Karanlık düşlerden uyanmaya çalışırken kuytu derinlikteki okyanusa atlamak zorunda kalan bir kız ve hikayesi.
Daha çok küçükken hayatın bahtsızlığı onu bulmuştu. Ne öz annesiyle ne öz babasıyla birlikte idi. Öylece savunmasızdı ama bu yaşta anlayamıyordu. Belki de dünyanın en tatlı kızıydı.
O asıl anne babası sandığı manevi ailesi ile büyüdü. Gerçeği öğrenmesi uzun sürmedi. İlk okulda öğrendi her şeyi. Daha çok küçüktü belki ama buna alışmalıydı. Öyle yaptı. Her şeyi kendi çözmeye kalktı. Önemli kararlar almaktan kaçınıp küçük elleriyle küçük köşeleri tuttu. Akıllıydı.
Hislerini sanki kontral edebiliyordu. Içinde ne annesini ne de babasını aramak geliyordu. Onları hiç merak etmiyordu. Umursamayıp yeni bireyler tanımaya çalışıyordu. Böyle güçlüyüdü bu kız. Yaşadığı evde sürekli dışlandı. Ama yılmadı. Hep öne çıktı,kıskanıldı,geriye itildi. Hayatı iyice zorlaştı. Çok uğraştı kendini bir zerre olsa bile kanıtlamak için. Çok uğraştı ama başardı sonunda. Kimseyi önemsemedi başlarda. Arkadaşı yoktu nerdeyse. Evden uzaklaşmak için spor salonuna daha küçükken gidiyordu ve spor onu rahatlatıyordu. Tekwando üzerine yetiştirdi kendini. Olimpiyatlar girip birinciliğiyle şampiyon oldu. Madalya ve katılanlar arasında kupaya almak üzere ismi okundu.
-Yapmış olduğumuz ilkokul kızlar ve ilkokul genelinde en yüksek başarıyla birinci olup şampiyonluk onıru elde eden Parla Özüm' ü kürsiye davet ediyorum.
Parla çok heyecanlıydı. Başarmıştı bu onun gerçekleşmesini istediği tek hayaliydi. Başka hayal kuramıyordu ve bu zorlu hayali ona göre oldukça kolay kazanmıştı. Bir kez daha başarısı kanıtlanmıştı. Bu onun spor kulüpleri tarafından tanınmasını sağlamıştı. Herkes onu kendi kulübüne çekmeye çalışsalar bile Parla bunu kabul etmiyecekti. Çünkü onun için yeni bir hayal başlayacaktı. Ama bu hayal bu kadar kolay olmayacaktı. Parla her şeyin farkındaydı ama bunu da başaracaktı. Izmir'e yerleştiklerinden beri arkadaşı yoktu,ona destek olan ailesi yoktu. Ama taşınmadan önce birkaç arkadaşı vardı. Bu arkadaşlarının çoğu erkekti. Sınıfının çalışkan bir erkek arkadaşı vardı ama çok konuşmuyorlardı. Parla biraz içine kapanıktı. Tenefüslerde şiir yazar,bu şiirleri de öğretmeni tarafından onaylanırdı her seferinde. O çok güzel bir kız oluyordu büyüdükçe. Annesine benzetip benzemediğini çok merak ediyordu. O bilmiyordu ama babası çok yakışıklı annesi de çok güzeldi. Çok yakışıyorlardı aslında ama birden ikiside ayrı zamanda kaybolmuştu. O daha doğmadan önce.