Huzurum...

52 9 13
                                    

MEDYA:Damla

Yürüdüm yürüdüm sahil boyunca yürüdüm sürekli sıkılıp geldiğim yerdeydim. sahil kenarında, ayakkabılarımı çıkartıp yürüyüp düşünürdüm.
hayallerimi,heveslerimi,geleceğimi,hayatımı ve daha birçok şeyi bazende hayattan bunalınca,üzülünce,ağlayınca gelip boş boş denize bakıp hayatı sorgulardım. Ama bir türlü sorularımın cevablarını alamazdım.
Hava kararmak üzereydi hemen eve doğru yol aldım. Eve vardığımda annemden azar işittim tabi.
Annem:
-Bu saate kadar nerdesin Damla? kurs biteli iki saat oldu. Telonunda kapalı.
Damla:
-Geldim işte anne biraz dolaştım kurs çıkışı.
Annem:
-bir daha bana haber vermeden geç kalma.
Damla:
-offf tamam anne ya telefonumun şarjı bitmiş.
Deyip odama gectim çok yorulmuştum.Hemen telefonumu şarja takıp üstümü değiştirtim. Kulaklığımı takıp uyudum. Uyandığımda saat 19.30'tu
Annem:
-Damla kızım yemek hazır.
Damla:
-tamam anne geliyorum.
Deyip mutfağa geçtim. Bizimkiler oturmuş bile bende Emre abimin yanına oturup yemeğime başladım. Yemekten sonra annemle bulaşıkları yıkayıp çayımızı demleyip salona geçtik. Babama dizi beğendiremiyoruz.en son babam sevmediğim yabancı bir film açtı. Bende telefonumda lnstagramda gezinmeye başladım. Kardeşim Yiğit:
-abla yaa sende borç para var mı? Tablet alıcam.
Damla:
-yaa bi git başımdan yok bende para mara. Para eline geçtimi boş boş harcıyorsun sonra abla para varmı? Bide borç diyorsun bir yıl sonra anca paramı veriyorsun.
Yiğit:
- tamam yaa bir şey dedim. Sen paragraf yazdın bide beni yerin dinine koydun.
Baktı benden ona hayır yok. Abim Emre'nin yanına gitti.Bende odama geçtim. Biraz ders çalıştıktan sonra çok sevdiğim elimden düşmeyen kitabımı okumaya başladım. Dalmıştımki telefonumun çalmasıyla irkildim.Arayan my sister yani kankam Eda'dı hemen açtım.ağlıyordu.
Damla:
-Eda kanka neyin var? Niye ağlıyorsun?
My sister:
-Damla Damlaa ben çok kötüyüm.
Damla:
-Nerdesin? hemen geleyim.
My sister:
-Evde tek başımayım. Annemler dışarda.
Damla:
- tamam hemen geliyorum
Deyip hazırlanmaya başladım.
Damla:
-Anne Ben eda'lara gidiyorum.
Annem:
-tamam. Geç kalma
Emre:
- Damla dur akşam akşam kız başına nereye gidiyorsun? Ben bırakırım seni.
Damla:
- ya abi çoçukmuyum ben 16 yaşımdayım. Bide hemen iki sokak aşağıda.
İÇ SESİM
herkes 18 yaşına kadar çoçuktur.
Emre:
- olmaz ben bırakıcam .
Damla:
-off tamam hadi çabuk ol
Deyip evden çıktık. Abim Emre beni kapının önüne kadar bırakıp gitti.
Emre:
- Geleceğin zaman bana haber ver ben alacam seni.
Damla
- biliyorum hayır desem bile geleceksin. Sana haber veririm.
Deyip Eda'ların kapısını kırarcasına vurdum.
Kapı açılınca
Eda:
-Damla ben ben çok kötüyüm . Ben napacam? Ben bunu nasıl kaldırıcam deyip bana sarıldı.
Damla:
-Eda noldu kızım çabuk anlat.
Eda:
-Damla
Dedi ve lanet olası telefonum çaldı.arayan Annemdi bu yüzden açmak zorundaydım.
Damla:
- efendim anne
Annem:
- Damla kızım Edalara vardın mı?
Damla:
-evet anne abim gelmedi mi daha?
Annem :
- bende sana soracaktım. Telefonunuda evde unutmuş.
Damla
-çoktan gelmsi lazımdı.
Annem:
-kızım bi dakka baban biriyle konuşuyor. Çok kötü görünüyor.
Damla:
-anne nolduuu?
Annem:
-...
Damla:
-Anne anneee nolduu?
Telefon birden yere düştü.
Yiğit:
- abla Emre abim
Birden annemin çığlık sesi geldi.
Damla:
- yiğit noluyor? Anneme noldu?
Yiğit:
- abla...
(EDA'NIN AĞZINDAN)
Yiğit ne dediyse Damla hıçkıra hıçkıra ağlayarak yere düştü.

GÖKYÜZÜNDEKİ KELEBEĞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin