Günlüğün Sayfaları -2.1 [Y-S]

292 24 80
                                    

Hope Andrea Mikaelson

Büyük, uzun ve geniş bir masa. Etrafına dizilmiş sandalyeler. Sandalyeler de oturan ailem. En baş köşe de Babam oturuyordu. Diğer baş köşe de ise Bay Saltzman oturuyordu. Babamın sağ çarprazın da Annem, sol çarprazın da ben oturuyordum. Annemin yanında Elijah Amcam, Freya Halam ve Vincent oturuyordu. Freya Halam'ın kucağında küçük Jesse vardı. Benim yanımda Jacquees, Rebekah Halam, Marcel, Kol Amcam ve Davina oturuyordu. Babamın direk karşısında Bay Saltzman oturuyordu. Bay Saltzman'nın hemen sağ çarprazında Bayan Salvatore oturuyordu. Onun yanında Lizzie ve karşısında Josie oturuyordu. Bazı eksiklikler olsa da. İşte sıradan bir Mikaelson Pazar Kahvaltısı. Yavaşca ayağa kalktım.

Hope : İzninizle, halletmem gereken bazı meseleler var...

Herkes beni gülümseyerek karşıladı.
Gitmek için hareketlendiğim sırada Babam elimi tuttu. Gülümseyerek ona yaklaştım ve yanağından öptüm. Ardında yanından ayrıldım. Koltuğun üzerindeki çantamı aldım ve Mikaelson Malikanesinden ayrıldım.

...

Biraz daha yürüyerek New Orleans'ın güzel kokusunu içime çektim. İleride duran bank'a oturdum. Bir süre karşımdaki güzel manzarayı izledim. Ardında çantamdan bir kalem ve bir defter çıkardım. New Orleans da yaşanan o korkunç geceden sonra bir başka Bayan Salvatore olan Elena ile yakınlaştık. Elena bana sürekli "Sana bakınca kendimi görüyorum." diyor. Bu yüzden bana bir öneride bulundu. Sürekli herşeyi içime attığımı söylüyor, haklı da. Bu yüzden bir günlük tutmak iyi olabilirmiş. Açıkcası ona hak verdim. İşaret parmağım ile bank'ın üzerindeki 'Mikaelson' yazısına dokundum. Babam geçen yıl Mikaelson Ailesi adına yapmıştı. Ailemiz yok olsa bile, her zaman izi kalacaktı. Defterin ilk sayfasını açtım. Ve yazmaya başladım.

Benim Adım Hope Andrea Mikaelson. Kötü adamların geldiği uzun bir yoldan geliyorum. Hergün iyi olmak için çabalıyorum. Annem Crecent sürüsünün Melez Alfası Hayley Marshall-Kenner. Babam herkesin korktuğu 'Büyük Kötü Melez' Niklaus Mikaelson. Ben ise bu ailenin umudu olarak doğmuş efsanevi Tribrid.

Açıkcası karışık bir aile hayatım var. Babam ile okulumun müdürü Bay Saltzman'ın arasında büyük.bir nefret olduğu net. Babam benden sonra en fazla zamanını Bayan Salvatore ile geçiriyor. Tamam, inkar etmeyeceğim. Aralarında neler olduğunun farkındayım. Stefan Salvatore günlüklerinde hepsini okudum. Ama aralarındaki bu kıvılcımın çoktan bitmiş olduğunu düşünmüştüm. Sonuçta o kadar zaman geçti. Sanırım bir anda aralarında aşk alevlendi. Ve nedensizce bu hoşuma gitmiyordu. Belki Babam'ı kıskanıyordum. Belki de Babam'ı Annem ile görmeyi umuyordum. Sanırım imkansız'ı istiyordum. Belki birgün...

Tam iki yıl önce bu şehir de korkunç bir gece yaşandı. Çok korkunç bir gece. Hiçbir zaman Annem ile Babam'ın birbirleri dışında girdikleri ilişkileri onaylamadım. Sesimi çıkarmasam bile. Elbette Elijah ve Cami istisna. Onlar aileden. Ama Declan dışında. Onu sevmiştim. Onu aileden birisi gibi görmüştüm. Ona değer vermiştim. O ise bana hayatımın kabusunu yaşattı. Declan'a karşı içimde öylesine büyük bir hayal kırıklığı var ki.. Bazen hiç iyileşmeyecekmiş gibi geliyor.

Roman ile karşı karşıya gelmek benim için çok zordu. Roman Sienna benim ilk aşkımdı. Ve düşmanım. Eğer Declan ve Roman'ı öldürseydim, buna dayanabilir miydim? Açıkcası bilmiyorum.

Doğaüstü Serisi {Miraslar}Karanlığın MiraslarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin