanları öldürecek kadar sersem olan yoksa ben mi. Ailesizler. Alkolikler. Kilolular. Kötüler. İyiler. Hala çocuk kalanlar. Çocukluğunu yaşayamayanlar. Tecavüz edilen çocuklar. Neden? Neden bu hayatı yaşıyorlar sizce. Onlarmı seçti yoksa kader miydi. Peki onları bu duruma kadar sürükleyen şey neydi? İyi bir insanın zamanla acımasız bir insana dönüşmesi yaşadığı darbelerden değilmidir? Artık ihanet, terkedilme, işkence, kötü söze katlanamayıp kendini kapalı bir kutu yapması. Artık anlamıştır çünki ona yaşatılanlara gülmesi komik geldiğinden artık belki de gülmemeyi tercih etti. İnsan o kadar apatl o kadar zayıf ki hep ezer. Kendi çıkarlarının zevkine göre acımasızdır. Hepimiz... hepimizin içinde ki yatan o canavara bir daha bakalım. Biz cidden insanmıyız?