Sabah huzurlu bir şekilde uyandım. Ayni zamanda da mutsuzdum . Çünkü bugün dönmek zorundaydık . Zeynep Anne 40 kere aramıştı . Ve 41. arayışında Yiğit telefonu açtı sonunda .
"Oğlum neredesiniz kaç haftadır Begüm de açmıyor ne zamandır telefonları merak ettim."
"Ana haklısın da neden sabah 7 de aramaya başladın "
"Merak ettim oğlum uyuyamadım ana yüreği işte "
"Ana biz bir süre daha buradayız benim kafamı toparlamam lazım ."
Bugün gitmemiz gerektiğini düşünürken Yiğit biraz daha kalmamız gerektiğini söylüyordu .
"İyisin değil mi oğlum ."
"İyiyim ana iyiyim merak etme ben seni öğlene doğru ararım gene."
Telefonu kapattıktan sonra bana baktı . Dudaklarıma masum bir öpücük kondurdu. Yataktan kalkıp banyoya gitti.
Bende diğer banyoya gittim odadan çıkıp . Üzerimi değiştirip kahvaltı hazırlamaya indim ki Funda çoktan uyanmış kahvaltı hazırlamıştı ."Günaydın Yenge . Bugün nasılsın ."
"Çok iyiyim Funda çok çok iyiyim ."
Tam Yiğit geldi diyecektim ki . Yiğit hafif ıslık çalarak yanımıza geldi .
Funda hemen sarıldı . Dila ve Alya baya özlemişlerdi . Beraber sarıldılar birbirlerine .
Bugünü Yiğit bana ve çocuklara ayıracağını söylediğinden kahvaltıdan sonrası icin gideceğimiz yerlere karar vermeye çalışıyorduk.Üzerimizi giyinip hep beraber çıktık evden . Funda da bizimle geliyordu .
Önce çocuklar eğlensin diye hep beraber parka gittik . İlk defa dolu dolu bir gün geçiriyorduk . Yemek yedik. Alışveriş yaptık . Çünkü Yiğit bey kendi zevkine göre giyinmemi istedi. Beni zevksiz bulduğundan değildi . Yalnızca dolabımda fazlaca kısa kıyafetler olduğundan hoşnut olmadığını dile getirmişti .Eve geldiğimizde pert olacaktık neredeyse . Ama günün sonunda yatağa mutlu girmek güzeldi . Kızlarım mutluydu ben ve Yiğit mutluyduk . Daha ne olsun. Şükürler olsun Rabbim dedim içimden . Şükürler olsun bu günleri gördüm .
Üzerime saten bir gecelik giyip yatağa girdim . Baş ucumda duran kitabı elime aldım . Uzun süredir okumuyordum .
Yiğit de yanıma geldi bir süre o telefonla uğraşırken ben kitap okudum.
Sonra bana yaklaştı .
"Okuduğun kitabın tarzı ne "
"Aksiyon ""Bak bir şey daha öğrendim . Demek aksiyon seven kadın da varmış ."
"Ben her tur severim yeter ki kitap olsun."
Dedim"O zaman beni yani deli , sert , bazen akılsız olan bu adamı okumaya hazır misin .?"
"Sen bana gel ben seni hep okurum. Gözlerinden bile anlarım seni."
"Dudaklarıma ne dersin."
"Dudaklardan okunur mu sence " diye saçma bir soru sordum .
"Okumaya çalışmadan bilemezsin"
Diyip dudaklarıma geçirdi dişlerini . Ufak bir inilti çıktı dudaklarımdan .
"Okuyalım o zaman" deyip kitabi bir yere koydum ve gece nin başladığını anladım .Yiğit hala içten bakmasa da bakıyordu bana . İçinde hala farklı seyler vardı ne vardı bilmiyorum ama farklı seyler vardı .
Sabah gene klasik rutinleri hallettik. Günler böyle klasikleşmiş bir şekilde geçiyordu . Aaa az kalsın unutuyordum . Yiğit annesini ikna etmişti dün ve artık burada yaşayacaktık . Yiğit artık eski hayatından tamamen sıyrılmaya çalışıyordu . Mesela en azından hafta da bir günü tamamen bize aitti . Onun dışında ne kadar geç gelirse gelsin yatmadan çocukları görmeden odaya gelmiyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA (BİTTİ, DÜZENLENİYOR)
Roman pour AdolescentsÖncelikle umarım beğenilir. Kesinlikle hiçbir kitaptan çalıntı veya alıntı yoktur. Tamamen kendi fikrim ve düşüncem. Okuduğum kitaplardan farklı olsun istedim. inşallah güzel olur. Şimdi den teşekkür ederim. .. Begüm ve Elvin arasında kalmış bir ad...