Ne Kadar da İgrenç bir kokun var

63 11 4
                                    

"Sarya hakan burda. Bu okulda"
"NE?NASIL?"

Hakan eski okulumdan bana takmış biriydi. Sürekli gözüme girmek için bir şeyler yapıyordu. Bana çıkma teklifi dahi etmişti ama bana göre çıkma teklifi, aşk hikayeleri hepsi yalan. Yok gözlerinden anlıyorlarmış ne hissettiğini. Bende yedim zaten. Aşk sadece 3 harften oluşmuş saçma bir oyun bence. Neyse konumuza dönelim. Bu hakan şimdi burda da sürekli gözüme girmek için bir şeyler yapacak. İyi biri gibi ama ben o gözle bakan insanlardan değilim. Başta arkadaş olarak iyi anlaştım sanıyordum ama onun duyguları başka çıkınca ondan uzaklaşmaya başladım . Dediğim gibi aşka inanmaya niyetim yok.

"Hangi sınıftaymış?"
"12/D"
"Aynı sınıfta değiliz iyi ki"
"Aslında bu sınıfa gelecekmiş ama yer kalmamış. Biriyle sınıf değiştirmek istiyor. Bunu da yapma ihtimali çok yüksek. Eee ne yapacaksın?"

"Hiçbir şey"

Ezgi birden çığlık atınca hemen sıranın üstüne çıktım

"Ne var ordaa!!"

"İn aşağı orda bir şey yok koluna ne oldu senin?"

"Allah seni ne yapmaya! Mars'tan gelen ve beni esir alıp çeşitli işkenceler uygulayacak canavar sandım! Ezgi ayıptır sorması gerizekalı mısın?"

Kaba şey hemen lafa atladı sazan gibi.

"Bence sen gerizekalısın. İnsan fare var der sen marslı diye bağırıyorsun? Cidden beyninde sorun mu var?"

"Senin beyninde sorun var. Beyin özürlü!"

"Ne!!!"

"Ayvanın tadı güzelmiş."

"Yine ne saçmalıyorsun Sarya. Ayvanın tadı niye güzel?"

Evet benim iyi niyetli arkadaşımın hiçbir şeyden haberi yoktu.

"Ayvayı yedim de ondan."

Cebimden peçete çıkarıp hala sıranın üstünde ayakta durarak salladım.

"Beyaz bayrak çekiyorum."

"Tamam otur sıraya yoksa ben otutturacağım."

Sıraya dikkatli bir şekilde oturdum. Sonuçta bacağımdan da olmak istemiyorum.

"Hakan kim?"

"Koluna ne oldu?"

İkiside aynı anda sormuştu.

"Ağaçtan düştüm."

"Nasıl becerdin diye sormayacağım sen becerirsin onu anladım da ağaçta ne işin vardı?"

"Manzara nasıl diye merak ettim. Ayrıca senin soruna gelirsek Hakan seni ilgilendirmez."

"Yürigit lan"

"Kalk o zaman"

"Beynindeki gerçi var mı ondan da şüpheliyim ama salak düşüncelerin için kullanmıştım."

"Sensin salak be"

"Dua et kolun öyle yoksa ben ne yapacağımı bilirdim."

Eğer biraz daha konuşursam beni dövecek gibi durduğu için Ezgi'ye "sorun yok" deyip cama doğru döndüm. Gerçekten bu manzara karşısında insan ders falan dinleyemez.

"Yarın seni burda göreceğim."

"Git rüyanda gör sen"

"Kabus mu görmemi istiyorsun?"

"Olabilir."

"Yarın burda olmazsan kötü şeyler olur."

"Bende sınıfımı değiştiririm."

Serseri Mayın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin