LAY POV
Staj programlari yuzunden her sene tatil yapmak yerine iki ayimi bunlara harcamanin icimdeki okul nefretini koruklemesine engel olamiyorum. Istedigim bolumu bile okumayi secememisken bir de bunun yuzunden her yaz anne ve babamin dunya turu keyiflerine katilamiyor olmam da cabasi. Son iki senedir, tum avrupayi gezdiler ve ben burda su lanet olasi cizimlerin arasinda burolarda kaybolup duruyorum. Mimarlik konusunda yetenegim Kris hyungun resimdeki yetenegi kadar; ama gel gor ki bunu cocugunu komsunun cocuguyla yaristiran annem bir turlu gormek istemedi.
Suna bak yaaa, sirkette sirket olsa bari, apartmaninin katinda daire bozmasi midir nedir?
Ucuncu sinif yaz doneminin staj programini gorecegim mimarlik sirketine girerken sikintidan patlamak uzereydim. Apartmanin giris merdivenlerini sinirimi merdivenlerdan cikarmak istercesine ayaklarimi vura vura ciktim. Binadan iceri girince asansore yoneldim ve cagirma dusgmesine basip beklemeye basladim.
"Ahaha... Joong hyunga, eger cizimleri begenmezse ucak yapabilecegini soyledim."
Yuksek sesle telefonla konusan bir tip yanimda durdu. Karsisindakine bir seyler anlatirken devamli guluyordu. Mimarlik ofisinden bir calisan olsa gerek diye dusundum. Yine de yuksek sesle konusmasindan rahatsiz olmustum. Zaten her sey yeterinde can sikiciydi bir de bu adamin bagirarak konusmasi...
"Once su asansoru degistirtsinler, 10 kati yarim saatte iniyor... Neyse dostum sonra konusuruz." diyip telefonu kapatti. Soju kokuyordu adam. Siritarak bana bakti.
"Ne kadardir bekliyorsun?"
"Bir kac dakikadir." baygin bir ifadeyle yanitladim.
"Burada asansor beklerken yaslanabilirsin." dedi. Kendime hakim olamayarak guldum. O da soju kokulu nefesiyle bana eslik etti. Asansor gelince, once benim binmem icin elini uzatti, kucucuk asansorun en uzak noktasina gecerek, ikinci kat dugmesine bastim, o da ban arkasini donup kapilarin kapanmasini bekledi. Ikinci kata gelince inip; direk ofise daldi ve odalarin birinde kayboldu.
Burasi o kadar da kucuk bir yer degildi ve cok sik dizayn edilmisti. Cok alakasiz biri bile buranin bir mimarlik ofisi oldugunu anlardi; ama yine de apartman dairesinden bozma oldugu gercegi ve asirlik asansoru tam bir fiyaskoydu.Kapiya en yakin kucuk bir masada, agzinda elinde tuttugu icecegin pipeti, bilgisayarinin ekranina salak salak bakan kiza yaklastim.
"Bay Luhan ile gorusmeye geldim. Staj programi icin." pipeti agzindan cekip gozluklerinin ustunden saskin saskin bana bakip kikirdadi. Elimde olmayarak ya da olarak gozlerimi devirdim. Ayaga kalkti, sirin olmaya calisarak "Beni takip edin." dedi. Alabildigine genis calisma bolumun onumden salina salina yururken masasinda dev mac ekranlarinda cizimler yapan arkadaslarina satasmayi ihmal etmiyordu. Bir kapinin onunde durunca, kapiyi tiklatip, zarif hareketlerle kapiyi acti.
"Staj programi icin yeni ogrenci geldi LuLu." dedi. Lulu'mu? Lulu da ne? Erkek degil miydi yeni gecici patronum. Kafami iceri uzatip baktim ve daha cok saskinlik midenden gozlerime dogru bir hucuma gecti. Iceri girip ayakta karsimda duran soju nefesli adami selamladim.
"Merhaba, bay Lu Han, ismim Lay." diyip yarim yamalak saygiyla egildim. Adam ne kadar soju ictiyse sarhos olsa gerekti; cunku hala guluyordu.
"Merhaba Lay, gec otur soyle. Dosyani alabilir miyim?" Masasinin yanindaki koltuga oturuken dosyayi masina uzattim. Inceledi inceledi inceledii... Iki sayfalik bir seyi incelemek niye bu kadar uzun suruyordu ki.
"Tamam, 2 senedir zaten genelde stajyerlerin neler yaptigini az cok cozmussundur; ama biz burda stajyerlerimizden cizimler yapmalarini ve bizimle santiyelere gelmelerini oralarda da incelemeler yapip rapor tutmalarini isteriz. Anlayacagin, burada stajyer olarak degil, devamli bir calisan olarak kendini gormen gerekiyor."