-MP-TAZI

952 43 40
                                    

öptüm onu öpünce içime bir ürperti geldi cidden çok soğuktu. Koltuktan kalkarken babam elinde bir kavanoz ve pamukla yanımıza geldi.

"Hadi oğlum, şu yaraları temizlemeliyiz."

————————————————————————

Bleinna'nın boynundan tuttum. Cidden içim ürperiyordu onu bu halde görmeye dayanamıyordum. Babamın elinde küçük bir şişe vardı.
" Şişenin içinde ne var baba?"

Elini şişenin kapağına attı. Açmasıyla odaya dolan aromatik bitkiler başımın dönmesine neden oldu.

"Austin, öyle bakmayı kes yardıma ihtiyacım var. Bleinna'nın çıldırmasını ve her yere saldırmasını ve zehir kusmasını istemiyorsan tabi işler değişir."

Başımı hafif yukarı kaldırdım.

Ne yapmam gerekiyor."

" Bleinna'yı sabit tutsan şu anlık yeter Austin."

Dokunmaya kıyamıyorum. Ellerim titreyerek Bleinna'nın bedenini yavaşça yattığı yerden dikelttim.

Babam yaralarını temizledikten sonra şişeyi Bleinna'nın ağzına götürdü. Rahatlamış gibiydi gözlerini hafifçe araladı. Moraran dudaklarının arasından tısladı.

" Benden uzak tut! O zehiri asla içmem."

Babam elini yüzüne koydu. Sinirlenmeye başlıyordu. Kalp ritimleri bozulmaya başlamıştı.

"Tamam baba. Ben halledebilirim senin işlerin vardır sanırım."

Kafasını salladı salondan ufak adımlarla merdivenlerden yukarı çıktı.

Gözlerimi Bleinna'nın gözlerine diktim.
"Bebeğim bunu içip bitirmen lazım bu seni iyileştirecek sanırım veya yaralarına iyi gelecek yani şunu içmelisin."

Yeşil gözlerini ela gözlerime dikti kırpamadan öylece bakıyordu. Elimden şişeyi kaptı ve kafasına dikti.

"Hemen geliyorum bitanem."

Odaya doğru koşarak çıktım. Yorganlar kan içinde kalmıştı zaten Bleinna'nın üstünden alıp yukarı odama çıktım. Yenilerini arıyordum.

Salondan debelenme ve çığlıklar geliyordu. Yorganları alamadan 3'er 5'er merdivenlerden atlayarak salona girdim. Gördüğüm manzarayla donup kaldım.

Bleinna koltuktan aşağıya düşmüş yerde kıvranıyordu.

"Neler oluyor lan. Babaaa! Hemen aşağıya gelmen lazım Bleinna'ya bir şey oluyor."

Merdivendeki ayak sesleri koşarak yanımıza geliyordu.
Babamın elindeki iğneyi gördüm. Beni Bleinna'nın yanından iteledi yere çömelip Bleinna'yı düzeltti iğneyi kalbine sapladı. iğnenin içindeki bilmediğim sıvı sanırım iyi gelmişti kıvranmaları ve çığlık atmaları bitmişti. Babamın yanına gittim eğilip aynı hizasında Bleinna'ya bakıyordum.

"İğnenin içindeki o sıvıda neydi baba?"
Yüzünü bana çevirdi.
"Benim zehirim onun sakinleşmesini sağladı."

"Yan etkenleri var mı bilmiyorum ama bir kurda yapılsa o kurt çoktan ölmüştü."

"Nasıl yani sen bilmediğin bir şeyi ona mı yaptın!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 15, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MELEZ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin