Playtime , uykulu bir şekilde bakıyordu. Ama hala uyuyor gibiydi. Sadece su içmek için kalkmış , su içip geri yatacaktı. Bu da ; Baldi'nin gece boyu kurtulamayacağı anlamına geliyordu.
Playtime : Baba??....Su ver bana lütfenn....
Playtime hala kapıda uykulu bir şekilde dikiliyordu. Kennith onu yeni farketmişti. Ve Baldi "Heralde üzerimden kalkıp , kızına su verir dimi??" Diye düşünmüştü. Ama malesef yanılmıştı.
Kennith : Isabella , görmüyor musun? Meşgulum....Git kendin al.....
Ne? Az önce gözlerinin önünde Kennith kızını reddetmişti. Bu korkunç bir şeydi , çünkü ne olursa olsun kızını reddetmez veya ona bağırmazdı. Bu da Baldi'nin %99 kurtulamayacağını gösteriyordu. Şuan ilk kez içinden "Lilith gelsin de , geç olmadan birimizi kurtarsın" diye dua ediyordu.
Derken Playtime'nin birden suratı asıldı. Ve kapıyı hızla çarpıp mutfağa gitti.
Ve yine baş başa kalmışlardı.
Baldi , Kennith'ye vurmaya çalışıyordu ki aniden Kennith onu ters çevirdi. Kennith'nin ne yapcağını anlamıştı. Ve Kennith'ye arkası dönüktü. Suratı daha da kızarıyordu. Ve yine kekelemeye başlamıştı. Çünkü Kennith'yi arkasında hissetmek...biraz garipti.
Baldi : K-Kennith....Lütfen bıraksan beni?.....Yani ne biliyim....Sen kızları seviyorsun falan , senin benimle işin olmaz. Yani sen beni bırak...
Kennith , birden elini Baldi'nin kazağının içine soktu. Ve yavaşça elini aşağı indiriyordu.
Kennith : ....Üzgünüm ama kaçamazsın....
Baldi'nin boğazı düğümlenmişti. Resmen sözün bittiği yerdeydi.
Derken birden etraf aydınlandı. Sanki rahatlatıcı bir ses yankı yapıyordu.
"Baldi?...İyi misin?.....Korkma sadece rüya görüyorsun...."
Bu ses? Baldi yavaşça gözlerini açtı.
Baldi : Huh?...Nerdeyim?...
Baldi gözlerini açtığı anda Kennith'nin yüzünü gördü. Endişelenmişe benziyordu. Ve sanırım hepsi rüyaydı. Bu Baldi'yi fazlasıyla rahatlatmıştı. Ama fena halde terlemişti. En azından Kennith'nin , rüyasında gördüğü kadar sapık olmadığını anlamış oldu.
Baldi : Kennith....Ben ne ara uyudum ki?...
Baldi'nin bu soruyu sorması ile Kennith'nin ayağa kalkması bir oldu.
Kennith : Hmm...Hani biz korku filmi izlerken sen birden korkup üzerime çıkmıştın ya....Sonra da utanıp , köşeye çekilmiştin.....O ara utancından uyuyakaldın heralde....
Evet , Baldi kesinlikle böyle bir cevap beklemiyordu. Ama sonuçta hepsinin rüya olması onu rahatlatmıştı. Tam yüzünü yıkamak için lavaboya gidecekti ki , Kennith onu geri oturttu.
Kennith : Hey , sen burada kal. Ben sana giymen için bir kaç kuru giysi getiricem.
Kennith , cevap verdikten hemen sonra kalkıp salondan yavaşça çıktı.
Baldi ise alnındaki terleri siliyordu. Bu arada da "Acaba rüyamda konuştum mu?" diye düşünüyordu. Çünkü eğer rüyasında konuştuysa ve Kennith onu dinlediyse , gerçekten çok fena rezil olmuştu. Bu arada da saat baya geç olmuştu. Artık bu saatte eve dönemezdi. En iyisi Kennith de 1 gece yatıya kalmaktı. Ama hala Kennith'ye güvenemiyordu. Ya gece uyurken ona dokunursa? Ya ona bişey yaparsa? Ki birden Kennith , elinde kendi kıyafetinin aynısı ile geri döndü. (Beyaz gömlek , siyah-gri kazak)
Kennith : Buyur , bunlar sana.
Kennith , giysileri nazikçe Baldi'ye uzatıyordu.
Baldi : T....Teşekkürler....
Baldi , yavaşça giysileri aldı.
Kennith : Umm...İstersen sen burda giyin , bende sana havlu getireyim....
Baldi : Tamam...
Kennith ağır adımlarla salondan çıktı. Baldi ise salonun köşesine geçip giysileri giymeye başladı. Tabiki de giysileri giymeden önce koklamayı da ihmal etmedi. Çünkü hayatında hiç bir zaman Kennith'ye sarılıp , onun kokusunu içine çekme fırsatı olmamıştı. Yani bu bir fırsattı. Hemen burnunu kazağa dayayıp , Kennith'nin kokusunu içine çekti.
Baldi : Mmmm~.....
Evet , bu yaptığı çok salakça idi. Ama sonuçta Kennith'nin kokusuna hasret kalmıştı.
Derken biri salonun kapısını tıklattı.
Kennith : Girebilir miyim?...
Bu Kennit idi. Ama Baldi daha üzerini giymemişti bile. Hemen giysileri giydi. Ama Kennith'nin giysileri gerçekten büyük gelmişti. Resmen giysilerin içinde kayboluyordu.
Baldi : Gelebilirsin...
Kennith yavaşça salona girdi. Ve Baldi'ye yaklaştı.
Kennith : Al bu havluyla yüzünü iyice sil. Bide ; Üst katta senin için yere yatak serdim. İstersen bu gece bende kal? Zaten çok geç oldu...Sabah birlikte okula gideriz.
Baldi malesef buna hayır diyemezdi. Çünkü gerçekten çok geç olmuştu. Hemen havluyu alıp yüzünü sildi.
Baldi : Olur.....Teşekkürler....
Kennith ise Baldi'ye yatacağı yere göstermek için odaya çıkmıştı. Baldi de sakince onu takip etti.
Baldi , odaya vardığında yatacağı yeri gördü. Ve gerçekten Kennith'nin yatağının hemen yanıydı. Yani gece korkmadan uyuya bilecekti. Çünkü o korku filmi Baldi'yi cidden korkutmuştu.
Baldi hızla yere serilmiş olan yatağa uzandı. Kennith de kapıyı ve ışıkları söndürüp kendi yatağına geçti. Muhtemelen Kennith kafasını yastığa koyar koymaz uyku moduna geçmişti bile.
Baldi'nin uyumadan önce kurması gereken hayaller vardı. Bu yüzden bir kaç önemsiz hayal daha kurduktan sonra gözlerini kapattı ve kimse cevap vermeyecek olsa bile en kısık sesi ile mırıldandı ........
"İyi geceler Princi~ <3"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*İmkansızım* (Baldi X Principal)
Fiksi UmumBaldi okula yeni gelmesine rağmen okula hemen uyum sağlamıştı. Çünkü onu görmüştü. Siyah gözlerine dalıp gidiyordu. Belli ki onu seviyordu... Ama nasıl söylerdi ki? Onun bir sevgilisi olduğunu herkes biliyordu. Ama belki Kennith'nin kalbini kazanmay...