"oh, selam. bağlantı iyi mi?" jeongguk, telefonunu kendine yaklaştırarak sorduğunda esmer olandan kısa bir onay almıştı.
"evet bebeğim, gayet iyi." taehyung'un kullandığı hitap şekli, jeongguk'un her zamanki gibi kızarmasını ve yüzünü yastığına gömmesini sağladığında, taehyung parmakları ile dudaklarını örtmüş ve hafifçe gülümsemişti. "saat geç olmadı mı orada, neden hala uyumadın?" jeongguk, hyungunun sorusu ile kaşlarını kaldırmış ve hafifçe dudaklarını büzmüştü. "seni bekliyorum hyungie, sen geldiğinde birlikte uyuruz işte." hafifçe gülümsemesiyle belirginleşen küçük ve sevimli gamzeleri, taehyung'un içini ısıtırken sevgilisini ne kadar çok özlediğini bir kez daha fark etmişti. onu kırmızı ve yumuşak yanaklarından öpmeyi, ince bedenini göğsüne yaslayarak ona sıkıca sarılmayı, yumuşak saçlarına minik öpücükler kondurarak onu uykusundan uyandırmayı, ve paylaştıkları tüm güzel vakitleri özlemişti taehyung. jeongguk'suz yalnızca bir hafta geçirmiş olsa da onun yokluğu hep kendini belli etmişti ve böyle anlarda kendini telefonundaki 'jeongguk' klasöründe bulmuştu.
"en azından ben gelene kadar uyu, aşkım. yolum uzun, biliyorsun."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"biliyorum hyung ama, ama ya sen geldiğinde uyuyor olursam? ya uyuyakalırsam, olmaz ki öyle!" gözlerini ekrandaki sevgilisinden ayırmadan mızmızlanan jeongguk, esmer olanı burnundaki benden öpmek için çok sabırsızdı. çok, çok özlemişti sevgilisini ve o yokken evleri bomboş gelmişti ona. her gece taehyung ile uyumaya ve her gün doğumuna taehyung ile uyanmaya o kadar alışmıştı ki, elini her uzattığında sevgilisinin güzel yüzü yerine çarşafa dokunuyor olması onu üzmüştü. bir an önce gelmesini istiyordu sevgilisinin, ve ona sımsıkı sarılmak istiyordu.
"çok inatçısın jeongguk, ne yapacağım ben seninle?" çattığı kaşları ve sahte bir sinir ile gerdiği dudakları, taehyung'u oldukça şirin gösterdiğinde, jeongguk elini dudakları üzerine örterek gülüşünü gizlemiş ve yastığına daha da gömülmüştü. "sen, sen bana mı gülüyorsun yoksa, yaramaz bebek?" sorgularcasına kaldırdığı kaşı ile ekrana yaklaşan taehyung, dudaklarını birbirine bastırarak gülüşünü bastırmaya çalışıyor ve jeongguk'un kırmızı yanaklarını ısırmak için yanıp tutuşuyordu. "hyung! sana yaramaz ve bebek olmadığımı kaç kere söyleyeceğim? sana güldüm işte!" çatık kaşları ve sinirlendiğinde hemen büzdüğü minik dudakları eşliğinde gözlerini ekrandan kaçırmış ve esmer olana bakmıyormuş gibi yapmayı denemişti. bu onun için oldukça zor olsa da deniyordu!
"hm, öyle olsun bakalım. bebeğim de değilsin o zaman." tek kaşını kaldırarak soran taehyung, jeongguk'un irileşen gözlerini kaplayan korkuyu gördüğünde saatlerce onun güzelliğine ağlamak istemişti. "ama ben öyle demedim ki! of, hyung. sen görüşmeyeli çok kötü biri olmuşsun!" burnunu kırıştırarak memnuniyetsizce ekrana bakan jeongguk, taehyung'u defalarca kez olduğu gibi güldürmüştü. "demek kötü biri olmuşum minik tavşan, gelmeyeyim o zaman, hm?" sorgularcasına tek kaşını kaldıran taehyung, küçül sevgilisini bir kez daha kandırmış ve paniklemesini sağlamıştı.
"g-gel tabii ki, yani öyle demedim ki hyung!" yükselen sesi ve büzdüğü dudakları ile konuştuğunda, taehyung daha fazla uzatmama kararı almış, ve çok özlediği sevgilisi ile buluşmak için saatleri saymaya başlamıştı. "pekala, o zaman geliyorum ve sana kocaman sarılıyorum. anlaştık?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"hm hm, anlaştık hyung." uysallaşan ifadesi ve hafif yukarı kıvrılan dudakları ile bir süre taehyung'a bakmıştı jeongguk. aralarındaki kısa süreli sessizlik bile öyle huzur vericiydi ki onlar için, bu anı bozmak yerine dudaklarında asılı kalan gülümsemeler ile birbirlerini izlemişlerdi, taehyung'un uçağının kalkış anonsuna kadar.
"oh, gitmem gerek sevgilim." heyecanlı ama biraz da mutsuz ifadesi ile konuşan taehyung, küçük sevgilisinden kısa bir onay almıştı. "peki hyung, iyi uçuşlar ve, ve kendine çok dikkat et tamam mı?" özenle sıraladığı kelimeleri ve ışıldayan gözleri ile söyledi jeongguk. içi kıpır kıpırdı ve taehyung'un uçuşu uzun sürecek olsa bile onu saatlerce beklemeye hazırdı. "edeceğim bebeğim, sen de güzelce dinlen, ben seni geldiğimde arayacağım zaten, uyumamazlık yapma sakın!" yapmacık bir sinir ile söylenen taehyung, küçük sevgilisinden iç gıdıklayıcı bir kıkırdama kazanmış ve kendisi de hafifçe gülümsemişti. "şey, söz veremem ama deneyeceğim!" omuz silkerek yaramazca sırıtan jeongguk, taehyung'un onaylamazca kafasını sallamasını sağlasa da yüzündeki gülümsemeyi genişletmişti.
"öyle olsun bakalım. şimdi gitmem gerekiyor, telefonumu kapatmalıyım." dudaklarını bükerek söyledi taehyung. "hm hm, biliyorum. görüşürüz ve, ve seni çok seviyorum, tamam, aşkım?" dudaklarını kemirerek zar zor sıraladığı kelimelerin yanaklarını ısıtmasına izin vermişti jeongguk. eğer gözlerini ekrandaki taehyung dışında her yere kaçırmasaydı muhtemelen onun yüzündeki mest olmuş ifade sayesinde daha da utanırdı.
"benim güzel bebeğim, ben de seni çok seviyorum. hadi bana bir öpücük ver de gideyim." gülümseyerek göz kırpmış ve jeongguk'un daha da utanmasını sağlamıştı taehyung.
küçük olan, sevgilisinin isteği üzerine hala sıcak yanakları eşliğinde dudaklarını büzmüş ve kameraya yaklaşarak kocaman bir öpücük kondurmuştu. "işte öptüm!" kıkırdayarak geri çekilen ve ardında yüzünü tekrar yastığına gömen jeongguk, hyungundan da bir öpücük istemişti. taehyung, tıpkı jeongguk gibi, sesli bir öpücüğü ekrana bıraktığında yan koltuktaki yaşlı kadından gelen garip bakışlara hiç aldırmıyor, güzel sevgilisinin tatlı kıkırtılarını gülümseyerek izliyordu.
sonunda aramayı kapatabildiğinde, uçuşa geçilecek ana kadar aldığı ekran görüntülerine bakmış ve jeongguk'un burnunu ısırmamak için kendiyle büyük bir savaş vermişti. bir an önce ona kavuşmayı ve ona sarılmayı diliyordu.
küçük sevgilisini, en az onun kendisini özlediği kadar çok özlemişti
***
meerhabalar tembel user lostinkth bir şeyler yazmayı denemiş ama ne kadar iyi olduğu hakkında hiçbir fikri yokmuş duyduğuma göre, bir köşeye çökmüş ağlıyordu yani en son..
neeyse efendim hazır 14 şubat da gelmiş ben böyle tatlı editler bulmuş ve feelslerden feels beğenmişim bir zahmet yazayım değil mi yani, çok şirin oldular bence lütfen siz de sevin😭🤧
vee çok uzatmadan gidiyorum, sevgililer gününüzü de kutluyoruum, kendinize iyi bakın 💜
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
