TUTARSIZ Bİ VAMPİR KİTABI

87 2 0
                                    

Yatağımda sırt üstü yatıp tavanı seyrederken düşüncelere dalıyorum. Son zamanlarda sürekli düşünüyorum zaten. Yaşadığım yeri, yaşam kalitemizi ve ailemi. 

Düşünmeye çalışsam da boğazımdaki ateş düşünmemi engelliyor. Bir haftadır beslenemiyoruz. İnsanlar kıymetli dünyalarından kan getirmiyorlar. Hayatım boyunca sıcak kanın tadına bakmadım daha doğrusu üstünden 5 haftadan az zaman geçmiş hiçbir kanın tadına bakamadım. Onlar için yaptıklarımızı göz önüne alınca o kadar az sadakat gösteriyorlar ki. Hayvan gibi davranıyorlar. Bizi evrende ki cehennem olan Perimelis’e tıkmış durumdalar. Onlar için tehlike arz ediyormuşuz. Pekâlâ diyorum bunu anlayabilirim sonuçta acıktığında kanımı içmek isteyen bir komşuyu bende istemem. Ama bizi eğitebilirlerdi. Hiç birimiz acıktığında bir başkasına saldıracak kadar otokontrolümüzü kaybetmeyiz. Kendi türleri birbirlerine daha fazla zarar veriyor ama hiç kimse bunun farkında değil. Dünya da onlarla birlikte var olmuşuz. Daha sonradan bizi buraya sırf onlardan farklıyız diye atmaları haksızlık. 

Algos’un pencereyi sertçe tıklatmasıyla yerimden sıçradım. 

“Sevgili Flora kıymetli kalçalarını kaldırsan da şölende önden yer bulsak.”

Gözlerimi istemsizce devirdim. Şölen dediği şey bizi Perimelis’e attıkları günün 50.yıl dönümü. Yarım asır törenleri birde bunun çeyrek asır şöleni vardı. Yaşı ilerlemiş vampirler insanların şölen yapmakta ki becerilerini daha önceden gördükleri için heyecanlı değil. Algos’un bu heyecanını da anlamış değilim sanki önden yer alsak bir şey değişecek en az 2 aylık beklemiş kan içeceğiz. Yataktan doğrulup pencereye doğru yürürken başımı iki yana sallıyorum. 

“Evet koşup önden yer ayıralım. Sevgili insanlarımızın bizim için ayırdıkları kanı içelim. Şu çok taze olan.”

Algos sert sert bana baktı. Onun insan sevgisini alt etmek imkânsızdı. Yıllar önce büyük babasını bir insan kurtarmış ondan beri hepsine inanılmaz bağlı. 

“Unutma ki bizi beslemek zorunda değiller.”

“Ne demek değiller Algos bizi dünyadan buraya atanlar onlarmış. Biz daha var olmamıştık ama bütün her şey ortada. Bir tane vampir bile onlara saldırmamışken bizi bu cehenneme tıktılar. Bizde onlar gibi Dünya’da yaratılmıştık. Neden bunu anlamıyorsun?”

Gördüklerimi Algos’a gösterememenin sıkıntısıyla gözlerinin içine bakıyorum oysa umarsızca omzunu silkti. 

“Şöleni kaçırmak istemiyorum gelmeyeceksen kendim gideceğim. Kardeşlerinin kimlik kartını almayı unutma onlar içinde kan alacaksın.”

Hera ve Potos. Onları düşününce içimi çektim. Kafamı sallayıp çekmecedeki kilitli kutuya sakladığım kartları çıkardım. Bunlar çok önemli bunların kaybolması demek kardeşlerimin açlıktan ölmesi demek. Kaybettiğimiz zaman tekrar çıkarmak gibi bir şansımız bile yok. Ayakkabılarımı giyip eski evimizden çıktığımda Algos yanımda bir şeylerden bahsediyordu. İnsanların bizim için yapacaklarını söyledikleri planlar. (?) Gerçekten çok gülünç 25 yaşımdayım ve yıllardır aynı laflar. 

“Peki bunların bir tanesini bile gerçekleştirdiler mi?”

“Elbette su tesisatı ile ilgili söylediklerini hatırlamıyor musun? Artık uzun sıralar oluşup su beklemiyoruz herkesin kendi evinde çeşmeleri var.” 

İstemeden güldüm. 

-Algos iyide bu artık zorunlu olmaya başlamıştı. Neden göremiyorsun, bu aslında çok basit resmen zorunlu ihtiyaçlarımız dışında hiçbir şeyimiz yok. Herhangi bir şey yapmamıza da izin vermiyorlar. Dünya’da nasıl inanılmaz şeyler var bilemezsin”

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 08, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TUTARSIZ Bİ VAMPİR KİTABIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin