Bölüm-12

2K 102 3
                                    


Lady'nin odasına geldiğimde ilk işim büyü kitabına bakmak oldu. Acayip şeyler yazıyordu. Bu zamana kadar Lady'nin bana neden bu kitabı okutmadığı şimdi anlıyordum. Ay tanrıçasının olduğu sayfayı ararken kapının sesiyle irkildim. Kapıya baktığımda gelen kişinin Halton olduğunu gördüm.

''Ne yapıyorsun?''

''Ay tanrıçası hakkında bilgi arıyorum.'' dediğimde başını onayladı. Demek beni takip etmişti. Bunu ona ödetecektim. 

Ben kitabı incelerken Halton'ın arkamda oluşan adımlarını hissedebiliyordum. Ben ona bakmıyordum ama onun arkamda oluşan nefesi boynuma değiyordu. Arkadan beni sararak boynumu öpmeye başladı.Onun öpmesi benimde ona karşılık vermemi engelleyemedi.O boynumu öperken bende o rahat öpsün diye kafamı arkaya attım.O beni her öptüğünde kendimden geçiyordum.O yumuşak dudakları beni benden alıyor.Kafasını boynumdan kaldırıp kulağıma götürdü.

''Seni çok özledim.''dedi fısıldayarak.B unu demesiyle kendime geldim ve onu arkadan biraz itekledim. Beni bunlarla kandıramaz. Önüme geçip o çatık kaşlarıyla karşılaştım.

''Bella yeter bu kadar tavır yaptığın, çok uzatıyorsun.''dediğinde sinirlerim tavan yaptı. Bende kendi kaşlarımı çatarak ona yaklaştım.

''Ben mi uzatıyorum? Sen zaten yaptığın haltı yeterince uzattın. Zamanında bana söylemedin.''

''Bella! Tamam büyük bir hata yaptım ama lütfen affet beni, hiç mi beni sevmiyorsun?''

''Bak Harry! Seni kendi canımdan daha çok seviyorum. Senin için her şeyi göze alırım ama şu yaptığın şeyi bana baştan söyleseydin ne olurdu bilmiyorum? Ama şuan kendimi bir sürtük gibi hissediyorum.'' dediğimde gelip bana sarıldı.

''Sakın!... Sakın öyle hissetme. Çünkü sen benimsin sadece benim.''dediğinde ondan ayrıldım. Bunun için vaktim yoktu.

''Neyse şimdi işimize bakalım.''dedim ve Halton ile birlikte kitaba bakınmaya başladık. Sayfayı en sonunda bulduğumda okumaya başladım.

''Burada yazılanlardan hiçbir şey anlamadım Bella.''

''Harry bu büyücü dili.'' dedim ve okumaya devam ettim.

''Okuyabiliyor musun?''

''Evet daha önce Lady bana öğretmişti.''deyip okumaya başladım. Selene'nin  sarayı Ay'ın hemen arkasında. Oraya gitmek için Dolunay'ın ışığı asayla buluşmalı, ancak o şekilde gidilebilir.

''Halton bu hafta hangi ay yönü var?'' dedim bakışlarımı ona çevirerek. 

''Sanırım hilal neden?''

''Lanet olsun, ay tanrıçasına gidebilmek için Dolunay lazım.''

''O zaman bir süre bekleyeceğiz.'' Ah o ve sakinliği!

''Ben bekleyemem benim zamanım yok.'' deyip tam gidecekken Halton beni kolumdan tutup yere yatırdı. Kendisi de üstüme çıktı.

''Biraz sakin ol.''

''Olamam Harry, korkuyorum.'' dediğimde saçımı okşamaya başladı.

''Korkma, ben buradayım.''deyip dudaklarıma yapıştı.

                                                             ***

Eve geldiğimde kafamı dağıtmak için Ally ile oynamaya karar verdim. Aynı babası gibi hiç yerinde durmuyor. Halton'da burada olmamızı fırsat bularak şirketteki işleri kontrol etmeye gitmişti. Onun konuşmaması beni deli ediyor ama kurallara karşı gelemem. Çok geçmeden Jenna mutfaktan ikimize kahve getirdi.

''Sağol.'' dedim ve kahvemden bir yudum aldım.

''Önemli değil.''

''Dolunay'ı beklemek uzun sürecek belli ki.''

''Aynen... Bella bu arada sen ve Halton'ın durumu nedir?'' Kendide yaptığı kahveden bir yudum aldı.

''Biliyorsun onu çok seviyorum ama çok incindim.'' Daha bilmediğim sırları var diye çok korkuyorum. Umarım yoktur.

''Peki boşanacak mısın?''

''Jenna incindim dedim. Delirdim demedim. Geçmiş bir olay ve bir daha bunu söylersen seni...''

''Tamam tamam özür dilerim.''

''Asıl ben özür dilerim... Alex'ten artık nefret ediyorum ve ona duyduğum siniri sizden çıkarıyorum.'' diyerek dürüst oldum.

''Anlıyorum ama lütfen kendine hakim ol. Bu halin ne kadar sürecek?''

''Bilmiyorum ama Halton eğer Alex'e geri dönerse kendimi öldürürüm.''

''İyi de Bella sen insan değilsin ki. Ayrıca Halton seni seviyor.''

''Bunu biliyorum. Ama gerçek olur ve Halton ona dönerse, yemin ederim insan olmanın bir yolunu bulur ve kendimi öldürürüm.'' dedim ve isteğimi dile getirir gibi konuştum.

''Sakın bunu yapma senin bir çocuğun var.'' dedi telaşla. Güldüm.

''Merak etme kızımı yalnız bırakmam.''

''Bella sanki böyle bir şey yapacakmış gibi konuşuyorsun.''

''Beni zorlamadıkları sürece böyle bir şey yapmam.''

''Sen onu bırak şimdi... umarım bu savaş bir an önce biter.'' O bile bunu bu kadar ümitsiz söylemişse, kendimi düşünemiyorum.

''Umarım.''

                                                                      ***

Jenna gittikten sonra Ally'i uyutup aşağı indim. Ortalığı topladıktan sonra kapının açılmasıyla irkildim. Arkamı döndüğümde duvara yaslanmış çapkın bakışlarıyla Halton'la karşılaştım. Öyle bir bakıyordu ki içimde kelebekler hareket etmeye başlamıştı.

Bu sefer bana doğru gelerek beni kucağına aldı. Bacaklarımı onun beline doladığım da o da kalçalarımı tutuyordu. Beni sertçe duvara yasladığında inledim.Hızlıca kafasını boynuma gömüp emmeye başladı. Çok sert bir şekilde emdiğinde bir iz bıraktığını anladım.

''Halton ne yapıyorsun?'' dedim inlemelerimin arasında.

''Alex'e yapmadığım bütün değerli şeyleri sana yapıyorum karıcığım.''

''Pek inanmadım.''dediğimde tek kaşını kaldırdı.

''Demek inanmıyorsun?''

''Aynen.'' diyerek meydan okudum.

''O zaman şimdiden hazır ol!''

''Neden?''

''Çünkü bu gece senin olduğumu ispatlayacağım ve beni affedeceksin!''

Vampir KarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin