Bölüm 6

310 34 10
                                    

Merhabalar,sizleri fazladan bir hafta beklettiğim için özür diliyorum ve bölümü 19.00 dan önce yayınlayarak affedilmeyi talep ediyorum :3 Neyse siz devam edin, afiyet olsun^-^

                                     ◆ ◆ ◆

Son biorganiğimi elime aldığımda sonrasında biraz şekerleme yapmayı düşlemiştim.Amorinin yan etkisi beni korkutuyordu ama her uykumda gerçekliği bir diş azalıyordu.Bu yüzden uyumak istiyordum.Bardaktaki son yudum su ile son lokma biorganiğimi aynı anda bitirdikten sonra derin ve rahat bir nefes alarak arkama yaslandım.Yine karnım doymamıştı ama artık umrumda değildi.

Uzun,düz ve beyaz saçlarımı sol omzumda toplayıp örerken kapının sesini duyunca parmaklarımı hızlıca saçımdan geçirerek yarım örgüyü bozdum.Ya boş tabağı almak için Mira gelmişti ya da Yardımcı Kaptan çok ama çok özel görevim için beni almaya gelmişti.Kapıdakinin içeri attığı ilk adımda geniş tabanlı ayakkabıların çıkardığı tok sesten bunun bir erkek olduğunu anladım.Birkaç yavaş adımla yatağa yaklaşırken ben de yatakta doğrulup bacaklarımı aşağı sallandırdım.O, iki adım sonra yürümeyi bıraktığında ben terliklerimi giymiştim.

"Ben,Yardımı Kaptan." dedi ifadesiz ve sabit tonlu bir sesle.Kendini tanıtma ihtiyacı duymasını anlıyordum.Sonuçta beni hiç bimiyordu.Yani onu çoktan tanıdığımı tahmin edebilir miydi? Anlaşılan hayır.Şu an hüküm süren sessizlikten anladığım üzere benden bir karşılık bekliyordu.Sanırım bunun karşılıklı bir tanışma süreci olması gerekiyordu.Sanki kim olduğumu bilmiyordu da.Pekala biliyordu.Neden bu kadar resmiydi?

Ne olursa olsun o kendine düşeni yapmıştı.Bende tarafıma düşen görevi üstlenmeliydim.Nefesimi tutup yavaş yavaş soluk alıp verişine odaklandım.Ne yönde olduğunu anladığımda yatağımın ayakucunun hemen sağına doğru elimi uzattım.

"Ben de Kristal."

Şaşırmış olduğuna emindim.Hiç yoktan afallamış olmalıydı.Yani göremeden onun orada olduğunu nasıl anlabilmiştim?Kör bir kız nasıl bilebilirdi? Biliyordum işte.Çünkü yaşayan her insan kendi hakkında her zaman bir ipucu verirdi.İsteyerek ya da istemeyerek.Polisler de böyle çalışmıyorlar mıydı?Yani birinin nerede bulunduğunu arkasından bıraktığı izlerden ya da yakınındaysa nefes alışından anlayabilirdin.Bakabiliyorsan gözlerinden o an hissettiği duyguları görebilirdin.Yürüyüş biçimden bile görmeden kim olduğunu anlayabilirdin.Bir insanı herhangi bir açıdan çözmek istiyorsan bakman gereken yeri bilmeliydin.Benim sırrım da buydu işte.İpucunu kusursuz sessizlikte bulacağımı bildiğim için nefesimi tutmam yetiyordu.Sonra adımlarına odaklanıp cinsiyetini anlayabiliyordum.Kokusundan zevklerini bazen mesleğini tahmin edebiliyordum.Ben sorularımın cevaplarını nerde bulacağımı biliyordum.Tek yapmam gereken o kişinin benim için bıraktığı ipuçlarını bulmaktı ve işe yarıyordu.

Yardımcı Kaptan resmi bir biçimde elimi sıktığında düşüncelerim bir sis bulutu gibi dağılıverdi.Yataktan destek alarak ayağa kalktım.

"Toprak'ın hikayeyi seveveğine eminim." dedim sevecen olduğuna emin olduğum bir tebessüm ile.Onun sinirli tarafını görmüştüm.Biraz ürkütücüydü.Sanırım kızdırmak isteyeceğim en son insan olarak listenin başındaydı.

Kolumu ona doğru uzattım.Bildiğim yolları kendim kullanabilsemde bu gibi durumlarda yani ilk defa gideceğim bir yer olduğunda itiraf etmeliydim ki yardıma ihtiyacım oluyordu.Ve bundan nefret ediyordum.

Yardımcı Kaptan yavaş bir hareketle koluma girip beni kapıya doğru yönlendirdi.Pek nazik olduğu söylenemezdi.Daha çok resmi bir tavrı vardı.Nezaketten çok resmiyete alışık bir kişiliği olduğu ortadaydı.Bunu her hareketine yansıtıyordu.Hatta her adımında hissettiriyordu.Kaba bir tavrı var demiyorum ama nazik olmak için çaba harcıyor olması hayli ilginçti.

Alt GeçitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin