MİRA'NIN AĞZINDAN
Beste az önce ne dedi ? O festivale katılmak mı ? Tamam müzik benim tutkum ama ben çıkıp şarkı söyleyemem ki utanırım ya . Bestenin söylediklerini sindirmeye çalışırken Nejle Hoca çekmecesinden 2 form kağıdı çıkarıp bunları eksiksiz doldurmamız gerektiğini söyledi. Ben hala tereddüt içindeydim ama yapacaktım çünkü yıllardır bunun hayalini kuruyordum bu şansı tepemezdim. Formları alıp doldurmaya başladık.
-----
Formları doldurur doldurmaz Süslü Nejlanın masasının üzerine bıraktık '' Siz endişelenmeyin kızlar ben gereken her şeyi yapacağım. Gruplar 3 er kişilerden oluşmalı bir kişi daha bulabilirseniz sorun ortadan kalkacak.''
--
Her şey tamamdı geriye üçüncü kişiyi bulmak kalmıştı. Sınıfa girdiğimizde bi kaç kişiye sorduk ama kabul eden olmadı. Okulda diğer sınıfları gezdik herkes çoktan gruplarını kurmuştu bile. Dışarıdan birini bulacaktık başka çare kalmamıştı. Bu yüzden son derse kadar bekledik.
---
Bitiş zili çaldı ve Besteyle kol kola girip okulun çıışına doğru yürüyorduk. Telefonum çaldı ve arayan yine Hasat hadsiziydi bu çocuk akıllanmayacak mı ? Israrla çaldırınca açmak zorunda kaldım. ''Ne var Hasat ? '' ''Sakin ol fıstık bugün boş musunuz sen Beste ben ve İlke kafede buluşup bişeyler içeriz diye düşünmüştüm '' . İlke galiba geçenki yat partisinde Hasatın yanından ayrılmayan ve krize girip hap alan kızdı . Beste bana 'hayır olmaz' bakışları atarken ben Hasata ''Olur sen bana kafenin yerini ve buluşma saatini at '' dedim ve telefonu kapattım . Beste bana öfke dolu bakıyordu 'sorun mu var' bakışı attım ve Beste söylenmeye başladı . '' Kızım ben bizi Hasattan uzak tutmaya çalışırken sen daha da yaklaşıyorsun . Delirdin mi sen ?'' ''Beste ben de meraklı değilim Hasata yanında İlke de olacakmış belki bu festivale o da bizimle katılmak ister diye düşündüm buluşmayı bu yüzden kabul ettim.'' ''Mira o kız bağımlı ya ya bizi de alıştırırsa o illete ?'' ''Bu kadar paronaya olma kızım sen bana güven her şey güzel olacak '' dedikten sonra eve doğru yürümeye başkadık . Temiz hava ciğerlerimizi açacaktı.
Bugün Beste'nin doğum günüydü. Onunla tanıştığımız gün konuşurken bana'' 2 gün sonra o lanet yurttan kurtulucam'' demişti. Demekki doğum günü bugündü ve bende ona kafede doğum günü partisi düzenlemiştim. Telefonumu çıkarıp Hasata olayı mesaj olarak attım. Her şeyi önceden planlamıştım okuldan samimi arkadaşlarımızı çağırmiştim . Bestenin bana ''Hiç kıyafetim kalmadı yurda gidip eşyalarımı alalım mı Mira ? '' demesiyle düşüncelerimden kurtuldum . ''Tamam anlamında başıma sallayıp bir taksi çevirdik. Yurda vardığımızda Beste bana bankta oturup beklememi söyledi ve beklemeye koyuldum. O sırada telefonum çaldı. Yine Hasattı bu jetonu dört köşeli sonradan düşen attığım mesajı anlamamış olacak ki beni arıyordu. ''Bestenin bugün doğum günü mü var ? '' ''Evet Hasat sen ve arkadaşın İlke de gelsin İlkeye sormamız gereken bir durum var '' ''Neymiş o durum ? '' '' Bişeyi sormadan tamam desen ne olur sanki ? Çok konuşma da kapat çok yazıyo hadi '' dedim ve telefonu kapattım . O sırada Beste başımda 32 diş sırıtışıyla dikildi demek ki her şey tamamdı artık özgürdü !! Zaman kaybetmeden taksiye atlayıp eve gittik üzerimizi hemen değiştirip partinin olduğu kafeye yakın olduğu için yürümeye başladık.
