Portreler ve Sonrası

1K 59 34
                                    


(Övgü'nün ağzından)


Çağan beni muhabbet etmek için evine çağırdığında, ona küçük bir sürpriz yapmak istemiştim. Onun evine gitmeden önce onun en sevdiği kakaolu kurabiyelerden yapmıştım. Bir borcam dolusu kurabiyelerle beni karşısında görünce önce geldiğimden memnun olduğunu belli ederek yüzüme, sonra elimdeki kurabiyelere iştahla baktı.

Beni yanağımdan öperek ''Hoşgeldin. Kurabiyeler harika görünüyor.'' dedi.

''Hoşbulduk. Umarım görünüşünü beğendiğin kadar tadını da beğenirsin.'' dedim.

''Kuşkusuz, mükemmel olmuştur. Sonuçta sen yaptın.'' dedi ve elimdeki borcamı aldı.

Gülümseyerek ''İçeriye geçsene, kapıda kaldın.'' dedi.

Salonun önünden geçerken içeride oturmakta ve telefonuyla konuşmakta  olan Çağan'ın annesine gülümseyerek el salladım ve Çağan'ın odasına gittim.

Çağan, az sonra elindeki borcamı mutfağa bırakıp yanıma geldi.

''Eee, anlat bakalım ne var, ne yok?'' dedi.

''Aslında anlatacağım pek fazla bir şey yok. Her şey bildiğin gibi. Seni sormalı. Berrin ile görüşüyor musun?'' dedim.

''Hayır, görüşmüyoruz. Artık ne yaptığıyla ilgilenmiyorum ve umursamıyorum da doğruyu söylemek gerekirse.'' dedi.

''Bu kadar kısa sürede unuttun mu onu?'' diye sordum şaşırarak.

''Beni biliyorsun. Ben bir gün aşkımdan ölürüm. Ertesi gün sanki hiç aşık olmamış gibi devam ederim yoluma. Tam olarak aşık olamıyorum ben.'' dedi.

''Biraz da bağlanma problemi var sende Çağan. Çabuk vazgeçiyorsun ve unutuyorsun.'' dedim.

''Öyle de denilebilir. Çevremde çok kız var. Çoğu da benimle ilgileniyor. Neden sadece Berrin'e bağlı kalmalıyım ki? O olmazsa, başkasını denerim. Vakit kaybetmem.'' dedi sırıtarak.

''Bir gün benden de böyle vazgeçeceksin.'' dedim üzülerek.

''Saçmalama.'' dedi karşı çıkarak. ''Bunun seninle ne alakası var? Sen benim dostumsun ve ben dostumdan vazgeçmem.'' dedi.

''Umarım. Sen bu zamana kadar tanıdığım, sahip olduğum en kıymetli dostumsun. Seni kaybetmek, bu dünyada isteyeceğim son şey bile değil.'' dedim.

''Öyle bir şey olmayacak. Ben... seni seviyorum.'' dedi. Söyleyeceği kelimeleri seçerken düşünüyordu. Duraksayarak konuşması dikkatimden kaçmamıştı.

''Ben de seni seviyorum Çağan. İyi ki seninle tanışmışız!'' dedim.

''İyi ki.'' dedi Çağan halının desenini inceleyerek.

Rutin hallerine göre kıyasla bugün çok durgundu ve fazla konuşmuyordu. Sanki bir şeye moreli bozuk gibiydi.

''Berkin seni rahatsız etmiyor, değil mi?'' dedi.

''Hayır, aksine aramız yine düzeliyor gibi. Biliyor musun, bana bir kitap bile hediye etti!'' dedim.

''Ben seni onunla yakınlaşmaman konusunda uyardığımı hatırlıyorum.'' dedi.

''Ama Berkin'in bana karşı bir kötülüğü yok ki! Bence onu yanlış tanıyorsun. Çocukken olan şeyler çocuklukta kalır. O zaman yaptığı şeyler için onu dışlamamalıyız.'' dedim.

Çağan birden sinirlenmeye başladı.

''Bu zamana kadar bize neler neler yaptığını hatırla!'' dedi.

Saplantı 2- Farklı YönlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin