~GİRİŞ~

212 100 62
                                    

"Biliyor musunuz?
Herkesin geçmişi bir yapbozdan ibaret. Önemli olan o yapbozu bir arada tutabilmek.
Ben kendi yapbozumu bir arada tuttum. Şimdi bir arada tuttuğum yapbozumun parçaları
İlk başta 1 parçası 2.'si 3.'sü
teker teker kayboldu.
Son parçası da kaybolduğunda
ateş harlandı.
Görüyor musunuz?
Yapboz parçalarımın yanışını. "

^^Işte bu benim hikayem. Peki ya siz yapbozu tamamlamaya hazır mısınız?^^
_ _ _

                                      ( 15 Kasım 1996)
Yazarın anlatımıyla...

Her sabah Melek'i babası uyandırmaya geliyordu. Melek'in en sevdiği şey uyumaktır. Belki de hiç bir şeye vazgeçmeyeceği tek şey uyumak.

Babası her sabah olduğu gibi yine Melek'in odasında Meleği uyandırmaya çalışıyordu. "Melek,hadi kızım artık uyan." bu cümleyi bininci kez tekrarlıyordu.

Aklına gelen bir fikirle sinsi bir gülüşle kızına doğru eğildi. Melek'i gıdıklamaya başladı. Melek, babasının kocaman ellerini minik elleriyle ittirmeye çalıştı. Küçücük ayaklarıyla yatağın içinde debeleniyordu. Melek'in ve babasının kahkahaları, kıkırdamaları odada yankılanıyordu. Melek kıkırdamalarının arasında "ba..ba..ta...mam" zar zor diyebildi. Melek artık itmeyi bırakmıştı elleriyle babasının ellerine vuruyordu. "u..yan..dım..yap.. ma"dedi.

Babası da dayanamadı gıdıklamayı kesti. Melek'in yatağının kenarına oturdu. "Hadi artık kalk. Sana sürprizim var." dedi. Melek, mavi gözlerini kocaman açarak "sürpriz ne, baba? "dedi. O an ona" ne kadar merak ettin?" sorusu yöneltilse Melek "dünya kadar" diyebilirdi. Babası "bilmem..acaba sürpriz ne?Hadi bakmaya gidelim."dedi. Melek yere indiğinde babasının elini tuttu. Birlikte merdivenlerden aşağı indiler. Babası Melek'in ayakkabılarını giydirip kucağına aldı."Şimdi gözlerini kapatman lazım.Aç dediğimde aç tamam mı?"dedi. Küçük kızı heyecanla minik elleriyle gözünü kapattı.

Babasıyla birlikte bahçeye çıktılar. Babası Melek'i yere indirdiğinde "Açabilirsin kızım."dedi. Küçük kız hızla gözlerini açtı. Gördüğü manzara karşısında şoktaydı.Bu onun için çok güzel bir sürprizdi."Baba bu çok güzel." diyerek babasına sarıldı. Ayrıldığında "baba, bu ne ağacı?" dedi. Ağaç fidanını gözlerinden ayırmayarak "şeftali" dedi babası. Melek şeftali olduğunu öğrenince gözlerindeki ışıltı yerini güneşe bıraktı.Çünkü: Melek'in en sevdiği meyve şeftali.

"Kızım,kahvaltı yapalım sonra dikelim." dedi babası. Melek istemeye istemeye başını salladı. Babasıyla birlikte mutfağa girdiler. Annesinin hazırladığı sofraya oturdular. Annesi, çocuğunun oturduğu yere yaklaşıp yanaklarından öptü ve " Hazırladığımız sürprizi sevdin mi?" diye sordu. Melek, başını salladı. "Çok sevdim, anne." dedi. Annesi "Ben şimdi çıkıyorum. Siz de yemeğe başlayın. Afiyet olsun. Görüşürüz." diyerek çıktı. Melekle babası o an aynı anda "Görüşürüz." dediler. Üçü de başlarına kötü bir şey geleceklerini düşünmediler.

Melek ve babası kahvaltıyı bitirdikten sonra ağacı dikmeye başladılar. Babası Melek'i aşamalarla nasıl dikildiğini öğretiyordu. "Kızım, dedenin bahçesindeki ağacı hatırlıyor musun? Salıncaklı ağaç var ya o. O ağacı bugün, ben senin yaşındayken dikmiştik dedenle. O ağacı dikerken deden bana 'oğlum, bu ağacın köklerini toprağa ne kadar sağlama alırsan o kadar devrilmez. Işte senin de hayatın böyle olmalı.' demişti deden bana o gün." dedi babası. Kızının bu sözü büyüyünce anlamasını beklediği için üstünde çok durmadı. "Baba, bu ağaç büyüdüğünde biz de salıncak kuralım. Ben salıncakta sallanmak istiyorum."dedi.

Babasının telefonu çalınca Melek'e "bir dakika demeyi parmağıyla gösterip eldivenlerini ellerinden çıkardı. Telefona bakınca eşim arıyor yazısını gördükten sonra herhalde bir şey unuttu onu getirmemi isteyecekti diye düşünerek telefonu açtı. Yabancı bir ses o an ona "Eşiniz hastahanede..." dediğinde sonrasını duymadı o an. Eli ayağı titremeye başladı.

Kızıyla göz göze geldiğinde o an kendisi için değil kızı için güçlü olacağını anladı. Telefonu kapatıp bakıcıyı aradı. Yarım saat sonra bakıcı geldi. Melek daha ne olup bittiğini bilmiyordu ama ters bir şey olduğunu biliyordu. Daha önce babasını hiç böyle görmemişti.

SİYAHIN KUYUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin