Müdür onları tuvalette sigara içerken yakalamıştı. Disiplin kuruluna sevk edilmişlerdi. Ailelerine de haber verilmişti. Sami'nin ailesinin başından aşağı kaynar sular dökülmüştü adeta. Sevilay Hanım yakınıp duruyordu. 'Biz onu koruyup kollarken o ne pisliklerle uğraşıyormuş.' diyordu. Babası Osman Bey ise tahmin bile edilemeyecek şekilde sinirliydi. Sami' ye her defasında 'Ne yaparsan yap affederim oğlum, ama sakın ola da sigara içmeye kalma o zaman bozuşuruz.' derdi. Sami o gün korkusundan eve giremedi. Kapıda boynunu eğip durdu. Diyecek bir şeyi yoktu sanırım. Babası bir anda bağırdı, içeriye gelmesini söyledi. Sami boynu eğik, ayakları titreye titreye içeri girdi. Babası karşısına dikildi. Hiç beklenmeyen bir anda bir tokat yapıştırdı. Sami sarsıldı, yıkılmıştı. Canının acıması umrunda değildi, gururu kırılmıştı. Babası Sami ile saatlerce konuştu. 'Boyundan posundan utan be oğlum sana hiç yakışıyor mu ?' gibi sözler söyledi. Ama çok sinirliydi. Dayağın bir çözüm yolu olduğunu düşünmüyordu. Onunla konuşmaya çalıştı. Konuştukça sinirleniyordu. Ona her şeyi yasakladı. Sadece ders çalışacaktı. Telefonuna da el konulmuştu, bilgisayarına da. Aradan bir hafta geçti. Disiplin kurulu toplandı. Çıkan sonuç beklenen gibiydi . Okuldan atılmasına karar verilmişti. Annesi yıkılmıştı. Oğlunun okumasını istiyordu. Hem kendini hem ailesini kurtarmasını hem de kardeşine örnek olmasını istiyordu. Kardeşi daha üçüncü sınıfa gidiyordu. Uzun kahve saçlarıyla , ela gözleriyle gelecek vadediyordu(Aynı abisi gibi). Sami de kıvırcık siyah saçlı, uzun boylu, kocaman kocaman gözleriyle pırıl pırıl bir gençti. Malesef o da yandı, elden uçtu.Okuldan atılmasıyla babası onu yanına almıştı. Annesi onun yeniden okuyabileceğini düşünüyordu, oğluna güveniyordu. Sırf bu nedenden dolayı annesi de şiddet görmeye başlamıştı. 'Oku dedik okumadı, şimdi de köpek gibi çalışacak, sen burnunu sokma hanım' diyordu. Henüz yaşı da tutmuyordu ama ama o okuma seçeneğini kullanmamıştı. Oysaki ailesi ona okuması için tüm seçenekleri sunmuştu, ellerinden geleni yapmışlardı. Yapacak bir şey yoktu. Çalışacaktı bundan sonra. En azından babası öyle düşünüyordu. Ama Sami çalışmak da istemiyordu. En fazla bir iki yıl dayanabildi. Ailesi her defasında okulu sürüyordu önüne. Sıkılmıştı Sami. İşten yorgun argın geliyor bir de bu yorgunluğun üzerine bir kamyon laf işitiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Hayatı
Подростковая литератураBelki amatörce belki yazmayı bilmiyorum olabilir fakat benim için önemli olan zevk alarak yazmak oluyor. Bir sokak çocuğunun hayat hikayesinden ibaret bir çalışma. İyi okumalar...