Kara gün pazartesi millet. Nasılsınız? Sabahın köründe uyanmışsınızdır yine. Hiç sormayın ben de sabahın köründe ayaktayım. Neyse muhabbeti bırakalım da bölüme geçelim hadi. Multide; Doğum günü çocuğu Egemen ve Melis'in söyleyeceği bir şarkı var. Açmanız gereken yeri haber vereceğim.
İyi okumalar...Ediz'den
Kerem'in yüzüne orta sertlikte bir tokat daha atıp "Uyan lan artık!" dediğimde hızla gözlerini açıp bileğime sarılınca göz devirerek "Çok şükür." diye mırıldandım. Bana gözlerini kırpıştırarak bakarak "Lütfen az önce şaka yapıyor olduğunu söyle. Ya da ben rüya gördün değim mi? Evet muhtemelen rüya gördüm. Gerçek olamazdı zaten." diye hızlı hızlı konuştuğunda eğildiğim yerden doğruldum ve ona yukarıdan bakıp "Rüya falan görmedin." diyerek vereceği tepkiyi izledim.
Kerem bana şaşkınlıkla baktıktan sonra "S-sen," diye kekeledi ve hızla oturduğu yerden kalkıp bana şok olmuş bir ifadeyle bakarak "Sen gerçekten de Melis'i mi seviyorsun?" diye sordu. Bir süre öylece ona baktıktan sonra sıkıntıyla yüzümü sıvazladım ve "Bilmiyorum. Sevmek değil de, sanırım ona karşı değişen duygularım var." diye konuştum. Kerem bana gözlerini büyüterek bakıp "Hassiktir." diye fısıltıyla konuştuğuna ona boş gözlerle baktım ve "Sağ ol. Bu tepkin gerçekten de çok yardımcı oldu." diyerek arkamı dönüp yatağıma yöneldim.
Kerem bir iki saniye sonra hızlı adımlarla yanıma gelip "Abi sen harbi harbi ciddi misin?" diye sorduğunda oflayarak yatağıma oturdum ve başımı ellerimin arasına alıp "Bunu kaç kere söylemem gerekiyor Kerem?" diye sordum. O da yanıma otururken hala şaşkınlığı bariz olan sesiyle "Sadece, sadece buna inanmak biraz zor." dediğinde derin bir nefes alarak doğruldum ve "Evet, bir de bana sor." diye mırıldandım.
İkimiz de bir süre sessiz kaldıktan sonra "Ne zamandan beri?" diye sorunca başımı çevirerek ona baktım. O da karşıya diktiği gözlerini bana çevirip "Ne zandan beri onu seviyorsun?" diye daha açık bir soru sorduğunda hafifçe omuz silkerek "Bilmiyorum." dedim. Bir yandan dirsekleri dizlerine dayalı bir şekilde stresten olsa gerek parmaklarını kütletirken "Ona söyledin mi?" diye sorunca ona kaşlarımı kaldırarak baktım ve "Tabii ki söylemedim. Kendime bile sana söylerken itiraf ettim." diye sorusunu yanıtladım.
Nefes vererek önüne dönüp saçlarını karıştırırken ben de aynı onun gibi parmaklarımı kütletmeye başladım ve "Bu kötü değil mi? Sen bile bunun kötü olduğunu düşünüyorsun. Ona zarar vereceğim." diye kendi kendime konuşur gibi konuştum. Kerem başını hızla bana çevirip doğruldu ve "Kesinlikle öyle düşünmüyorum. Ben, ben sadece buna fazlasıyla şaşırdım." diyerek beni düzeltti. Ben de aynı onun gibi doğrulduktan sonra ona alayla baktım ve "Öyle mi? Bu yüzünün düşmesi de mi şaşkınlıktan?" diye sordum.
Kerem sıkıntıyla iç çekip "Bak abi, Melis hassas bir kız. Belli etmese de çabuk üzülüp çabuk kırılıyor. Özellikle de senden gelen darbeler onu güçsüz bırakıyor ve, ve kızlarla şu an iki düşman aile gibiyiz. İkimiz de onlarla doğru düzgün konuşmuyoruz. Durumlar çok karışık." dediğinde kaşlarımı çattım ve "Sence bunun farkında değil miyim?" diye sordum. O da hafiften kaşlarını çatıp "Öyle bir şey söylemedim. Sadece, Melis bunu öğrendiğinde ne tepki verecek bilmiyorum. Açıkçası duygularının tek taraflı olduğunu da düşünmüyorum." dediğinde aklıma Melis'e dediklerim gelince sinirle saçlarımı karıştırdım ve "Değil de zaten." dedim.
Kerem kaşlarını sorarcasına çatıp "Ne demek istiyorsun?" dediğine ona birkaç gün önce aramızda yaşanan olayın kısa bir özetini geçtim. Her şey bittiğinde bana şok içinde bakıp "Onunla nasıl böyle konuşursun?" diye sorunca ondan gözlerimi kaçırdım ve öylece odayı tararken "Hakan haklı Kerem, ben Melis'i hak etmiyorum." dedim. Kerem buna sinirlenmiş olacak ki sesini biraz yükselterek "Peki buna kim karar veriyor?! İki yıldır Melis'in dibinden ayrılmayan Hakan mı?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Novela JuvenilEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...