3.0

666 41 385
                                    

Ed Sheeran : Perfect

Perfect

20 yıl önce

Terk edilmiş soğuk boş depo binası ayrıca pis kokuyordu. Fergus üzerindeki kalın palto sayesinde belli ki üşümüyordu. Ancak bu bir sandalyeye bağlanmış, üzerinde ince bir kareli gömlek ve pantolon dışında bir şey bulunmayan Carver için geçerli değildi.

Carver iniltilerle ağlayıp ağzına tıkılan mendile rağmen yalvarmaya çalışırken bu Fergus'a aşırı komik geldi ve kuru bir kahkaha atmaktan kendini alamadı. Deponun daha karanlık yerlerinden bu durumu izleyen Rowena ise oğlunun bu aptal kahkahasına göz devirdi. Fergus sessizliği bozarak konuştu.

" Sayın yazarımız (!)... kitabında yazdığın fiyaskolardan sonra seni canlı bırakacağımı falan mı düşündün?" 

Fergus köpeğinin tasmasını çekiştiriyor, hırlayan köpeği karşısındaki adama saldırmaktan alıkoyuyordu. Fergus, Carver'a yaklaşmak için köpeğin tasmasının bağlı olduğu zinciri yerde duran menteşeye kenetledi.

"Peki Edlund söylesene seni bu durumdan ne kurtaracak!" Bu bir soru değildi. Carver Edlund artık ölü bir adamdı. En azından Fergus'a göre öyleydi. Fergus korkudan titreyen adama yaklaştı ve ağzına tıkılmış pis mendili sertçe çıkardı.

"H-hiç bir şey. Yazdıklarımı sileceğim. Ben yapmadım ama yemin ederim. YEMİN EDERİM! Lütfen beni öldürmeyin. Benim iki çocuğum var karımı ço-ohk seviyorum. Bırakın beni gideyim" 

"Kapa çeneni mankafa! Yazdıkların yüzünden annem insan içine çıkamıyor. Rakiplerim her sırrımı biliyor!!! İlk başta annemden özür dileyip ayaklarına kapanacaksın ve sonra da Sally'nin akşam yemeği olacaksın beni duydun mu." Bununla birlikte Rowena saklandığı karanlık köşeden çıkarak görünür hale geldi.

"Kendini cadı sanan, şizofreni hastası, kibirli, eğitimsiz kadın." Rowena burnu havada bir şekilde yürüyerek oğlu ile esirlerinin bulunduğu alana yürüdü. 

"Özür dilerim, özür dilerim!!! Ben yazmadım!!! İş ortağım yazdı yemin ederim. Canımı bağışlayın." Fergus, Carver'a yalan söylediğini söyleyip ona bir yumruk attı. Adamın inlemesi iç acıtıcıydı. Fergus bununla yetinmeyerek adamı hırpalamaya devam etti.

"Benim sırlarımı nereden buldun! Beni mahvettin adi herif!!!" Fergus parmak eklemlerini kanlar bulayana kadar durmadı ve adamı tanınmaz hale getirdi.  Carver ise durmadan suçlamaları reddediyor asıl suçu ortağının işlediğini çaresizce ispatlamaya çalışıyordu. Ancak bu doğru olsaydı bile Fergus artık onu bırakamazdı. Ne de olsa Carver Edlund tanınmış bir yazardı ve yazacağı bir köşe yazsısı dahi Fergus'u tutuklatabilirdi. 

"Fergus dur." Rowena konuştu. Giydiği göğsünün altında biten bolerosuna daha da sarıldı. Bunun üzerine Fergus hışımla arkasına döndü.

"Adam sorumlu olmadığını söylüyor duymuyor musun." 

"Evet bu doğru olabilir ancak yine de onu bırakamam bunu biliyorsun! Artık çok şey biliyor!" Rowena kanlar içinde kalmış, başını düz bile tutamayan zavallı adama baktı. Bu adamın doğruyu söylediğine nedense inanıyordu. Ona hitap ederek konuştu.

"İki çocuğun olduğunu söylemiştin. İsimleri nelerdir?" Adam çocuklarından bahsedilmesiyle titremeye, daha şiddetli ağlamaya başladı. 

"Onlara dokunmayın. Beni öldürün ancak çocuklarıma ve karıma dokunmayın. Yalvarıyorum." Carver artık konuşurken ağzından kanlar sıçramasına engel olamıyordu. Yüzündeki kiri göz yaşlarının bıraktığı izler yarıyordu ve adam gittikçe daha acınası bir hal alıyordu.

Çiçekçi Dükkanı //DESTİELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin