Ölüm Kararı'ndan Da Önce

427 77 65
                                    

"Zindanın duvar köşesine sinip nefeslenerek ve başın eğik bir şekilde ellerini açarak ne mırıldanıyorsun?"

"Amin.." diye fısıldayarak ellerimi indirirken kollarımı kendime sardım. "Yemin ederim ki gücüm kalmadı. Lütfen bana bir iyilik yap ve git, daha fazla dayanamıyorum. Çığlık atıp bağırmayı bırak, doğru düzgün konuşacak mecalim bile yok.." dedim titreyen sesimle.

"Eren, Armin ve Mikasa'ya ne oldu? Bizimkiler sur üstünden yüzbaşı Ackerman'ın seni sürüklediğini falan görmüş. Ben de o sırada biraz kestiriyordum, neler kaçırmışım böyle.."

Ne?

Of.. "Başım ağrıyor.."

"İçen benim. Sana ne oluyor?" diye sorduğunda sesin kime ait olduğunu tam anlamıyla anladığımda başımı çevirdim.

"Amca?"

"Evet?"

Hızla ayaklanıp karşısına geçtim. "Senin burada ne işin var ki!?"

"Askerlerden biri beni kaptığı gibi buraya getirdi. Ben de bilmiyorum.."

"Lütfen Armin'i bul! Neler olduğunu bilmek istiyorum! Onlara dair ne olursa olsun! Yalvarırım!"

"Sakin ol- Hem.. Asıl senin burada ne işin var?"

"Armin'i bulursan anlatacaktır. Ben, şimdiden özür dilerim.."

"Ne için?"

"Eren, o benim yüzümden-.. Ve ben hiçbir şey yapamadım. Lütfen beni affedin Hannes amca, hepiniz.."

Hiçbir şey demeden çıktı. "Han-.." Devamını getiremedim.

Kaptan buraya doğru yaklaşırken karşı karşıya geldiler. Birkaç saniye birbirlerine baktılar ve onun dışarıyı işaret edip bir şey söylemesiyle uzaklaştı Hannes amca.

Başımı eğerek fısıldadım. "Özür dilerim.."

Karşıma geçti, ona baktım. "İşim gücüm var. Gecemi sana harcayamam. Yatağı nasıl altüst ettiysen öyle düzelt, yat, ve zıbar."

Bir şey söylemeye fırsat kalmadan beni umursamaz şekilde gitti.

Yatağı düzeltmek için kaldırmaya çalıştım.

Atması almasından kolaymış.

Yatağa yattığımda yarını düşündüm.

Mahkemede neler olacak?

Nasıl bir tartışma ortaya çıkacak?

Tek umudum, benden sonra Armin ile Mikasa'nın mutlu bir şekilde Hannes amca ile yaşayabilmesi. Belki de Carla teyze.

Çünkü bu dünyada (umursadığım) başka kimsem kalmadı.

...

"Hey! Uyan! Kime diyoruz!?"

...

"Dün yaptığının intikamını alalım."

...

"Ah! Kulaklarım!" Hızla doğruldum.

Silahlarıyla demirlere vurup çıkardıkları sese küfrettim.

"Noluyo be?!"

"Mahkemeye! Ayağa kalk!"

Bir an afallasam da kalktım ve onlara yaklaştım.

"Hele açın açın! Sizi öldürecektim ben!" dedim delirmişcesine bağırarak.

Yutkundular.

Köstekli Saat: Attack On TitanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin