Betimlemeye dahi kalkışmadığım birtakım düşünceler eteklerime sarılmış bırakmak niyetinde değildir. Duvarın küçük bir ışık huzmesi sağladığı o delikten bakarken bile bırakmadılar, dans eden ahenkli vücutları gördüğümde iyice tırmandılar bedenime, kulaklarıma kadar gelip ürkütücü naralar söylediler. Tıkamak istemedim kulaklarımı, zihnimde bir tereddüt kalmamıştı artık, çirkinliğe tepeden tırnağa soyunduğum konusunda. Belki de reddedecek gücüm mevcut değildi çirkinliğe ait oluşumu, bu yüzden tıkamadım kulaklarımı. Eğer tanrı olsaydı konuşurdum bu hususu, fakat bu konuda yalnızım sanırım.
Artık aynaya her baktığımda kulaklarımda çirkinliğin fısıltılarını işittim, hemen ardından ensemde soğuk bir rüzgar esiverdi, bu sefer yel uğultuları kulaklarıma çarpmaya başladı, rüzgarla birlikte karşımda beliren muhteşem vücutlar da kayboldu gölgeyi andıran bir renk silsilesi içinde, yalnızlığımla sarhoş vaziyette delikten bakmaya devam ettim, ansızın soğuk bir kaşe omuzlarıma ilişiverdi, gayret ettim omuzlarımdan atmaya fakat nafile. bedenimde iyice şiddetlendirdi yalnızlık nüfuzunu tozlu ve soğuk kaşe. Bir şeyler söylemem gerekiyor muydu? Ya da bir şeyler söylemeye çabalamalı mıydım? Yüzüm de asılı duran o korkunç çirkinlik maskesi dururken hala inandırabilir miydim kendimi, ikinci adam olmadığıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci adam olmak
Non-FictionSürüngen sarmaşıklar gibi ayak bileklerinden hınca hınç kavramış bir takım engellerin ve yahut özelliklerin seni ikinci adam olmaya sürükler.