Herkese merhaba 😊
Umarım beğenirsiniz. Yepisyeni bir kitap. Yazacak bişey bulamadım valla daha fazla 😋.
Birde birşey daha söylicem başladığınız tarihi yazarmısınız.{please}
Şimdiden hepinize galp galpppss😍
☠️☠️🙈🙈👻👻
-Sen benim kızım olamazsın. Benim kızım ala böyle bir şey yapmaz. Defol git buradan benim senin gibi bir kızım yok!
- Baba ben böyle bir şey yapmadım yemin ederim.
- Bunlar ne o zaman? Ha bunlar ne?
Ardından bana tokat atmıştı. Annem ise ağlayarak bizi izliyordu. Kaderime razı gelip evden çıktım. Ama geri dönecektim. İspatlayacaktım bir suçum olmadığını.
-Haziran , Haziran , Bir dakika beklermisin?
- Efendim Selma abla.
- Kızım valizini almadın onu vereyim dedim. Ayrıca sana söyleyeceklerim var. Ben senin suçsuz olduğuna inanıyorum. Er yada geç sen bu eve geri döneceksin. Üzme kendini tamamı? Al bak buda benim evimin anahtarı sizin okulun 2 sokak üstünde Altındağ apartmanı 8. kat. Kendini ispatlayana kadar orda kal olurmu canım?
Ağlayarak Selma ablaya sarıldım. Ailem inanmıyordu ama o bana inanıyordu.
- Teşekkür ederim Selma abla, teşekkür ederim.
-Tamam kuzum hadi git ben arada uğrarım yanına.
- Görüşürüz.
- Görüşürüz.
Ne garip dünya ailem inanmadı ama Selma abla inandı. Ağlayarak Selma ablanın evine gittim.
Eve geldiğimde ilk olarak evi gezdim. Normal 3 oda 1 salondu. Biraz dinlenmeye karar verip yatak odasına geçtim. Siz şimdi merak ediyorsunuzdur bu kız neden bu halde? Anlatayım, okulda 1gurup sürekli bana bulaşıp , dalga geçiyordu. Daha doğrusu Esila denen o salak kızdı bunları yapan. Diğerleri ise arada bir keyifleri isterse. En sonunda dayanamayıp patlamıştım. Esila' yı fena halde rezil etmiş , bütün ifşalarını her yerde paylaşmıştım. O ifşaların arasında öyle şeyler vardı ki Esila bir ara okula gelmemişti. O kendini toparlarken sevgilisi olacak o Atalay pisliğide boş durmamış benim fotolarımı hiç tanımadığım birisiyle çok yakın bir şekilde olan shop yapmıştı. Fakat okulun ne dediğinin umrumda olamadığını bildiği için en değer verdiklerime yani aileme vermişlerdi. Ailemde ellerinde fotoğraf olduğu için inanmışlardı. Tabi bu okulun internet sitesinde paylaşmadıkları anlamına gelmezdi. Orda da yapmışlardı yapacaklarını. Sonuç olarak ta hayatım mahvolmuştu. Eğer böyle olacağını bilseydim en baştan onlara boyun eğerdim. Gerekirse tekrar alay konusu olurdum. Ama ailem elimden kayıp gitmezdi.Neyse biraz uyuyumaya ihtiyacım vardı.
( 3 gün sonra)
Saat daha gecenin dörtüydü. 3 gündür doğru düzgün uyuyamıyordum. Normalde tatil günlerinde öğleden sonra birde zar zor uyunan ben , gecenin bir yarısı uyanıyordum. Bu kız böyle rahat uyuyabiliyor diyorsanız ki deyin çünkü ben bile şaşırıyorum bu halime. Gerçi gece birde bile uyusam beşte geri uyanıyorum. Çare bulamadığım her an haram geliyordu bana. Sanki 3 gün değil 3 asır gibiydi geçen zaman. Bugün ilk önce okula gidip sonra kuzenim Arasın bir arkadaşına gidip her şeyin bir fotoshop ' tan ibaret olduğunu kanıtlayacaktım. Aslında okuldan önce herşeyi açığa çıkarmak istiyorum ama dün Pazartesi olmasına rağmen gitmemiştim. Bari bugün gitmeliydim. Saate baktığımda 6.15' ti hangi ara bu kadar vaktin geçtiğini anlamadım bile. Yavaştan hazırlansam iyi olacaktı. Geç kalmayı fazla seven bir tip değildim bana göre bazı konularda dakik olunmalı. Okul, iş, buluşma vesayre. Hazırlandıktan sonra evden çıkıp apartman çıkışına yönelim. Selma ablanın dediğine göre zaten evle okul arasında 2 sokak var. O yüzden zamanında yetişeceğimi tahmin ediyordum. Okula vardığımda neyse ki zil daha çalışmıştı. Herkesin gözü üstümdeydi ama umrumda değildi. Sınıfın hemen 2. kattaydı. 10/C sınıfı. Evet daha onuncu sınıfın ve başıma bunlar gelmişti. Ne diyebilirim ki ama yinede halime şükrediyordum. Bu hayatta yaşadıklarımdan katbekat fazlasını yaşayan insanlar vardı. Ama yinede bu kadarı bile ağır geliyordu bana. Hele ki o yediğim işte en fazlada o acıtmıştı canımı. Babamda kendince haklıydı ama beni birazcık dinleseydi bu kadarı olmazdı. Ben böyle düşüncelere dalıp giderken zil çalmıştı. Bu arada öğretmen masasının hemen yanındaki 3. sırada oturuyordum. Yine her zamanki gibi çoğu kişi çaktırmadığını sanarak möl möl bakıyorlardı. Peki onları takan var mıydı? Cevap veriyorum tabiki de hayır. Hepsinin ne mal olduğunu , ne kadar para düşkünü insanlar olduğunu bildiğim için hiç aralarında arkadaşım yoktu. Gerçi istediğim de söylenemez ya. Öğretmen zili çaldığında sınıfta olmayanlarda hızla sınıfa girmeye başladı. 2-3 dakika sonra da hoca geldi. İlk ders kimyaydı. Dersler yine her zamanki gibi öyle böyle geçip giderken son saate de gelmiştik. Yaklaşık bir 10 dakika falan vardı dersin bitmesine. Zor tutuyordum kendimi dışarı atmamak için. Neyse ki bu sefer zaman lehime işlemişti zil çalmıştı. Merdivenleri resmen uçarak geçiyordum. Umarım düşmezdim. Bu hengamede isteyeceğim en son şey bile değildi. Neyse ki hiçbir şey olmadan çıkışa ulaştım.
- Aras , Temmuz sizin ne işiniz var?
- Seni yalnız bırakacağımız ışık düşünmüyordun herhalde Hazirancım. Özellikle bu olanları daha sonra detaylı bir şekilde konuşacağız haberin olsun.
Temmuza gülümsedim. Onlar benim kardeşimdi. Umarım Temmuz bana çok kızmazdı. Bu okulda yaşadıklarımı biliyordu ama bu olayı daha dün öğrendiği için bana biraz kızgındı galiba. Hemen arabaya binip yola çıktık.
- Aras nerde bu adam?
- Beykoz'da biraz bize uzak yani.
Ofladım. Bir an önce gitmek istiyordum.
- İşte geldik.
- Sonunda ya içim sıkıldı gelene kadar yemin ediyorum.
- Konuşsaydın o zaman Kızılışık. Seni sanki tutan vardı.
- Ya tamam hadi inelim artık da bitsin şu iş artık.
Daha sonra arabadan inip Arasın arkasından ilerlemeye başladık. Burası matbaacı gibi bir yerdi. Sanırım öyleydi de.
- Vay kardeşim gelmiş hoş gelmiş nasılsın?
- Aynı be kardeşim. Hadi artık hemen halledelim.
- Fotoğrafları verin o halde. Baya önemli herhalde bu kadar acele ettiğine göre.
- Aynen, bayağı önemli.
Ardından bilgisayardan bir kaç işlem yaptıktan sonra;
- Evet shop bu fotoğraflar.
- Shop olduğunu bizde biliyoruz zaten elimize bir kanıt ver.
- Arkasına shop yazsam veya bilgilerin bir çıktısını versem kimse inanmaz. Eğer bir mahsuru yoksa ya buraya çağırın, ya da biz gidelim.
- Bize uyar. Dimi kızlar?
Baş sallayıp onayladıktan sonra annemi aradım. Onlar buraya gelmezdi , biliyorum. O yüzden biz gidecektik onlara. Annemi 3 kere arama rağmen açmamıştır. Babamda aynı şekilde ısraren aradığım halde açmamışlardı. Açıkçası korkmuştum. Çünkü ne olursa olsun o telefonu açarlardı. Ne olduğunu öğrenmek için Selma ablayı aradım. 2. çalıştay açmıştı telefonu.
- Alo , Selma abla annemler nerde? Kaç kere aradım açmadılar. Bir şey mi oldu?
- Kızım , çok kötü bir şey oldu , Çok kötü.
- Ne oldu Selma abla söylesene.
Duyduklarıma telefon elimden düşmüştü ve ondan geriye tek hatırladığım Temmuzun , Haziran diye çığlık attığını duymuştum. Sonrası mı? Koca bir karanlık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmezlik
RomanceGökyüzünden bir yıldız kaymıştı, Kutup yıldızıydı bu, Yönlerini kaybetmiş , ıssız bir ada misali olmuştu yürekleri... Zaten piskopat bir adamın yaşadığı o büyük kayıptan sonra daha da buza çevrilmesi ve dahada acımasızlaşması mı? Yoksa; Sevdiklerind...