Evde Tek Başına

329 14 0
                                    

Lanet olası sinekler yüzünden uyanmıştım. Saate baktığımda 06.30'du. Hemen kalkıp üstümü giyinmem gerekiyodu ama çok uykum vardı. Bu yüzden mıtfağa inip kendime kahve suyu koydum ve odamın yanında banyoya girdim. Duş almam gerekiyordu. Bu yüzden küvetin suyunu açıp yanına oturdum. Elimi suya değdirdim. Çığlık atarak geri çektim. Soğuk suyu biraz açıp tekrar baktım. Yine sıcaktı. Soğuk suyu biraz daha açtım. Şimdide buz gibi olmuştu. Lanet okuyarak soğuk suyu açıp doldurdum. Yarısını sıcak yarısını soğuk yapmayı planlıyordum.

"Keriz!"

Arkamı döndüğümde Furkan'ın kollarını bana uzattığını gördüm. Ardından kendimi buz gibi suyun içinde buldum. Furkan beni suya itmişti ve düşerken kafamı çarpmıştım ayrıca soğuktan kıçım donmuştu.

"Seni öldüreceğim!" diye bağırarak sudan çıktım ve peşine düştü. Furkan gülerek kaçmaya başladı. Kovalamaya çalışırken ayağım ıslak olduğu için beton zeminde kaydı ve yere yığıldım.

"Ne olursa olsun seni öldüreceğim anladın mı beni!" diye bağırdım yığıldığım yerden. Yavaşça kalktım. Arkamı döndüğümde suyun taşıp halıya ulaştığını gördüm. Hızlıca musluğu kapattım ve elimi suya sokarak tıpaçı kaldırdım. Duş filan yapmaya halim kalmamıştı. Su yavaş yavaş aşağı doğru süzülürken yere dökülen suları annemin kirli kıyafetleriyle sildim.

Odama gidip yatağamı uzandım ve tekrar çığlık atarak yatağımdan çıktım. Yatağa baktığımda üstünde bir sürü raptiye olduğunu gördüm ve biri kıçıma batmıştı.

Bu kadarıda fazlaydı. 12 yaşında bir erkek kardeş katil olmak için uygun bir sebepti.

Koşarak odamdan çıktım ve Furkan'ın odasına gittim. Orada değildi. Annemin odasına koştum ve "Seni tipsiz gehbe bittin sen!" diye bağırdım. Aslında o kelime kahpeydi ama biz aramızda bu hale getirmiştik.

Annemin odasının kapısın açtığımda Furkan'ı oradan bana bakıp pis pis sırıtan tipiyle karşılaştım.

"Yine ne oldu?" dedi annem. Açıklama yapmaya üşendiğim için "Yok bir şey," dedim. Annem valiz hazırlıyordu.

Babamın amcası üç gün önce ölmüştü. Annem ve babam onun yanına Antalya'ya gidecekti ve kırkı çıkana kadar yani yaklaşık iki ay kalacaklardı. 17 yaşında olduğum için "Sen kardeşine bakarsın!" gibi iğrenç cümleler sayesinde Furkan da benim yanımda kalmıştı.

Plan yapmaya başladım; annemler çıkar çıkmaz mutfaktan bıçak alıp ona saplayabilirdim, veya yemeğe patates kızartığ yağını üstüne dökebilirdim, ya da önce tecavüz edip gözlerini oyup lolipop yaparak ona yedirip elli yerinden bıçaklıyıp çalıların arasına atabilirdim.

Tabii ki hiçbirini yapamadım.

Annem ve babamla vedalaştıktan sonra balkondan gidişlerini izledik. Sonra anne rolüne başladım.

"Bana bak bücür şey. Her gün kendine yumurta pişirip yiyeceksin. Evler kirlendiğinde silip süpüreceksin. Artı parti ilanlarımı dağıtıp parti sonrası evi dış fırçasıyla temizleceksin tamam mı?"

"Parti mi?" dedi.

"Evet parti. Dediklerimi duydun mu?"

"Bende parti yapabilir miyim?"

"Hayvan dostlarınla ahırda bir parti yapabilirsin evet. Şimdi git tuvaleti temizle."

"Hiçbir yeri temizlemeyeceğim."

"Öyle mi?" dedim ve ayaklarından tutup havaya kaldırdım. Sırtıma alarak onun odasına gittim ve yere fırlattım.

"Kafam eserse seni çıkararım o zamana kadar burada otlan." dedim ve kapıyı üstüne kilitledim. Kapıyı yumruklamaya başladı.

"Aç kapıyı yoksa annemi ararım."

"Oyuncak telefonunla arasın artık." dedim.

Arkamdan bağırıyordu ama umrumda bile olmadı zaten bi kac dakika sonra sesler kesilmişti. Sonunda evde tek başımaydım -bücür kardeşimi saymıyorum- çok güzel olucaktı parti planları yapmaya başlamıştım bile. O sırada acıktığımı farkettim ve mutfağa bir şeyler yemeğe gittim. Annem kahvaltıyı hazırlamıştı bişeyler atıştırdıktan sonra odama gittim ve en yakın arkadaşımı aramak için telefonumu aldım. Evde tek başıma olduğumu ve bize gelmesini söyledim.

"Parti parti parti!"

"Parti parti parti!" İkimizde telefonda kahkaha atmaya başladık.

Lanet kardeşime bakmak için odadan çıktım sesi kesilmişti. Kapıyı açtığımda su tabancasıyla bana saldırmaya başladı.

"Kes şunu!" diye bağırdım.

Ama durmadı. Yanına gittim ve su tabancasını alıp pencereden dışaı fırlattım. Ağlamaya başladı.

"Ağlamayı kes! Yoksa ahırdaki partine izin vermem!"

Garip olan şuydu; ağlamayı kesti.

Evde Tek BaşınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin