Look at me | Yoonmin

1/1

Yüzyüzeyken konuşuruz-Dinle beni

Merhaba Jimin.

Nasıl başlasam bilemedim şimdi.

Seninle 2. dönem tanışmıştık. Şimdi bana kızarsın yanımda olsaydın "Hey Nasıl tanıştığımız tarihi hatırlamazsın Yoongi!" diye söylenirdin. Bilirim seni ben jimin. Çok iyi bilirim.

Özür dilerim Sevgilim.

Hatırlayamadım tarihi fakat seni ilk gördüğüm anı hatırlıyorum.

O Gri saç tutamlarınla büyülemiştin beni. bir tek beni değil bir çok kişiyi etkilemiştin Sevgilim. Kıskanmıştım seni evet, evet cidden söylüyorum bunu seni feci derece de kıskanmıştım.

O güzel buğday tenin,O tanrının verdiği mükemmel gözlerin,Kan kırmızısı yapana kadar öpmek istediğim dolgun dudakların,Çizgi misali bir çene hattın ve mükemmel vücudun. Jimin sen hiç olunmayacak derece de güzeldin.

Bu güzelliğini sen hep reddettin sevgilim.

Hep kendini çirkin buldun, kilolu buldun. Hayır Jimin asıl sorun bendeydi. ben çirkindim, sen harikaydın. Ben tüm derslerde kötüyken senin tüm derslerin çok iyidi. Benim bir ailem yoktu. Senin ise harika bir ailen var?

Jimin biz seninle çok zıtız.

Ama ona rağmen birbirimizden kopmadık sevgilim.

Aslında buraya yazmak istediğim şeyler çok farklıydı. Fakat yazı yazarken aklıma bu anılarımız geldi ve neden yazmayacakmışım ki diye düşündüm.

Şimdi asıl meseleye gelelim Sevgilim.

Öncelikle şunu bilmeni istiyorum ki Sana aşığım Jimin.

Çok fazla hem de.

Seni ilk Kumsal kenarında öptüm. sana ilk Deniz fenerinin orada sarıldım.
Seni ilk benim odama Gelip cüzdanını alacağını söylediğin zaman Dokunmuştum.
Sana İlk kez ormanın derinliklerinde güzel mi güzel bir küçük evin içinde "Benim olurmusun Jimin?" dedim.
Ve bana "Evet Yoongi Tabiki de Eveet!" diyerek sarılmıştın.

Bana neden yalan söyledin Jimin?

Nerdesin?

ben senle ilklerimi yaşarken ben sandım ki hep benim olucaksın. Beni asla bırakmayacaksın. ilkimdin sen benim. Hani Jimin nerdesin?

Şimdi yolda yürüyorum. Hava biraz esiyor mayhoş bir hava var etrafta. ama merak etme seni unutturacak kadar değil Sevgilim.
adımlarımın altında yaprakların sesleri geliyor, bazen ağaçlardaki yapraklar birbirine dokunuyor ve ses çıkarıyorlar. ben ise seni düşünüyorum. senin yanına gelip o güzel mi güzel yüzünü görüp, öpüp, sarılıp uyumak istiyorum. Adımlarımı hızlandırdım çünkü ne kadar hızlı gelirsem eve okadar çok zamanımız olurdu seninle. Belki yorgun düşecektik uyuyacaktık. Olsun ben seninle herşeye razıyım sevgilim.

Böyle düşünüyordum yoldayken.

taa ki kapıyı çalana kadar.

kapının ziline bastım ve bekledim seni. Açmadın. tekrar bastım. Yine açmadın Jimin.

git gide korktum.

Anahtar yanımda değildi. ilk başlarda yumruk daha sonra omuzlar atmaya başladım kapıya deliye dönmüştüm jimin. Sen zilimi ikiletmezdin. Zile bastığım gibi açardın kapıyı kafanı boynuma gömerdin o dolgun dudaklarınla küçük öpücükler dokundururdun boynuma. kapıyı 3. kez vuruşumla açmıştım. Salona girdiğimde Vazolar kırıktı. Yorganın teki hafiften aşağı doğru süzülüyordu.