3. Bölüm

4.6K 319 144
                                        

Selamun aleyküm.

🥀

"Onunla işim olmaz benim."

🥀

Gözlerimi ezan sesiyle araladım. Darmadağınıktım. Beni toparla Rabbim. Dilimden sessizce dökülen duadan sonra ayaklandım. Ardıma takılan zamanı ellerimle ittirip abdest aldım sakince. Huzurun mekân kurduğu seccadeye vardım dakikalar sonra. Ruhumu okşayıp kanatlarında açılan yaraları yamaladım.

🥀

Fakülteye girdim. Biraz ilerlemiştim ki O mavi gözlerle karşı karşıya kaldım. Sessiz geçen bir haftanın ardından onu görmek içimde tanımadığım duyguları ayaklandırmıştı. Duraksadım. Yavaş ve heybetli adımlarla bana ilerledi. Birkaç adım kala arkamdan biri seslendi.

"Gülce?" Bedenimi çevirdim. Zafer abi hızlı adımlarla karşıma dikildi. Ensar yanımda durduğunda gözlerimi kapattım. Bu nasıl bir durumdu böyle? Ardından araladım. Zafer abi, Ensar'a kısa bir bakış attıktan sonra yüzüme baktı.

"Konuşabilir miyiz?" Ela gözleri tedirgin bir tavırla bana bakıyordu ve hala öfkeliydi. Neye bu kadar öfkelenmişti bilmiyordum.

Ağzımı açacakken yanımdaki adam konuştu. "Konuşamazsınız!" Şaşkınca suratına baktım. Meydan okuyan bakışlarla Zafer abinin suratına bakıyordu. Mavi gözleri şimdi lacivertti. Kızgın bakışları bana döndüğünde göz göze geldik. Yakmıştı sanki beni. Yutkunarak bakışlarımı çektim.

Zafer abi onu duymamazlıktan geldi. "Gülce?" Dediğinde yutkundum. Elimi kaldırdım. İnatçılık yapmasını istemiyordum.

"Lütfen!" Dedim sadece. Kafasını eğdi. Üzgün bir surat ifadesiyle yere bakıyordu. "Geçen olanlar için-" demişti ki Ensar araya girdi. Sesi bir anda yükselmişti. "Konuşamazsın dedik. Laftan anlamıyor musun?" Zafer abi elini çenesine götürdükten sonra kıtlattı. Yutkundum.

"Sen kimsin lan?!" Ensar ona bir adım attığı sırada elimi kaldırdım. Bir elime birde yüzüme baktı. Çenesini sıkarak geri çekildiğinde birkaç insanın bize baktığını fark ettim. Suratımı buruşturdum.

Ben insanlara kısa bakışlar atarken Ensar hiç beklemediğim bir şey yaptı. Rahat ve ukala bir tavra büründü ve konuştu.

"Müstakbel sözlüsüyüm!" Dediğinde sinirle dilimi ısırdım. Zafer abi derin bir soluk aldı. Ben olayı kavrayamadan Ensar'a vurduğunda geri çekildim. Ensar durmadı. Onlar birbirine girerken Cengiz abi ve sürekli onunla olan birkaç çocuk araya girdi. Yaren kolumu kavrayarak beni çekiştirirken küfreden Zafer abiye şaşkınlıkla baktım. Ensar'ın annesine küfretmişti. Ondan sonrası kıyametti.

🥀

Karakolun önünde bekliyorduk. Ben Yaren, Yaren'in nişanlısı ve birkaç kişi daha. Yaren elini omzuma koydu. "Gülce?" Kafamı kaldırıp suratına baktım. "Ensar abim-" demişti ki kafamı sağa sola salladım. Ne sormak istediği anlamıştım.

"Hiçbir şey." Dediğimde anlayarak sustu. Onun bu öfkesini, korumacı tavrını, üstelik teklifi kabul etmişim gibi hareket etmesini kavrayamamıştım ve bu beni çılgına çevirmişti.

Yarım saat sonra içerdeki üçlü dışarı çıktı. Zafer abi öfkeyle bana uzaktan baktı. Birkaç dakika bekledi. Şimdi onun yanına gitmem gerekirdi değil mi? Ne olursa olsun bana yıllarca yardım etmişti. Ekmeğini yemiştim. Beni kollamıştı fakat benim olmak istediğim yer onun yanı değildi. Gitmeyeceğimi anladıktan sonra yönünü değiştirip gitti. Arkasından baktım. Yanlış tanımıştım onu.

Cengiz abi ve Ensar yanımıza gelirken ağzımdan tek kelime dahi çıkmadı. Nasıl bu kadar çabuk çıkmıştı oradan bir fikrim yoktu. Kaşının kenarındaki yaradan başka bir hasarı yoktu. Çok iyi dövüşüyordu.

KekreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin