Medyadan ötürü burun kanamasından ölebilirsiniz şimdiden GOMEN. (Kesinlikle Karma nın bu resmine düşmedim.)
Bugün gezimizin son günü. Hem gezicek, hemde ayarladığımız suikast bölgelerinde Koro sensei yi öldürmeye çalışacaktık. Tabi başarabilirsek. Bizim grubumuz çok fazla aksiyona maruz kaldığından dolayı suikast girişimi için yerler bulamamıştık. Sonuç... Bizde vakitten faydalanarak gezintiye çıktık. Ancak... Dün akşamki olayı Mevi'ye anlatmamıştım. Anlatma gereğide yoktu. Çünkü dün gece odalara ayrılırken BASILDIK!
DÜN GECE
MEVİ
Uyuyamıyorum. Nagisa... Beni yanağımdan öpmüştü. Bu şeyi hatırladıkça hem kızarıp, hemde gülüyordum. En sonunda yataktan kalktım ve içecek bir şeyler almak için odadan çıktım. Ve karşılaştığım manzarayla piç smile yapıp gülmeye başladım. Karma sonunda cesaretini toplayıp onu sevdiğini söylemiş sanırım. El ele tutuşuyorlardı. Ayayayyayaya benim küçük Mida_chan ım büyümüşte sevgili yapmış!! Darısı da Ba..... Nediyorum lan ben kendine gel Mevi!!! O sırada Karma Midara nın yanağına bir öpücük kondurdu. Midara da gülümseyerek buraya doğru geliyordu. Mevi 2 seçeneğin var... Ya şimdi kaçıp uyuma numarası yaparsın... Yada Mida_chan ın düğününü göremeden ölürsün. Bence 1. Si daha makbule giriyordu. Tam kapıya dönüp gidicekken omzumda bir el hissettim. Arkama yavaşça döndüğümde bana ölümcül ve piskopatça bakışlar atan Midara yı gördüm.
-Açıklayabilirim....
-Gerek yok.
-Ha.. HA?!?!
-Duydun ve gördün işte... Artık yatalım.
-Şimdilik seni serbest bırakıyorum. Ancak bu sonsuza kadar sürmicek. Eninde sonunda anlatıcak sın çünkü.
-Peki...
Midara odaya girdi. Bende aşağıya inip otomattan elma suyu aldım. Elma suyunu bitirip yukarı çıktım. Odaya girdim ve yatağıma geri döndüm.
ŞİMDİ
MİDARA DAN DEVAM
Sonuç olarak... Nagisa ile Mevi önden, ben ve Karma arkalarından, Sugino, Kanzaki ve Okuda da arkadaydı. Yöresel dükkanları gezdik. Gerçekten... İnsanın ülkesi gibisi yok. Sonra bir dükkanın vitrinine gözüm takıldı. Vitrinde minyatür bir dönme dolap vardı...Abimin ve benim anılarından bir şimşek çaktı.
5 YAŞINDAYKEN
Annem ve abimle birgün lunaparka gitmiştik. Hani lunaparklarda atış oyunları olurya onlardan vardı. Orada aynı bu minyatür dönme dolaptan vardı... Ancak en üstündeki dolapta iki tane minik adamcıklardan vardı. İkiside yanyana oturmuş ve gülüyorlardı. O zaman onu alabilmek için hırs yapmıştım. Ancak bu tür oyunlar hileli olduklarından kazanamamış ve pes etmiştim. Abim de denediyse yapamamıştı. O gün çok üzülmüştüm. Bir kaç ay sonra doğum günüm gelmişti. Herkesin hediyelerini açmış ve onlara teşekkür ediyordum. En son abiminkini açtığımda çok şaşırmış ve mutlu olmuştum. Abim bana o çok istediğim minyatür dönme dolabı almıştı. Ancak.... Abim evi terk ettikten sonra annem abimle ilgili her şeyi atmıştı... O dönme dolapta dahil.
-Midara?
...
-Midara.
...
Bu anılarımı düşünürken birden yanağımda sıcak bir şey fark ettim. Karma eliyle yanağımı tutmuş ve sıkıyordu.
-Acıdı!
-Sen beni dinliyormusun?
-Ne ?
-Bir sorun mu var?