Bölüm 12

34 17 6
                                    

Herkese Selam! Tam bir aydır bölüm atmıyorum daha doğrusu atamıyorum çünkü ilham gelmiyor. İlham perilerim bir anda uçup gitti. Ayrıca son zamanlarda büyük bir depresyondayım:( Sanırım hayatımın dönüm noktalarından birini yaşıyorum ve bazı kişiler de hayatımdan çıkacak... Neyse dertlerimle sizi boğmayacağım. Keyifli okumalar. SİZLERİ SEVİYORUM❤

"Bazen çağresiz hissettiğiniz zamanlar vardır ya işte o zamanlar, beni onunlayken asla yalnız bırakmadı."

Uyandığımda sabah olmuştu bile. Güneş tüm ışıklarını sanki bana inadına odama gönderiyordu. Saate baktığımda saat 9 'u gösteriyordu. Türkiyede şuan saat 12 olmalıydı. Hemen annemi aradım ve biraz dertleştik. Sonrasında üstümü değiştirip kahvaltıya indim. Emreyi ve kız arkadaşını orada gördüm ve zaten olmayan moralim iyice düştü.

Kahvaltımı yaptıktan sonra Londrayı gezmek için tur 'a katıldım. Tüm gün aklımda Emre olmadan doyasıya eğlendim. Ve her zaman yapmak istediğim bir şey yaptım. Anlamayacaklarını bildiğim için onlara küfür edip kaçtım. Gerçekten çok eğlendim. İçimdeki çocuğu azda(!) olsa dışarıya çıkardım. O günde eğlenmiştim işte, onları düşünmeden pardon "ONU" düşünmeden.

Otelde karşılaşacağımızı adım gibi biliyordum. Ama bir türlü öznün içine bakamıyordum. O toprak kahvesi güzelim gözleri, bir türlü görememiştim. Ne olursa olsun her seferinden ya ben ondan kaçıyordum, ya da o benden. Hiç bir arada olamıyorduk. Ayrıca burada edindiğim "Sofia" adında çok tatlı bir arkadaşım daha oldu. Sarı ve kıvırcık saçlarıyla "Nicole Kidman" ı andırıyordu.Ben ona aramızdaki samimiyetten dolayı " SOFİŞ" diyorum ^^. O da benim adımı tam söyleyemediğinden " Peste" diyor😂. Hayatımda kötü olaylar dışında bunun gibi iyi şeyler de oluyor.

-----------------------------------------------------------

 4 GÜN SONRA...

Artık gitme zamanım gelmişti. Akşam 10.00 ' da uçağım vardı. Bende son kez Londrayı gezmek için otelden biraz erken ayrıldım. Çıkış işlemleri için ve odanın anahtarını teslim etmek için danışmaya gittim. Orada Emreyi ve kız arkadaşını görmeyi planlamıyordum. Görünüşe göre onlarda artık bugün gidiyorlardı. Yanlarına gidip (yanına gidip) merhaba demeyi o kadar çok isterdim ki, ama bu sefer içimde kalmayacaktı. Yanlarına gittim ve Emrenin kız arkadaşı sanki orada yokmuş gibi Emreye döndüm ve şunları söyledim;

-Merhaba, sizde mi bugün gidiyorsunuz ? dedim. 

 Benim ona soru sormamla birlikte kafasını bana çevirdi ve sorumdan memnun olmuş gibi gözlerinin içi parladı ve bana baktı. Her zamanki o toprak kahvesi gözleri tebessüm ederken bile kısılmamıştı. Bir anlık boşluktan sonra konuşmaya devam etti;

- Merhaba Beste, evet bu güzelim şehirden bugün ayrılıyoruz - eliyle kız arkadaşını göstererek - . "Ben ve kız kardeşim Hazal" Türkiyeye dönücez.

" BEN VE KARDEŞİM HAZAL"

"BEN VE KARDEŞİM HAZAL"

"BEN VE KARDEŞİM HAZAL"

Aklımda sürekli bu kelimeler dönüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aklımda sürekli bu kelimeler dönüyordu. Gözlerim mutluluktan dolmuştu. Gözümün dolmasını engellemek için o kadar çok çaba vermiştim ki.  Sanırım bu mutluluğumu Emrede farketmişti ki ( farketmemesi imkansız hjklmsdn ) bir anda bana bakıp güldü. Kız kardeşi etrafa anlamsız gözlerle bakarken biz resmen gözlerimizle konuşuyorduk. Onu çok özlemiştim. Bakışını, gülüşünü, herşeyini... Bugün, bu an bana mucize gibi gelmişti. Beni sevip sevmediğini bir türlü anlayamamıştım. Ama bana gülüyordu, bana gülümsüyordu gözlerinin içi parlıyordu...

Eveet nasıl olmuş yorumları alayım😋 1 ay sonra bölüm attım. Çok üzgünüm ama artık bunu telafi edicem. Eğer konuşmak isterseniz, yalnızsanız ve benim gibi depresyondaysanız özele gelin. HAYAT BİZİ YORDU ...

The Most Beatiful #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin