Hande ve can'dan
Hande : aşkım
Can : efendim güzelim
Hande: şu beril ve eslem'e çok üzülüyorum. Bak bugün cuma, pazartesiden beri sınıfta birbirlerine öyle bakıyorlar ki, ikisi de özlem dolu... ama inatlarından aşk dolu bakışlarını göremiyorlar.
Can: orası öyle ama beril hep mira ile, eslem yeni gelen kızla çok samimi herkes onların arasında bir şeyler olabileceği ihtimalinde, beril onları sürekli görünce hem üzgün bakıyor hem sinirli
Hande: haklısın ama neden? Severek ayrıldılar. Acılarına başkaları iyi gelir diye düşünüyorlar ama ikisi de birbirini seviyor.
Can : iyi de aşkım ne yapabiliriz ki
Hande : eslem ve beril'in bir araya gelebileceği bir program yapıcaz. Plan yapıcaz daha doğrusu. İkisi böylece karşı karşıya gelince içlerini döker barışırlar.
Can: ama ikisine birden söylesek gelmezler ki.
Hande: biz de söylemeyiz canım habersiz gelsinler :D
Can: doğru zeki kızım benim :D ne yapıyoruz o halde?
Hande : aslında planda biz de olmayacağız. Bir lüks restorandan randevu alacağız. İkisini oraya çağırıp biz gitmeyeceğiz. Böylece baş başa kalacaklar.
Can: hmm güzel ve tehlikeli, yola koyulalım o zaman?
Hande: oley!!Beril'den
Bütün hafta eslem ecemle dolaşmıştı ve aşırı samimilerdi. Bu durum beni çok rahatsız ediyor ve ecemden soğumuştum. Konuşmayı kesmiştim. Ona eslemle aranızda bir şey mi var diye sorduğumda bile beni geçiştirmişti. Gerçekten bu kadar kolay mı unutacaktı beni? Ne oldu onun büyük aşkına? Eslem bile bana bunu yapıyorsa... oysa benim sığındığım tek yer onun sevgisiydi... ona olan sevgim ecemle onu her samimi gördüğüm zaman gram gram azalıyordu. Onu atlatacaktım. Bu süreçte mira bana çok yardımcı oluyordu ve çok samimiydi. Asla sevgili olalım diye baskı yapmıyordu. Ona olan eski hislerim de günden güne uyanıyordu... hele eslemle ecemi görünce dudaklarına bile yapışasım gelmiyor değildi... ama sırf esleme kızgınım diye de mirayı tercih etmek istemiyordum. Onu sevmek istiyordum. Bu resmen ters döngüydü. Eslemi seçtiğimde aynı kızgınlığı mira'ya yaşıyordum. Hayatım döngü içinde gidiyordu resmen ne olacak mira ile ilişki yaşayıp ayrılıp esleme mi dönecektim? Saçmalama beril! Eslem defteri kapandı ve rafa kaldırıldı. Hatta rafa bile değil. Geri dönüşüm kutusuna... her zaman ki düşünce savaşımı bir telefon sesi susturmuştu. Gelen mesaja baktım. Handeydi
Handem💖: sevgili depresyonik kankam💖 seni bu içinde bulunduğun zorlu durumdan kurtaracağım planım var. Şehrin en lüks restoranlarından birinde can ben ve senin için randevu aldık ve bu gece orda ol! Kesinlikle itiraz istemiyorum. İsmini söyleyip kulübe gir ve bizi bul💋 şıklığından ödün verme seni bekliyor olacağız!!❤️
Mesaja gülümsedim ve ikilemde kalsam da gitsem daha iyi olurdu hem de kafa dağıtırdım. Randevu saatine 3 saat vardı ve yavaştan hazırlığa koyuldum.Eslem'den
Eski sevgilim sendromundan kurtulma çabalarım vol bilmem kaç. Onu mira ile görünce ilki kadar deli olmuyordum artık. Çünkü yanımda artık ecem vardı. Bana iyi geliyordu. Ama sadece iyi geliyordu, beril'e olan sevgim yavaş yavaş azalırken eceme olan sevgim artıyordu. Sanırım beril faktörünü gözümde fazla büyütmüştüm. Artık önüme bakacaktım ona değil. Telefonuma gelen mesaja baktım. Can yazmıştı.
Can ✨ :sevgili depresyonik velet😜 seni bu içinde bulunduğun zorlu durumdan kurtaracağım planım var. Şehrin en lüks restoranlarından birinde hande ben ve senin için randevu aldık ve bu gece orda ol! Kesinlikle itiraz istemiyorum. İsmini söyleyip kulübe gir ve bizi bul😎karizmandan ödün verme seni bekliyor olacağız!!🧢🥴
Gülümsedim ve kabul etmiştim. Geceye daha vardı. Yavaştan hazırlığa koyuldum...Eslem ve Beril (aynı anda hazırlandıkları sahneyi onların sesinden seslendiriyorum)
Aynaya baktım. Vay be! Ben aslında neymişim? Bu gece benim uğurum olsun lütfen! Emin adımlarla arabama bindim. Mekana geçtim...
Beril: İsmimi söyledim ve görevli bana masamı gösterdi. Oraya gittiğimde ne hande vardı ne can! Yine de oturdum ve beklemeye başladım. Telefonuma gömülüp onlara mesaj atacakken sandalye çekilme sesini duyunca kafamı kaldırdım ve karşımdaki kişiyi görünce şoka uğramıştım. Eslem tüm güzelliği ile karşımdaydı.
Beril: eslem! Senin burda ne işin var?
Eslem: asıl senin ne işin var?
Aynı anda: beni can/hande çağırdı!
Beril: nasıl yani ya beni hande çağırdı seni can mı?
Eslem: evet ama senin olduğunu söylemediler
Beril: bana da seni söylemediler...
Eslem: tabi yaa...
Beril: aynen... bizi bir araya getirmek içindi
Eslem: evet... ben size sormaz mıyım. Neyse madem geldik buralara kadar oturalım bari
Beril: aynen fena da olmadı ama... bu arada çok güzel görünüyorsun.
Eslem: sen de öyle:)
Beril: ben kızıp kalkarsın sandım
Eslem: yoo. İyi oldu bile. Bütün hafta o kadar çok mira ile dip dibeydin ki yanına gelecek fırsatım bile olmadı.
Beril: ecem'in dibinden ayrılsaydın gelebilirdin belki.
Eslem: sen de ayrılır ayrılmaz kendini partilere atmışsın ama
Beril: demek dedikodumu yapıyordunuz
Eslem: aynen işimiz gücümüz yok senden bahsediyorduk
Beril: keşke işin gücün olsaydı da buralara kadar gelmeseydin
Eslem: senin olduğunu bilseydim gelmezdim
Beril: aynı şekilde bende gelmezdim
Garson: hoşgeldiniz efendim siparişlerini alabilir miyiz
Eslem: hanımefendininkini alabilirsiniz ben kalkıyorum
Beril: ben de kalkıyorum randevu iptal edilsin
Eslem ve beril aynı anda masadan kalkar. Arabalarının yanına gelirler ve binecekken eslem duraksar.
Eslem: haa bu arada. Mira ile mutluluklar dilerim canım!
Beril: sana da ecemle mutluluklar!!Eslem'den
Arabaya bindim ve sinirlenmiştim. Geçmiş karşıma sırıtıp neler diyordu. Gözümde bu kadar düşemezdin. Can ve handeye bunu fena soracaktım. Sinirle ecem'in evine sürdüm. Gitmeden birkaç şişe içki aldım. Ailesi yoktu evde rahat rahat içerdik. Evine gittim ve bana sarılıp içeri aldı. Olanları anlatıttım ve içiyorduk. Bünyem kaldırmıyordu olanları. Hemen sarhoş olabilen bir insandım ve öyle de olmuştu.
Ecem: eslem sanırım sarhoş oldun
Eslem: sanırım mı bayaaa olmuşum
Kendimi kaybetmiştim. Gözüm bulanıklıktan başka bir şey görmüyordu. Ecem de sarhoş olmuştu ve salak salak gülüyorduk. Ecemin kucağına çıktım ve dudaklarına yapıştım. Karşılık verdi ve öpüşüyorduk. Deli gibi sömürüyordum onu. Bu öpücük hem berile olan kızgınlığımdan, hem sarhoşluğumdan hem de eceme olan duygularımın tercümanı bir öpücüktü. Bu gecenin sonunu biliyordum ve istiyordum...Beril'den
Hande ve can'ı arayarak konferans şeklinde konuştum ve onlara olanları anlatıp kızmıştım. Eslem çok küstah biriydi ve ona olan duygularım azaldıkça nasıl biri olduğunu görebiliyordum. Bu iş çoktan ama çoktan bitmişti. Eğer devam edecek olsaydı o masadan kalkmazdık. Mira'yı aradım ve telefonunu açmamıştı. Evine gitmeye karar vermiştim. Evine gittim ve kapıyı çaldım. Mira kapıyı açtı ve beni gördüğüne sevineceği yerde panik olmuştu.
Mira: beril! Sen bu saatte niye burdasın
Beril: ne o yaratık görmüş gibi sevinmedin mi geldiğime?
Arkadan bir kız sesi gelmişti. Dur bir dakika... bu ses! Buseydi bu! Buse kapıya geldi ve kimmiş? Diye sordu.
Beril: benim? Sen burda ne arıyorsun? Ve mira neler oluyor neden telaşlısın sen
Mira: beril şey
Beril: ne mira!
Buse: beril sana açıklayamayız
Beril: yoksa siz ikiniz
Mira: hayır sandığın gibi bir şey yok!
Beril: o zaman içeri girmeme izin ver
Mira: olmaz beril! Dur dedim
Beril: mira bana mantıklı bir açıklama yapmazsan çok fena şeyler düşüneceğim
Buse: beril pişman olacağın şeyler söyleme bence
Beril: ben gidiyorumKalbim hemen kırılabilir bir özelliğe sahipti. Bana sandığın gibi bir şey yok diyorsa neden buseyle birlikte ve neden beni içeri almıyordu? Gözyaşlarımı saldım ve arabama yürümeye başladım. Bu ne lanet geceydi böyle? İstemiyorum hiçbirinizi lanet olsun... çıkın gidin hayatımdan.