Hiç kimse bir dakika sonra ne olacağını bilmez bir dakika önce sevinçle havaya uçacak gibi iken, bir dakika sonra hüzün hayatının baş köşesine otururdu.
Ufuk her yerde Selda'yı arıyordu. Koca hastanede bakmadığı bir yer kalmamıştı neredeyse.
Ufuk bir taraftan, Ateş ve Serdar bir taraftan, Handan bir taraftan, Selda'yı arıyorlardı ama yoktu bulamıyorlardı."Neredeysin sen," diye fısıldayan Ufuk son nefesini verecekmiş gibi hissediyordu.
Ayla, Gaye ve Yaşar Albay sonunda Ankara'ya gelmişlerdi. Gaye'yi Ankara'da özel bir hastaneye sevk etmişlerdi.
Gaye ve Ayla hastanedeyken, Yaşar Komutan karargaha geçmişti. Karargahtan aldığı acil telefon ile.Sancak timi, hiçbir teröriste göz açtırmıyordu. Başını çıkaran teröristleri layık olduğu yere gönderiyorlardı.
"Hadi aslanlarım şunları göstereyim gerçek Türk askerinin yapabileceklerini," diye bağıran Gökhan'ın sesi, demir kadar sert çıktı.
Elsa aldığı haber ile deliye döndü. Yemek masasından hızla kalktı. Yemek masasının üzerinde ne varsa hepsini yere fırlattı.
"Lanet olsun, hepinizden nefret ediyorum!" diye bağırdı.
Yanına gelen Agit'e ifadesizce baktı.
"Botan nerede?" diye sordu.
"Yüzbaşı'nın yanında," dedi.
"Botan ve Pusat'ı çağır," dedi.
Bu girişim için gecesini gündüzüne katmıştı. Türklerin bu girişimi durdurmasına izin vermeyecekti.
"Lan bunların soyu da kurumuyor. Ben vuruyorum, onlar bir misliyle çıkıyor," diyen askere baktı Gökhan.
Yirmi üçlü yaşlarında, uzun boylu, iri yarı bir kişiliğe sahipti asker. Yanlış hatırlamıyorsa ismi Levent'ti.
"Ne o aslanım rahatsız mı oldun?" diye sordu.
Komutanının sesini duyan asker dimdik durdu.
"Estağfurullah Komutanım ne rahatsızlığı," dedi.
Bir süre sonra teröristler geri çekildi. Sancak timi menzillerinden çıktılar. Levent, Gökhan'a döndü.
"Komutanım bu da neydi şimdi?" diye sordu.
Gökhan'da bu duruma şaşırmıştı. Karargah ile iletişime geçti.
"Yüzbaşı Yılmazer," dedi.
"Emredersiniz Komutanım," dedi diğer taraftan asker.
"Komutan yanında mı asker," dedi.
"Gökhan."
Gökhan, Yaşar Albay'ın sesini duyunca hazır ola geçti.
"Komutanım,"dedi.
"Son durum ne evlat," dedi.
"Komutanım girişimi bertaraf ettik. Teröristler geri çekildi ama."
"Ama bir bit yeniği olduğunu düşünüyorsun," diyen Yaşar Komutan, Gökhan'ın cümlesini tamamladı.
"Evet Komutanım öyle düşünüyorum," dedi.
"Şimdi ne yapalım Komutanım?"
Bir süre sessizlik oldu.
"Komutanım emriniz?"
"Ankara'ya dönün asker."
"Emredersiniz Komutanım," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Sağolsun
ActionEledim eledim höllük eledim, Aynalı beşikte canan bebek beledim. Büyüttüm besledim asker eyledim, Gitti de gelmedi canan buna ne çare, Yandı ciğerim de canan buna ne çare. Bir güzel simâdır aklımı alan, Aşkın sevdasını canan sineme saran. Bizi kınam...