Öldürün!

485 72 197
                                    

(Her şey dahil 1365 kelimeyle iyi okumalar)

Yanağıma sıçrayan kanı ile, donmuş bir şekilde yerde yatan bedene bakıyordum.

Kendimi daha fazla ayakta tutamayıp yere bıraktım.

"Eren.." dedim titreyen sesimle.

Kaptan yavaş adımlarla geliyordu.

Zaten patlamış olan camı tekmeleyerek kırınca içeri girdi. Hareket dahi edemiyordum.

"Eren? Oh. İşte bu.. Beklemediğim bir şeydi." dedi silahı omzunda.

Dizlerimin üzerinde yumruklarımı sıkarak ağlıyordum.

"Senin plansız kaçışın yüzünden tek zarar gören sen olmadın, 'İnsanlığın Umudu' diye anılan titana da olan oldu.."

Yutkundum.

"Amacın neydi? 'Bu surların dışına çıkabilirsem..' diye mi düşünüyordun? Ben bunu düşüneceğini düşünmedim mi sanıyordun?"

"..."

"Sur üzerindeki Garnizon Birliği'ne, üstüne üstlük Keşif Birliği'nin askerlerine haber veremez miydim? Hatta, vermedim mi?"

"..."

Karnıma attığı tekme ile tezgâha çarptım. Kılıcını boğazıma dayadığında bile tek yaptığım Eren'e bakmaktı.

Allah'ım, lütfen bir mucize olsun..

"Saatin nerede?!"

"Bilmiyorum, kayıp.."

"Yalan söylemeyi kes! Nerede dedim!"

Cevap veremediğimde beni bir köşeye atıp ayağı ile yerde öylece yatan vücudunu çevirip yüzünü tavana bakmasını sağladığı Eren'e baktı. "Tch,"

Ceplerini kontrol etti. Gözlerimi sıkıca yumdum.

Hareketlenme ile kaldırıldığımı hissettim. Sağ eliyle beni yakamdan tutup yerde sürüklemeye başladı, dükkandan çıkardı.

"Hayır, Eren- Onu bırakamam. Kaptan, yanına götür. Lütfen.."

"Cezan daha yeni başladı. Gerçi az önce gördüğün şey, sana bir ömür boyu yeter."

Herkes bana bakıyordu. Ben, direnecek, Kaptan'a karşı koyacak gücü bile kendimde bulamıyordum.

Eren'in ruhsuz bir şekilde tavana bakakalan yüzü aklımdan çıkmıyordu.

Arkadan sesler duydum ama başımı bile çeviremedim.

"Neva!" diye bir ses duydum.

"Ar-min?"

Askeri Polisler etrafıma toplanmıştı ve ona yanıma gelecek fırsatı da vermiyorlardı.

"Neva?! Ne oldu!? Eren seni bulabildi mi?! Onu nereye götürüyorsunuz, Kaptan?!"

Mırıldanır gibi konuştu. "Bu askerler arasından zoraki bir şekilde gördüğün kız bozması sarışın var ya, işte ona iyi bak. Çünkü başka kimsen kalmadı."

"Armin.. Eren- Onu bul. Dükkânda.."

"Merak etme! Bulacağım! Seni de kurtaracağız! Sakın korkma!" diyerek geldiğimiz yere doğru koşmaya başladı.

Kaptan beni bir nesne gibi at arabasının içine attığında kendisi de sağ tarafa bindi. Başımı kaldırıp solumda bana acıyormuşcasına bakan kişiye döndüm.

Köstekli Saat: Attack On TitanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin