Hikaye sadece hayal gücümden ibaret vampirler hakkında baz aldığım şeyler sizin bildikleriniz kadar olacak yahut uyduracağım yahutta hikaye tutarsa daha fazla araştıracağım. Bu yüzden umarım gidişatın yönünden dolayı rahatsız olmazsınız ki olsanız dahi sizden ricam müdahale etmeyin lütfen.
---
Şuan etrafta kimsenin olmadığının farkına vardığım an ne büyük bir saçmalık uğruna kendimi yorduğum fikri beni kızdırmaya yetmezmiş gibi buna mukabil bu konumda bulunmamın açıklanabilirliği yahutta mantığa sığan hiçbir tarafı yok.
Kan emen bir varlığın olduğu düşüncesine hangi aklını yitirmiş bir insan inanırdı, şizofrenikce. Tabi ki onlar asılsız film veya kitapların baş karakterleri olabilirdi ancak.
İnsanların ,şahsi ve kıymetli fikirlerimde dahil olmak üzere, bu yaratıklar hakkında nasıl aslı astarı olmayan fikirlere kendimizi adapte ettiğimizi ve onları böyle düşünmek için kurguladığımız belirli bir o kadar belirsiz kalıba soktuğumuz dayanılmaz lakin doğru bir gerçek.
Tüm ciddiyetimle bulunduğum konuma odaklanmak istediğimi fark edince etrafa göz gezdiriyorum ve içimden sadece ''korkmak yok'' sözcüğünü hatim edercesine sürekliliğini bozmayack bir ritimle tekrarlamaya başlıyorum lakin zaten cesaretim yerinde. Tam anlamıyla koca bir dağın tepesinde ne yaptığıma kendim bile anlam veremezken araştırdıklarımı başkalarına söylesem kesinlikle beni en yakın hastaneye kapatıp üstüme kilit vuracakları fikri beni halimden ötürü biçare olsam dahi yüzümden küçük bir gülümseme geçmesine yetiyor.
İmkansız sözcüğü bir an beni umutsuzluğun pençesine atmaya yetiyor. Amma ve lakin şuan arzuladığım tek şey; hedefim.
Annemin bana verdiği bir nasihat geliyor aklıma. ''Hiçbir güç, cesaretli bir bedeni yenebilecek kadar kuvvetli değil. Ve hiçbir cesaret her daim yenmeye tabii tutulacak kadar kesin değil''
Ayağımı uzattığım yer bir koyuk. Düşme korkusunun kendiyle beraber getirdiği o heyecan tüm bedenimi kaplıyor lakin hala pervasızım. Ne olacağı beni tedirgin etse dahi tüm korkularım silinmiş.
Uzunca bir vaktin ardından sıcak tenimin üzerinde hissettiğim sadece soğuk bir el, boynumda gezen soğuk bir nefes. Dokunan ruhun kendinden geçebilirliği hissedilebilecek kadar bariz.
Ruhum hala pervasız, delilik.
Kısa süren bir düşünce karmaşasının peşinden tenha bu yerdeki sessizliği bozan tek bir ses oluyor hala korkuya dair bir iz yok hislerimde ancak ulaştığımı biliyorum. Bu beni kısa bir müdeet mutlu ediyor.
''Kanını emmek istiyorum''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Ay
Teen Fiction® Milyonlarca yıl, Dünya'nın en ücra köşesinde hüküm süren bir kent. Herkesten uzak, herkesten habersiz. Taa ki Eflatun geçen asırların ardından bilinmeyenliği keşfedene kadar, Taa ki yüzyıllarca süregelen kanunları bozana kadar. O seçilmiş, ya...