Aşkı Arayış Günlükleri 1

Ben Sahra.Üniversitede son sınıfta okuyan,sıradan sayılmayacak,güzel bir kızım.Pek çok hayalim var.Bu hayallerden benim için en önemlisi gerçek aşkımı bulabilmek.Evet,belki blog tarzı bir giriş yaptım farkındayım ama en büyük hayalim bu.Sizinle paylaşmak istediğim bazı sırlarım var.Gerçek aşkımı bulmaya çalışırken epeyce badireler atlattım. ''O''nu bulup bulamadığıma ise sonra geleceğim çünkü öncesinde anlatmam gereken şeyler olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle ilk aşk maceramdan başlamalıyım sanırım.O zamanlar üniversite birinci sınıftaydım ve aklımın bir karış havada olduğu zamanlardı.Okul bahçesinde yakın arkadaşlarımı ararken onu gördüm.Adı Enes idi.Kumral,uzun boylu ve yeşil gözlüydü ve bence çok yakışıklıydı.Tek başına bir bankta oturmuş sigarasını içiyordu.Bense asla sigara kullanmamıştım ve deyim yerindeyse kokusundan bile nefret ederdim.Şimdi fena halde sigara içiyorum o da ayrı bir mevzu.

İçimden bir ses onunla bir şekilde konuşmam gerektiğini söylüyordu.O içimdeki ses hep bir şeyler söyler bu da ayrı bir mevzu.Neyse,karşısındaki banka geçtim ve telefonumla ilgileniyormuş gibi yapmaya başladım.Beni kendiliğinden fark etsin istiyordum.Yarım saat boyunca aptal gibi o soğukta oturup beni fark etsin diye bekledim ama oralı bile olmamıştı.Vazgeçmedim ve bu sefer ona kaçamak bakışlar atmaya başladım.Yine beni görmüyordu.Yerimden kalkıp yanına doğru yöneldim ve ''yanınız boş mu acaba?'' diye sordum.''Boş tabi'' dedi.Yanına usulca yanaştım ve yine telefonuma bakmaya başladım.Olmuyordu,bir türlü istediğim şey gerçekleşmiyordu ya da ben çok acemiydim.Hiç ciddi ilişkisi olmamış bakire bir kız olduğum için olabilirdi.İçimden acaba sevgilisi mi var diye geçirmiştim.Sonra evren bana ufak bir kıyak geçti.Utanarak dönüp yüzüne baktım ve bana bakarak gülümsediğini gördüm.Bir an şaşırmıştım ve afallamış halde ben de ona gülümsedim. Heyecandan küt küt atan kalbimin sesini duyacak diye korkmuştum.Ben bunları düşünürken birden konuşmaya başladı:''Benim hakkımda böyle mi düşünüyorsun gerçekten?''

Bir dakika!Bana mı sordu!Evet bana soruyordu tabi,başka kime soracaktı'Ancak ne kastettiğini çok sonra fark etmiştim.Beni fark etmesini beklerken telefonumla uğraştığımı söylemiştim ya hani.Arkadaşlarıma Enes'ten bahsetmiştim ve onun ne kadar tatlı bir çocuk olduğunu yazmıştım.Birden aklıma geldi ve Enes'in neden bahsettiğini gecikmeli de olsa anlamıştım.''Nasıl yani?'' diye sormuştum emin olmak için.Enes o güzel gülümsemesiyle bir sigara daha yakmıştı ve dönüp bana demişti ki:''Mesajlarına göz ucuyla baktım.'' O an ne diyeceğimi bilememiştim ve kızarmıştım.''Senden bahsettiğimi nereden çıkardın ?'' sorusuyla onu geri püskürtmeye çalıştım.Ancak verdiği cevapla golünü tam doksana çakmıştı:''Yanına oturdum ama hala kafasını kaldırıp bir kere bile bakmadı'' dedi ve ben artık direnmenin faydasız olduğunu anlamıştım.Bana elini uzattı ve isminin Enes olduğunu söyledi.Heyecanla ben de ona elimi uzatıp adımın Sahra olduğunu söyledim.Yarım saat kadar süren bir sohbete başlamıştık.O kadar mutluydum ki Enes'e sarılmak filan istiyordum.O güzel yarım saatten sonra benden telefon numaramı istedi ve Enes ile olan maceram da bu şekilde başlamış oldu.

