@dancingjulia Thank you for your permission!
~1. Bölüm~
Perrie'nin Bakış Açısından
Anneme, tüm hayatımı berbat ediyor olduğunu söylemenin birazcık aşırı dramatikçe olduğunu biliyor, fakat umursamıyordum, çünkü kesinlikle böyle hissediyordum.
"Perrie Louise Edwards, iki dakika sonra tren istasyonuna gitmek için burayı terkediyoruz, genç bayan! En iyisi o kıçını buraya, aşağıya getir, yoksa seni burada terkedeceğim!" diye annem bağırdı. O, bana son derece sinirli olduğunda her zaman tam adımı kullanıyordu. Bunun beni korkutmasına izin vermeyeceğim.
"HARİKA!" diye bağırdım. "Burada müziğimle birlikte terkedilmek istiyorum!" Durduğuna emin olduğum yerde, merdivenlerin aşağısında beni duymasına yetecek kadar yüksek sesle bağırmıştım.
"Tüm umursadığın bunlar mı? Aptalca müziğin mi? Büyü, Perrie." diye annem çıkıştı.
Alâkasız yorumlarına karşılık gözlerimi devirdim.
Annem, müziğe olan sevgime karşı hiçbir zaman destekleyici olmamıştı, her zaman. Benim onun gibi avukat olmamı istiyordu, ama ben bu konuda tamamiyle ilgisizdim. Hayatım için aptal davalar ve suçlularla uğraşmaktan daha büyük ve iyi planlarım vardı.
"Bu aptalca değil! Bu hareket aptalca! Ve sen büyüdüğünde ben de büyüyeceğim!" diye karşılık verdim.
Annemin avukat ve kendi başarılarını kazanıyor olması yüzünden New York'dan Bradford, İngiltereye taşınıyorduk, çünkü büyük bir uluslararası yükselme elde etmişti. Babama gelirsek, önemsemiyorum. Ebeveynlerim ben on yaşımda olduğumda boşandılar.
Onun nerede olduğunı bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
Orasının İngiltere olduğunu çok da umursamıyorum. Oranın aksanına sahiptim, orada doğmuştum. Bunu hiçbir zaman sevmedim. Küçük bir kız iken pahalı ilkokullarda okumuştum. Altı yaşım olduğundaysa, annemin işi bizi New York'a transfer etti ve Big Apple'da baştan başlamak konusunda gerçekten çok heyecanlıydım.
Üzücü şeyse, ne kadar çok çabalamama rağmen hiçbir zaman aksanımı kaybetmemiştim. Bu yüzden de sıkça alay konusu olmuştum.
Herkes daima sadece bir turist olduğumu düşünüyordu.
Genel olarak taşındığımızı herşeyden çok umursuyordum. Tüm hayatım burada, New York'da geçmişti ve tabii ki sahip olduğum herşeyi geride bırakmakta zorunlu olmam artık ilginç gelmeğe başlamıştı.
On yaş civarında iken, gerçek anlamda müzik ve şarkı söyleme işinin içine girmiştim. Bu, tamamiyle kurtuluşum ve boşanmayla başa çıkmanın tek yoluydu. Annem hiçbir zaman önemsememişti.
Olmak istediğimi kişinin bu olduğunu biliyor olmama rağmen, o bunu daha çok bir hobi gibi görüyordu. On dördümde olduğumda, Performing Arts High School'a gitmeme izin vermesi için israr etmiştim. Ona şehirde olan devlet okulunun beni korkuttuğunu söylemiştim ve o, saatlerce yalvarmanın ardından, sonunda kabul etmişti. Ve şimdi buradayım. Yada şimdi terkediyorum, söylemeliyim.
Okulumu ve New York'un havasını özleyeceğim, ancak şaşırılacak bir şekilde tek arkadaşım Ariana ve aramızda farklı birşeyler var olan çocuk Luke'tan başka hiçkimseyi özlemeyeceğim. Vardı, sanırım. Onunla olan şeyleri sonlandırmak zorundaydım. Onlara hoşçakal demek zordu, ve İngilterede onlar gibi birileriyle karşılaşmayacağıma garanti veriyorum. Başkalarına hoşçakal demekte zorlanmadım.
Taşındığımı hiçkimse umursamıyordu. Ariana ve Luke'dan başka okuldaki herkes benden kesinlikle nefret ediyordu. Beni kıskandıkları barizdi, ama bunu takmıyordum. Arkadaşlıklar için değil, şarkı söylememi geliştirmek için oradaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saving Perrie [dancingjulia'dan çeviri]
Fanfiction17 yaşındaki Perrie Edwards, Manhattan, New York'dan doğulduğu ve çocukluğunda nefret ettiği yere, Bradford, İngiltereye dönüyor. Annesi sık sık ona baskı yapıyor, okulda arkadaş edinmek zor, erkek dramasıysa daha kötü olamazdı. Perrie hayatının mah...