》Tutku'nun ağzından《
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Bir odada yataktaydım. Odada kimse yoktu. Serum bağlıydı. Neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Ama tek hatırladığım şey Aras'ın mavi gözleriydi. Ve bunun dışında hatırladığım pek birşey de yoktu. Kapı açıldı ve içeriye bir kadın doktor girdi. Sarı küt saçları vardı. Rimel dışında da makyaj yapmamıştı. Elinde bir dosya vardı. Kapıyı örtüp yanıma doğru yaklaştı. Güler yüzlü hoş bir tavırla
Doktor-Tutku hanım çok iyi görünüyorsunuz. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Tutku-iyi. İyi de bana ne oldu?
Doktor-küçük bir sinir krizine benzer birşey,ama korkmayın geçti gitti.
Tutku-hmm. Tamam. Peki...
Dedim umrumda olmamışçasına
Doktor-dışarıda arkadaşlarınız var. Isterseniz içeriye girsinler.
Tutku-kafanıza göre takılın. Benim için bir problem yok.
Doktor-peki...
Dedi ve odadan ayrıldı. Bir kaç dakika sonra içeriye Aras ve Sara girdi. İkisi de hemen başıma geldiler. Sara saçımı okşamaya başladı. Aras da elimi tutmuştu. Aslında Aras'a kırgındım. Masadan ayrılıp beni evde tek bırakması beni gerçekten üzmüştü. Ben o haldeyken o ne yapıyordu acaba? Ama ne olursa olsun şimdi yanımda ve trip atacak enerjim yok benim. Kusura bakmayın. Her neyse şimdiye dönelim konuyu saptırmadan. Sara saçımı okşamaya devam ederken
Sara-çok korkuttun bizi.
-korkmasaymışsınız keşke. Bişeyim yokmuş. Korkacak ya da endişelenecek bir durum da yok yani.
Sara-olsun güzelim. Yine de Seni yuen bi kontrol etsinler. Bişeyin olmadığından emin olunca taburcu olursun. Tabi sen de istersen.
-olur.
Aras-iyisin ama değil mi? Ağrın sızın var mı?
Cevap vermeden kafamı sağa sola salladım. Ona kırıldığını biraz olsun anlamasını istiyordum çünkü. Yüzüne bakmıyordum.
-kontroller ne zaman yapılacak? Doktora söylesenize. Ben burada durmak istemiyorum.
Sara-peki canım. Ben söyleyip geliyorum hemen.
Dedi ve çıktı. Bi dakika bi dakika. Ben az önce odada Aras ile benim tek kalmamı mı sağladım yoksa ben mi olaya yalnış taraftan bakıyorum. Allah'ım ne buyum acılar yarabbim...
Aras-üzdüm mü seni?
-sence?
Aras-üzdüm tabii ki? Çekip gitmemeliydim. Eğer ben gitmeseydim sen burada olmayacaktın. Benim yüzümden buradasın.
-Aras... Ben hep "insanin kaderinde varsa o illa ki olur" sözüne inandım. Ve hâla da inanıyorum. Sen olsaydın da,olmasaydın da ben şu an şu dakika burada bulunacaktım. Belki aynı belki de farklı sebepten dolayı,ama sonuçta burada olacaktım. Boşuna kendini suçlama. Gereksiz çünkü..
Aras-bana çok mu kızgınsın?
-bilmem. Belki biraz fazla. Ya da az. Belki de hiç kızgın değilim... Ben şu an hiçbirşey düşünemiyorum inan bana. Biraz kendime geleyim. Sonra cevaplarım sorunu.
Aras-peki. Nasıl istersen... Birde ben çok merak ediyorum da,tam olarak ne oldu da sen bu kadar korktun?
-hatırlamıyorum.
Aras-nasıl hatırlamıyorum?
-hatırlamıyorum işte Aras zorlama. Hemsen akşama kadar bana soru mu soracaksın? Ben şimdiden sıkıldım bu sorulardan çünkü...
Aras-tamam. Soru yok.
Sara doktor ile birlikte içeriye girdi. Doktor yanına gelip ışık ile gözlerime baktı ve bunun gibi birkaç test daha yaptı. Birkaç saat sonra hastaneden çıktık. Eve döndük. Eve girip ilk olarak evi toparladım biraz. Sonra da Sara araştırmalık bişeyler hazırladı. Yedikten sonra uyuduk. Sabah erkenden kalkan Aras sanki ben de onun gibi sabah kalkmayı seviyormuşum gibi beni de uyandırdı. Kalkıp yatağı toparladım ve kahvaltı hazırladım. Tabakları götürürken birden istemsizce durdum. Başım dönüyordu. Tabaklar tam elimden düşecekti ki Aras tabakları alıp masaya bıraktı ve hızlıca yanıma geldi. Bir elini belime sardı bir eliyle de yüzümü kavrayıp
Aras-iyi misin?
Bir şey söyleyecek kafada değildim. Kaldı ki söylemedim de zaten. Sadece gözlerine bakıyordum. Beni içeriye götürüp koltuğa oturttu. Kulagim çınlamaya başladı elimi kulağıma doğru yaklaştırdım. Çınlama geçince başımın dönmesi de geçti. Boynunu kaşıdıktan sonra;
-hadi Sara'yı da uyandır.
Aras-iyisin değil mi?
-iyiyim merak etme
Aras beni yanağımdan öptükten sonra Sara'yı uyandırmaya gitti. Sara da uyandıktan sonra kahvaltı yaptık. Sofrayı topladıktan sonra. Aras'ın yanına gidip
-ben gidiyorum
Aras-görüşebilecek miyiz bir daha?
-sanki başka şehire taşınıyorum ya. Görüşeceğiz tabii ki.
Aras ile bereber evden çıktım ve beni evime bıraktı...