Heyecanla arkadaşlarımın yanına gittim ve bütün havadisleri tek tek anlattım.Hepsinin gözlerinin parladığını hatırlıyorum.Ancak hikayenin gerisi pek de umduğum gibi gitmeyecekti ve o an elbette bunun farkında değildim. Günlerce Enes'den mesaj veya arama bekledim ama tık yoktu.Sürekli gözlerim telefondaydı,derslere kendimi veremiyordum.İki hafta sonra Enes'i takıntı haline getirdiğimi anladım ve beklemekten vazgeçip bana karşı önceden beri hisleri olan bir erkek arkadaşıma şans vermeye karar verdim.Her şey kararında ilerliyordu ama benim aklım tabi ki Enes'deydi.Bir gece hep beraber sözleşip dışarı çıkmaya karar vermiştik.Böyle bir geceye cidden de ihtiyacım olduğunu biliyordum ve çok güzel olmaya karar verdim.Süslenip püslenip arkadaşlarla buluşacağımız yere gittim.Yeni sevgilim de oradaydı ve bana hayran hayran bakıyordu.Ancak ben ona zoraki bir gülümseme ile karşılık veriyordum.Alp ya bu durumumu anlamıyordu ya da anlamak istemiyordu.Fakat o gece çok tuhaf şeyler olacakmış ,bilmiyordum.Gece ilerledikçe bizim de vücudumuzdaki alkol artıyordu ve kafam çakır keyif olmuştu.Alp bana yaklaşmaya çalışıyordu ama ben karşılık vermiyordum.Sabırla benimle ilgilenmeye devam ediyordu ya da beni yatağa atmayı kafasına koymuştu.Biraz değişik biriydi ve ona çok da güvenmiyordum.Ben Alp'ten kibarca kaçmaya çalışırken kız arkadaşlarımdan biri tuhaf mimikler yapmaya başlamıştı.Barın kapısını işaret ediyordu.Umursamaz bir şekilde kapıya dönüp baktım ve Enes tam karşımda bana bakıyordu.Anlaşılan o da beni görünce çok şaşırmıştı ama kafamı çevirip onunla ilgilenmediğimi,onu umursamadığımı ve aramamasına üzülmediğimi göstermeye çalışıyordum. Alp ise durmadan beni öpmeye çalışıyordu ve kesinlikle sarhoştu.En sevdiğim şarkı çalınca ''bu şarkıyı çok seviyorum'' dedim ve Alp bunu duyunca benimle dans etmek istedi ama ben kabul etmedim.Ara ara dönüp Enes'e bakıyordum ve gözlerini ayırmadan bana baktığını görüyordum.Neden bakıyor acaba diye düşünüyordum ki Alp kulağıma bir şeyler fısıldayıp duruyordu.Ne dediğini hiç anlamıyordum,anlamak da istemiyordum çünkü tüm ilgim Enes'e kaymıştı.Enes'in yanında bir erkek arkadaşı ve iki kız daha vardı ancak o da onları umursamıyordu.Derken yine duygusal bir şarkı çalmaya başlamıştı ve Alp ısrarla benimle dans etmek istediğini söylüyordu.Direnmeyip kabul ettim ve benimle gayet seksi sayılacak bir şekilde dans etmeye başlamıştı.Enes'in bakışları ise gittikçe kötüleşiyordu ama umursamamaya çalışıyordum.Sonra aniden kalçamda bir el hissettim.Evet,Alp bütün barın ortasında kalçalarımı sıkıyordu.''Ne yapıyorsun?'' dedim.''Hiç'' dedi.''Hiç mi?'' dedim.''Kendini müziğe bırak lütfen ''dedi.Bir süre daha Alp'a katlanmaya karar vermiştim ama o gittikçe abartıyordu.Sanki benimle dans etmiyor da sevişiyor gibiydi.Rahatsız olduğum çok belli olmuş olacak ki aniden bir kargaşa oldu ve ben Alp'i çenesini tutar vaziyette yerde gördüğümü hatırlıyorum.''Rahatsız olduğunu anlamıyor musun?'' diye bağırıyordu Enes.Konuştuktan sonra bana dönüp baktı ve salak mısın sen dedi.''Sana ne'' dedim.O sırada Alp ayağa kalkıp Enes'en okkalısından bir yumruk salladığını ve kızların da ayırmaya geldiğini hatırlıyorum.

Evet kafam iyiydi ve tek istediğim uyumaktı bu yüzden aceleyle bardan çıkıp gitmiştim.Sonrasında ne oldu hiç bilmiyorum çünkü öğrenmeyi hiç istemedim ve bu konuyu kimseyle konuşmamaya karar vermiştim.İki gün sonra Enes beni aramıştı ancak ona ne diyeceğimi hiç bilmiyordum.Aramalarına cevap vermedim o da en sonunda mesaj yazmıştı:''Telefonlarımı açmıyorsun ama söylemek zorundayım.Seni aklımdan çıkaramıyorum.Konuşmamız gerek.''Mesajı okuyunca bir yandan sevinip bir yandan da üzülmüştüm çünkü Alp iki gündür okula gelmemişti ve telefonlarımı da açmamıştı. Ayrıca Enes'e hala kızgındım.Attığı o yumrukla aniden hayatıma dalmaya çalışıyordu...