BESTE'NIN AĞZINDAN
Yurda geldiğimizde Miraya bankta beklemisini söyledim. Oda bunu anlayışla karşılayarak kafasını olumlu şekilde salladı. İçeriye doğru adım attığımda yurttaki anılarım gelmişti aklıma. Hayır ağlamayacaktım . Burdan hiç etmediğim kadar nefret ediyordum. Güzel anılarım olmuş olabilir. Ama bunun yanı sıra kötü anılarımda oldu. Her geçen gün burdan daha da tiksiniyordum. Sonunda burdan kurtulacağım için sevinçliydim. Yurdun müdüresinin kapısını çalıp içeri girdim. Bana klasik öğütler vermeye çalışıyordu. Ama bende biliyordum. Oda benden nefret ediyordu. Duygularımız karşılıklı müdüre calloz garı. Ne kadar bunu onun suratına söylemek istesemde içimde tutmamın daha iyi olacağınakarar verdim ve sustum . Onun sadece boş boş konuşmasını dinliyordum. Sesi normal insanlara meydan okuyordu.Konuşması bitince içimden bir oh çekmiştim. Susması insanlık için büyük bir adımdı. Bana bir kaç evrak imzalatıp burada son günüm olduğunu söylemişti. Aman sen demesen bilmiyoduk sanki. Ona yapmacık bir gülümseme yollayıp odasından koşar adımlarla çıktım . Artık lanet yerden ömrümün sonuna dek kurtulmuştum. Yüzümde oluşan gülümsemeye karşı koyamayıp kahkaha attım. Özgürlük böyle bir şeydi demek.
Mira'yla taksi çevirip eve doğru yol aldık. Eve geldiğimizde Mira hemen gitmemiz gerektiğini söylemişti. Tamam kafede sadece hasat ben mira ve ilke buluşacaktık ve festivalden bahsedecektik neydi bu acale. ona ''olmaz eşyalarımı yerleştirim öyle çıkalım'' dedikten sonra. Bana ateş püsküren gözleriyle bakmıştı. O an anlamıştımki kıyafetlerin acelesi yok sonrada dolaba yerleştirilebilir. Hemen odamıza çekilip üstümüzü giyindik ben dizimin bir karış yukarısında çiçekli bir elbise altına babet Mira da benim gibi dizinin bir karış yukarısında biten lacivert bir elbise giymişti altınada siyah bir vans. Makyaj yapmayıp. Evden çıktık kafe buraya yakın olduğu için yürüme gitmeye karar verdik.
Kafeye geldiğimizde ışıklar yanmıyordu. Miraya bak kafe kapalı hadi gidelim diyecekken. Birden ışıklar açıldı ve hep bir ağızdan '' DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUUUN BESTEEE '' diye bağrışmaya başladılar. O an ki duygumu anlatamam. Duygulanmıştım. Annemi ve babamı özlemiştim . Ben onlarsız bu zamana kadar hiç doğum günü geçirmedim. Zaten yurttada kızlar ufak bi kekin üstüne mum koyup getirirlerdi ama onları takmayıp hep uzak dururdum onlardan. Çünkü ben ailemsiz bir doğum günü kutlamak istemiyordum. Şimdi yanımda olsalardı Kim bilir bana neler yapardılar. Evde şenlikler olurdu. gözümde biriken yaşları serbest bıraktım. Lanet olsun ki keşke o uçakda bende olsaydım belki şuanki gibi acı çekmezdim. Mira beni sarsıp bana sarıldığını hissedince aklımdan bu düşünceleri sildim. Bu günde olamazdı ağlayamazdım. Bende miraya sarılıp ağlamamı dahada sıklaştırdım. Göz yaşlarıma engel olamıyordum. Anlamış olacakki kulağıma '' seni bu kadar mutlu edebiliyorum ne yapim bunada şükür annen ve baban için üzgünüm'' demişti. Gamzeden sonra en yakın arkadaşım olmuştu Mira. Sahi ben yurttan çıkış yapmıştım. Ama Gamze yanıma bile uğramamıştı. Alacağın olsun Gamze. aklımdan bu düşünceleri kışkışladım ama bunun hesabını soracaktım gamzeye. Mira bana sarılmayı bırakıp içeri doğru çekti heryerde süsler vardı kafenin tam ortasında kocaman bir pasta üstünde ''seni çok seviyoruz iyiki doğdun Beste '' yazıyordu. Canlarım yaa ben bu pastayı değil sizi yerim.
1 saat sonra---
Kafede masada ben Mira Hasat ve İlke oturuyorduk. İlkeyle tanışmamız kötü olmuş olabilir ama iyi kıza benziyordu. O ilacı kullanıp kullanmaması onun tercihiydi. Sonuçta arkadaşlarına bunu tavsiye etmiyosa iyi bi üçlü olabilirdik. konuşup kaynaşmamızada bağlı. ben bunları düşünürken Mira söze atladı. ''İlkecim seninle bi konu hakkında konuşmak istiyoruz. Ben ve Beste bir müzik festivaline katılıcaz gruubumuzda 1 kişi eksik biz de düşündük ki eğer katılmak istersen bir grup olup çalışmalara başlayabiliriz !!'' İlke bu teklifimize karşılık biraz şaşırdı ama istekli olduğu gözlerinden okunuyordu. Teklifimizi biraz düşündükten ve Hasatın yoğun ısrarına dayanamayıp kabul etti. Mira söze girdi ''İlkecim eğer yarın bir işin yoksa bende toplanıp bir kareografi oluşturalım diyorum '' '' Yarın uygunum bana uyar '' der demez Hasat söze atladı ''Mira ben de geleyim hem evini öğrenmiş olurum sonuçta bayadır tanışıyoruz hem de size fikir yardımı ederim müzik kulağım iyidir.'' İlke konuşmaya başladı '' Kızlar tek bir şartım var Hasat da katılacak her türlü enstürmanı çalabiliyor ve gerçekten müzik kulağı var '' Mirayla birbirimize şaşkın bakışlar attık. İlkenin teklifini kabul etmeliydik ona ihtiyacımız vardı Miranın de benim gibi düşündüğünü hissettim ve '' Tamam ama Hasat sarkıntılık etmek yok yoksa atılırsın '' '' Ah Beste benim ne zaman sarkıntılık ettiğimi gördün ? '' deyince Mira araya girdi '' Fırsat bulduğunda affetmiyorsun Hasat '' İlke sıkılmış olacak ki hemen söze girdi '' Benim işlerim var gitmem gerek tekrar doğum günün kutlu olsun Beste '' ''Teşekkür ederim '' dedikten sonra Hasat da İlkenin peşine takılıp kafeden ayrıldılar. Hava kararmıştı ve kafede bizden başka kimse kalmamıştı. Miraya kaş göz işaretleriyle gitmemizi söyledim o da hemen anlayıp ayağa kalktı ve eve doğru yürümeye başladık.
--------------------------------------------- Eve vardığımızda yorulduğumuzu daha yeni yeni anladık. Mira ılık bi duş alacağıını söyleyip odasına çekildi. Ben de odama çıkıp üstümü değiştirmeye tenezzül etmeden kendimi yatağıma attım bir süre sonra uykunun şefkatli kolları beni kendine çekti....